Global Eğitim ve Beceriler Forum'u her yıl Mart ayında eğitimcileri, politikacıları, başbakanları, başkanları ve uluslararası düşünce liderlerini Dubai'de bir araya getiriyor. Forum çerçevesinde Varkey Vakfı da geçtiğimiz yıldan beri eğitimin Nobel'i diye adlandırılan Global Öğretmen Ödülü veriyor. 2015'te ABDli Nancie Atwell'in aldığı bu ödülü bu yıl 148 ülkeden 8 bin öğretmenin arasından Filistinli öğretmen Hanan Al Hroub kazandı. Beytüllahim'de Semiha Halil ilköğretim okulunda 2. sınıf öğretmeni olan Hroub, 1 milyon Dolarlık ödülünü Filistinli çocukların, gençlerin eğitimi için harcayacağını söylüyor. Hroub ile hem kendi hikayesini hem de Filistinli çocukların sorunlarını konuştuk.
İşte Hroub'un 1 milyon Dolarlık eğitim planı: “Birçok öğrenci masraflarını karşılayamadığı için üniversite öğrenimini yarıda bırakıyor. Bu nedenle öğretmen olmak isteyen lisans öğrencilerini desteklemek için bir miktar tahsis etmek istiyorum. 'Oynuyor ve öğreniyoruz' tekniğini ve müfredatını benimsemek isteyen öğretmenler için bir fon kuracağım. Bir de öğrenim güçlüğü çeken öğrenciler için uzmanların olduğu ve bu öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayan bir müfredat sunan okul kurmak istiyorum. Annem kanserden öldü. Yerel hastanelerde kanser hastaları için büro da kurmak istiyorum. Ayrıca lisans ve yüksek lisans eğitimleri için çocuklarımı desteklemek istiyorum.”
Hroub'un ilk önce öğretmen olma hikayesiyle başlıyoruz: “Çocuklarım babalarının gözleri önünde yaralandığını gördü ve bu hepimizi şoke etti. Bu, çocuklarımın kişiliklerini, davranışlarını değiştirdi. Arkadaşlarından izole olmaya başladılar. Özgüvenlerini kaybettiler. Birbirlerine karşı şiddete başvuruyorlardı. Kendimi çok yalnız hissettim ve çocuklarımı kurtarmak istedim. Önce evde oyunlar icat ettik ve bize katılmaları için komşuların çocuklarını davet ettik. Oyun, mutluluk, hayal gücü… Bunlar bizi birlikte büyütebilirdi. En umutsuz ortamda bile eğer terbiye verebilirseniz bunlar birlikte büyüyebilir.” Hroub, kendi çocuklarından başlayarak komşularının çocuklarını da bir rehabilite süreci içerisine alıyor.
Hroub, öncelikle çocuklardaki travmayı atlatmakla ilgileniyor. Bu travmayı atlatabilmelerine yardımcı olacak araçları bulabilmek için kütüphanelerde ve kitapçılarda araştırmalar yapıyor. Değişikliği ilk önce kızında görüyor. Çocuklarının zamanla daha girişken olduğunu söyleyen Hroub, “Çocuklar burada şiddeti ilk elden deneyimliyor; kendi mahallelerindeki tutuklamalarla, saldırılarla, kontrol noktalarıyla, çevreleriyle, TV ya da sosyal medya aracılığıyla… Hayatlarını etkileyen bu gibi şeyler onların davranışlarını değiştiriyor ve eğitimleri üzerinde önemli de bir etkisi oluyor” diyor. Hroub, çocukların zihinlerinden şiddeti silmek için 'Şiddete Hayır' sloganıyla hareket ediyor ve hepsine bunu aşılıyor.
“Çok zor bir çocukluk geçirdim. Şimdi bile bunu unutamam. Her tarafı yoksunluk içinde olan Beytüllahim'deki Dheisheh Filistin Mülteci Kampı'nda büyüdüm. On çocuklu ailem, zorlu ekonomik koşullarda yaşadı. Beytüllahim Hristiyan toplumu için ünlü bir yerdi ve Doğuş Klisesi'ne (Church of the Nativity) ev sahipliği yapıyordu. Pek çok ülkeden ziyarete insanlar geliyordu. Turistler arasında sevgi dolu insanlarla karşılaştık. Aramızda herhangi bir şekilde din ya da ırk ayrımı yoktu” diyen Hroub,Filistin'de sadece iyi bir eğitim konusunda değil hayatın her alanında zorluklar olduğunu ve öğretmenliğin sadece bir iş olmadığını söylüyor.
Global Öğretmen Ödülü'nün sahibi Hanan Al Hroub “Birçoğunun Filistin ile ilgili duyduğu ve gördüğü şeyler sürekli çatışma. Bu ödül, bu izlenimin aşılabileceğine dair harika bir örnek. Çocuklarımıza daha iyi bir dünya verebilmek, hayatlarındaki hasarları onarabilmek ve daha iyi bir hale getirebilmek için güzel bir adım. Yılın en iyi Filistinli öğretmeni olarak yetenekli ve başarılı bir rekabete karşı alkışlanmak çok anlamlı. Bu beni çok şanslı ve kutlu hissettiriyor. Bu tüm bölge için bir umut sembolüdür” diyor.
Dubai'de Küresel Eğitim ve Beceriler Forumu'nda sahnedeyken Papa, kazanan olarak ismini ilan edince çok şaşırdığını belirten Hroub, “Dünyanın gözü önünde, bu sahnede duran bir kadın Filistinli öğretmen olmaktan gurur duydum. Hala inanamıyorum. Hala kazanan olarak ismimin söylendiğini işittiğime inanamıyorum. Ona büyük bir saygım var ve bu büyük bir ödül ve bundan büyük gurur duyuyorum. Ödül, benim ve Filistin'deki öğrenimin küresel düzeyde tanınması için çok anlamlı. Açıkçası tüm dünyada fikirlerimin, öğretim yöntemlerimin tartışılması beni çok heyecanlandırıyor” diyor.
