Yüzde yüz yerli difteri ve tetanoz aşılarının üretimleri 2019 yılında tamamlanmış olacak. Bu hastalıklara karşı korunmanın yolu ise aşılanmaktan geçiyor. Ülkemizde aşı dendiğinde ilk olarak akla çocuklar gelse de, çocukken olunan difteri ve tetanoz aşıları ömür boyu koruyamayabiliyor. İlk olarak yapılacak 3 doz temel aşıyla bu hastalıklara karşı bağışıklık sağlandıktan sonra her 10 yılda bir aşı olunması Dünya Sağlık Örgütü ve Bağışıklama Uygulamaları Danışma Komitesi gibi referans kurumlar tarafından da öneriliyor.
Geçmişte büyük salgınlara neden olan difteri; solunum yolu ve deri teması ile insandan insana kolayca bulaşabiliyor. Difteri ilerleyen zamanlarda kalp yetmezliği, sinir felçleri ve solunumun engellenmesine neden olarak ölümle sonuçlanabiliyor. Hastalığın görüldüğü ülkelerde seyahat eden difteri vakalarıyla bakteri taşınabiliyor ve bu durum da ülkemiz için risk oluşturabiliyor. Bu nedenle bu hastalığa karşı alınacak tedbirler de aşıyla artırılmaya çalışılıyor.
Tetanoz ve difteriye karşı sadece çocukların değil, yetişkinlerin de aşılanması gerekiyor. Son yıllarda gelişmekte olan ve endüstrileşmiş ülkelerde hastalığın canlandığı biliniyor. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı periyodik aralıklarla difteri aşı uygulamalarının yapılmasını ve sadece tetanoz aşısı yerine Td (tetanoz-difteri) aşısı uygulanmasını öneriyor.
Türkiye'de yaşam süresinin uzaması ve yaşlı nüfusun artmasına rağmen yetişkinlerde aşılama maalesef beklenen düzeyde değil. Bu açıdan tetanoz ve difteri de risk oluşturuyor. Bu hastalıklara karşı korunmada tek doz aşı yeterli olmuyor. Erişkinlerde temel bağışıklığın sağlanması için tetanoz-difteri (Td) aşısının 3 doz yaptırılması veya eksik dozların tamamlanması gerekiyor. Bu 3 doz aşı tamamlandıktan sonra da, bağışıklık düzeyi zamanla düştüğü için her 10 yılda bir aşının tekrarlanması gerekiyor.
Tetanoz hastalığına toprakta yaşayan Clostridium tetani adında bir bakteri neden oluyor. Bu bakteri, açık yaraların paslı veya kirli zeminlere teması sonucu insana bulaşıyor. Sinirleri felç ediyor. Kas kasılmaları ve spazmlara yol açarak öldürebiliyor. Toplumda sadece paslı çividen bulaştığı sanılsa da, aslında tetanoz toz, toprak, dışkı, salya veya başka atıklarla kirlenmiş delici aletlerin ya da kıymıkların yol açtığı tüm yaralanmalarla kendini gösterebiliyor. Bağ-bahçe işleri, hayvan ısırıkları ve kurşun yaralanmaları da tetanoz açısından risk faktörü sayılırken trafik kazaları, iş kazaları ve hafif bir sıyrık bile tetanoza neden olabiliyor.
