|

Proust çekiç seslerine karşı

Yeni Şafak ve
04:00 - 11/02/2016 Perşembe
Güncelleme: 21:09 - 10/02/2016 Çarşamba
Yeni Şafak
ÖMER YALÇINOVA


Marcel Proust'un Üst Kat Komşusuna Mektupları “gerçek bir kısa roman” diye takdim edilmiş. Tabii mektuplar Kayıp Zamanın İzinde gibi yedi ciltten oluşan bir nehir romanın yazarına ait olup ayrıca üst kat komşusuna yazmak gibi enteresan bir olay içerince, onun roman olarak düşünülmesi normaldir. Fakat bu kurgu, yayıncıya veya bazı hayal kurmayı seven, biri üç yaparak düşünebilen okuyuculara ait olabilir. Kitabın romanlıkla uzaktan yakından ilgisi yok. Kitap gerçekten de Marcel Proust'un üst kat komşusuna yazdığı mektuplardan oluşuyor. İçeriği enteresan, fakat enteresanlık burada bitiyor.



Eğer kitabın arka kapağına bakıp, bir roman okuyacağım beklentisiyle mektuplara yaklaşacak olursak elimiz boş döneceğiz demektir. Fakat diğer türlü, yani büyük bir romancının 1914 ve 1915 gibi dünya ve insanlık bakımından kritik günlerin yaşandığı yıllarda Haussmann Bulvarı 102 numaralı evin üçüncü katında neler düşündüğünü, hissettiğini okuyacağız diye kitaba yaklaşırsak, sepetimiz dolu döneceğiz demektir. Çünkü dikkatimizi bu yönde yoğunlaştıracak, içerikteki farklılıkları görebileceğiz.


Proust bilindiği üzere hayatı boyunca astım hastalığından çekmiştir. Onun romanlarındaki uzun cümlelerle hastalığı arasında bağlantı kuran eleştirmenler vardır. Soluk alış verişlerinin düzensizliğiyle cümlelerinin kısa, kesik kesik veya çok uzun oluşu, diğer ifadeyle kesik kesik cümlelerin bir araya gelerek noktalanmayan uzun cümlelere dönüşüşü arasında. Aslında Fransızca bilmediğimiz için konuyla ilgili ayrıntılı şeyler söyleyemiyoruz, fakat bu tespit akla pek de aykırı da gelmiyor. Aynı cümle yapılarına Proust'un mektuplarında da rastlarız. Kayıp Zamanın İzinde tadına varılan uzun cümlelere doyulmadıysa mektuplara müracaat edilebilir.



TRAJEDİDEN DOĞAN YAKINLIK


Normalde zaten sese karşı aşırı bir hassasiyeti olan Proust'un, çektiği acılar ve astım nöbetleri dolayısıyla tahammül noktasının iyice düştüğü söylenebilir. Üst katta yapılan tamirat esnasında vurulan çekiçler duvar veya zemine değil sanki kafasına inmektedir. Tabii bunu Proust bizim gibi kaba ifadelerle anlatmaz. Rahatsızlığını, diş doktoru olan eşi Madam Williams'a çok nazik, incitmeyecek ifadelerle mektuba döker. Fakat Proust'un basit denilebilecek konuları üst kat komşusuyla neden yüz yüze konuşmayıp mektup yazmayı yeğlediği düşünülebilir. Kitabın trajik olan tarafı da burasıdır. Proust çoğu zaman yataktan kalkamayacak, dışarı çıkamayacak kadar hastadır. Geceleri uyuyamamakta, gündüzleri de üst kattan gelen, rahatsız edici seslerden dolayı uyanmaktadır. Seslerin dayanılmazlığının diğer sebebi de budur. Proust'un yaptığı planlar aksamaktadır.


Bu mektuplar William ailesiyle Proust arasında bir dostluğun başlamasını da sağlar, özellikle Madam Williams'la. Proust, Williams'ın kendisine nefis cevaplar yazdığını söyler. Madam Williams'ın mektupları kayıp olmasaydı belki o zaman bu kitaba roman diyebilirdik. Bu haliyle tek taraflı, fazlasıyla boşlukludur.



• • •


Üst Kat Komşusuna Mektuplar


Marcel Proust


Yapı Kredi Yayınları


Ekim 2015


77 sayfa




#Marcel Proust
#Üst Kat Komşusuna Mektupları
#Proust
8 yıl önce