|

Rusya PYD’ye ne vadediyor?

Rusya'nın Suriye'de artan askeri varlığı bugüne kadar ABD'nin silah, mühimmat ve yakın hava desteği ile ilerleme kat eden PYD'nin Rojava'da elde ettiği de facto statüyü yakından ilgilendiriyor.

Yeni Şafak
04:00 - 10/11/2015 Salı
Güncelleme: 02:36 - 10/11/2015 Salı
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Bekir Aydoğan

Araştırmacı/Yazar


Suriye'nin kuzeyi boyunca hakimiyet kurmak isteyen PYD'nin Cerablus'un batısına geçmesi ise Türkiye'nin kırmızı çizgisi. Türkiye ile ilişkilerine daha fazla hasar vermek istemeyen ABD, PYD'nin Suriye'nin kuzeybatısına yayılmasına şimdilik soğuk bakıyor. PKK ile geçmişten beri ilişkileri sorgulanan Rusya'nın PYD ile yakınlaşan ilişkileri ise hem ABD-PYD ilişkilerini hem de Türkiye'nin kırmızı çizgilerini yakından ilgilendiriyor.



WİKİLEAKS'TEKİ RUSYA VE PKK İLİŞKİSİ


Sovyetlerin Marksist-Leninist ideolojisinden ciddi biçimde etkilenen PKK'yı terör örgütü olarak görmeyen Rusya'nın örgütle müphem ilişkileri yıllardır tartışılıyor. Öyle ki Soğuk Savaş'ın iki kutuplu dünyasında Batı bloğunda olan Türkiye'ye karşı Sovyetlerin PKK'yı kullandığı ve Çeçenistan'daki silahlı örgütlerin yükselişine karşın Rusya'nın PKK'yı Türkiye'ye karşı desteklediği kimi uzmanlarca dile getiriliyor. 1998'de Türkiye'nin askeri ve siyasi baskılarıyla Suriye'den çıkarılan PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın bir süre Rusya'da kaldığı da hatırlardadır. PKK'nın silah aldığı ülkeler arasında Rusya'nın da olduğu tezleri kimi zaman işlenirken, yayınladığı belgelerle çok ses getiren Wikileaks'te bu konuya dair bir iddia ortaya atılmıştı. Wikileaks'te yayınlanan 8 Şubat 2010 tarihli, ABD'nin Madrid Büyükelçiliği'nden Washington'a geçilen belgeye göre, İspanyol savcı Grinda Gonzales Rusya'nın Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için PKK'ya Rus mafyası aracılığıyla silah sattığını iddia ediyor. Söz konusu iddiaların gerçekliği tartışılır ama Rusya ile PKK arasındaki ilişkinin, PYD'ye yansıyacağı kaçınılmazdır.



RUSYA'NIN PYD SEMPATİSİ


ABD'nin 2003 yılındaki Irak işgaliyle Saddam sonrası Irak'ta hem merkezi yönetimde hem de ülkenin kuzeyinde Kürtler üzerinde kurduğu hakimiyet Rusya'nın Suriye'deki politikasında önemli bir faktördür. Rusya'nın Suriye'deki askeri varlığı, savaş sonrası Suriye'de hem Şam'da hem de kuzeydeki Kürtler üzerinde hakimiyet kurma amacı da taşıyor. Bunun yanında IŞİD'le mücadele adı altında Suriye'de kurduğu üslerini ve gerçekleştirdiği hava operasyonlarını Irak'a da taşıyarak Bağdat ve Erbil ile ilişkilerini güçlendirmek ve Irak'taki ABD etkisini kırmak da istiyor. Peki Irak'ta geciken Rusya, Suriye'de Esad yönetimiyle işbirliği yapması ve IŞİD'e karşı ortak mücadele için PYD'ye ne vaad ediyor? Acaba Rusya PYD'ye, Saddam'la mücadelede ABD'nin işbirliği yaptığı Kürtlere kuzeyde verdiği özerklik benzeri bir söz vererek, Suriye'de bir Kürt devleti için erken bir doğum mu planlıyor?



Rusya, PYD ile yakınlaşarak hem PYD'yi ABD kontrollü bir yapı olmaktan çıkarmak istiyor hem de Türkiye'yi Esad'lı geçiş sürecine ikna etmek için PYD kartını kullanıyor. Rusya ayrıca PYD'nin, Irak'ın kuzeyindeki Kürt muhalefeti üzerinde yönlendirici etkisi olan ve Erbil'i baskı altına alan İran güdümüne girmesini de istemiyor. İran ve Hizbullah'ın desteğine rağmen muhalefet karşısında zayıflayan Esad'a Rusya'nın kritik bir zamanlamayla askeri destek vermesi, Esad yönetiminde ve Suriye'nin geleceğinde söz sahibi olma amacı taşıyor. Rusya'nın Suriye'nin kuzeyinde PYD'nin elde edeceği statüye arka çıkması ise Şam yönetimini kendisine bağımlı hale getirmek için kullanacağı bir başka kart olabilir. ABD'nin Türkiye'nin PYD hassasiyetini dikkate alarak Arap Koalisyonu şemsiyesi altında PYD'ye silah gönderdiği ve IŞİD'le mücadelede PYD'nin yönünü Cerablus'a çevirmesine soğuk baktığı bir konjonktürde Rusya'nın Kamışlı'da Esad yönetimi ve PYD ile irtibat ofisi kurması ise dikkat çekici bir gelişmedir. Uluslararası Af Örgütü'nün PYD'nin Suriye'de insan hakları suçu işlediğine işaret eden raporu ise hem ABD nezdinde ve Batı'da PYD'nin meşruiyetini sorgular hale getirebilir hem de PYD'yi Rusya'ya daha fazla yakınlaştırabilir.



ABD'nin uzun süredir vize vermediği ve Aralık 2013, Nisan 2014, Ocak 2015 ve Nisan 2015'te Rusya'yı ziyaret eden PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Avrupa'nın göbeğinde Paris'te Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ile bir araya gelerek “IŞİD ve bölgedeki diğer örgütlere karşı mücadele çabalarını birleştirme” üzerine görüşerek, ABD'ye Rusya kozunu gösteren net bir mesaj vermişti. Öte yandan daha önce PYD'nin silaha ihtiyacı olduğunu söyleyen Rusya'nın, Bağdat'ta kurduğu ve İran, Irak ve Esad yönetimini de içeren istihbarat koordinasyon merkezi üzerinden PYD'ye istihbarat ve silah paylaşımında bulunup bulunmadığı da bir başka soru işareti olarak karşımızda duruyor.



Suriye'de ÖSO ile işbirliğine sıcak bakan ve Esad karşıtı muhalefeti bölmek isteyen Rusya PYD ile ilişkilerini güçlendirerek hem PYD'nin Esad ile yakın işbirliği yapmasını istiyor hem de PYD'yi IŞİD ve diğer örgütlere karşı kara unsuru olarak kullanmak istiyor. Suriye'deki askeri varlığını hava operasyonları ve gönüllü milislerle sınırlamak isteyen Rusya, Afganistan'da yaşadığı başarısızlığı tekrar etmek istemiyor. Bu nedenle Rusya, PYD ile geliştirmesi muhtemel işbirliği ile aynı zamanda hem kara gücü ihtiyacını gidermeyi hem de İran'ın sahadaki Şii milisler ve Hizbullah üzerinden kurduğu hegemonyayı da engellemek istiyor. BM'de yaptığı konuşmada PYD'nin IŞİD'le mücadelesini öven Putin, “Suriye'de rejim ve Kürt güçlerinin birleşmesi gerektiğini” söyleyerek Suriye politikasında PYD'ye biçtiği rolün sinyallerini veriyor.



TÜRKİYE NE YAPMALI?


Irak'ın kuzeyindeki PKK yapılanmasının terör faaliyetleri nedeniyle yıllarca Türkiye için güvenlik tehdidi oluşturduğu gerçeği önümüzde dururken Suriye'nin kuzeyindeki PYD yapılanmasının da Türkiye'nin güvenlik ajandasında önemli bir yer edineceğini söyleyebiliriz. Esas soru işareti ise bu güvenlik algısının hangi boyutta olacağıdır. Türkiye, Fırat'ın batısına geçmeye çalışan PYD'ye ait 3 botu etkisiz hale getirerek daha önce yaptığı uyarıların ciddiyetini gösterdi.



Türkiye için PYD'nin Suriye'deki varlığı, PKK'nın Irak'ın kuzeyindeki kamplarına göre daha büyük bir problem oluşturuyor. PYD'nin Suriye sınırı boyunca hakimiyet kurarak Türkiye'nin Ortadoğu'ya açılan en büyük kara sınırını domine etmek istemesi ve uluslararası 'meşruiyeti' üzerinde düşünülmesi gereken noktalar. Önümüzde iki seçenek var. Ya Türkiye IKBY ile geliştirdiği ilişkilerin benzerini Suriye'deki Kürtlerle de geliştirecek, ya da Lübnan sınırındaki Hizbullah'ın İsrail'e karşı kullanıldığı benzer bir yapıyla karşı karşıya gelecek. İlk ihtimal için PYD'nin Suriye'deki baskıcı ve etnik ayrım gözeten politikasını ve PKK ile ilişkilerini gözden geçirmesi gerekiyor. Türkiye'nin de hem içeride Kürtlerin aidiyetlerini güçlendirici reformlarına devam etmesi ve PKK'nın silahsızlanmasını sağlaması hem de dış politikada ABD, Rusya ve İran ile ilişkilerinde PYD faktörünü ele alan stratejiler geliştirerek kırmızı çizgilerinin aşılmamasını sağlaması gerekiyor.






#pkk
#pyd
#esad
#suriye
8 yıl önce