|

Rusya'nın büyük güç olma iddiası çöktü

Sıradan bir gün olarak başlayan 24 Kasım Salı günü saatler 08.58'den başlayarak 9.24'e kadar 10 kez ikaz ettiği hava sahası ihlali yapan SU 24 tipi Rus uçağı Türk F-16 jetleri tarafından angajman kuralları uyarınca vuruldu.

Yeni Şafak
06:00 - 1/12/2015 Salı
Güncelleme: 03:18 - 1/12/2015 Salı
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Muzaffer Şenel

Şehir Üniversitesi


Daha önce yapılan sınır ihlallerine karşılık kurulan mekanizma 3 Ekim'den itibaren 5 kez toplandı. Dışişleri ve Genelkurmay'da Ruslara yapılan görüşmelerde ihlallerin devam etmesi durumunda angajman kurallarının mutlaka uygulanacağı Rus yetkililere net bir şekilde iletildi. Türkiye, bu husustaki kararlığının Putin yönetimine mutlak suretle iletilmesini de defaten aktardı. Fakat sonuç ortada.



Türkiye hemen BM ve NATO'yu konu hakkında bilgilendirdi. Rusya'nın uçağının düşürülmesine verdiği cevap, her ne kadar savaş istemediğini belirtse de söylemsel olarak oldukça sert oldu. “Sırtından bıçaklanmak”, “ciddi sonuçları olacak” gibi tehditkâr açıklamalar. Belki burada Rusya'nın daha çok tepkisini çeken husus Moskova'dan önce NATO'nun bilgilendirilmesi olduğu görülüyor. Bundan sonraki dönemin beş boyutu var. Psikolojik, askeri, ticari-ekonomik, diplomatik ve kaçınılmaz olarak enerji.



NUSAYRİ DEVLETİN SINIRLARINI BELİRLEMEK İSTİYOR


Bu boyutları açıklamadan önce kısaca önce şu soruyu soralım. Vurmasaydı olur muydu? Bugün karşı karşıya olduğumuz Suriye sarmalını paranteze alarak baktığımızda, bu tür sınır ihlalleri, taraf iki ülke arasında kriz olmadığı zamanlarda küçük “şakalaşmalar” olarak görülür. Zira hatırlayalım çoğu kez Yunan veya İran uçakları bu tür ihlaller yapmakta. Buna karşılık Türk jetleri de aynı şekilde karşılık vermekte. Diğer taraftan parantezi kaldırdığımızda Suriye bağlamında başka bir resim ortaya çıkıyor. Kısaca Rusya, Esed sonrası kurulması düşünülen federe Nusayri devletinin sınırlarını güvence altına almak için Bayırbucak dağlarına bomba yağdırarak halkı göçe zorlamak ve proxy Nusayri federe devletinin sınırlarını kendisi belirlemek istiyor. Bu kapsamda büyük ihtimalle Ruslar Türkiye'nin Ukrayna olayında olduğu gibi Avrupa ve ABD'nin pozisyonuna benzer bir politika izleyip izlemeyeceğini test etti. Türkiye ise Rus uçağını vurarak burada Rusya'ya nasıl bir politika izleyeceğini gösterdi. Evet, bu tür olaylar küçük ve önemsiz görülebilir fakat bağlama baktığımızda görünen o ki Türkiye, Avrupa ve ABD gibi davranmayacak. Türkiye, Rusya'nın oldu-bitti yapmaya yönelen blöfüne cevap verdi. Bağlamı göz önünde bulundurarak uçak düşürmeyi doğru veya yanlış diye nitelendirmeksizin anlamlı olduğunu düşünüyorum. Türkiye vurmasaydı, olurdu, ama olayın sadece Türk-Rus ilişkilerinin ötesinde başka bir boyutu var. Bölgesel ve küresel alanda Türkiye, Rusya'ya ve Putin'e dur diyen bir güç oldu. Bunun istenmeyen sonuçları olacak. Her iki ülke arasında son 10 yıldır var olan yakınlaşma ekonominin bozulmasıyla birlikte saldırganlaşan Putin sayesinde tuzla buz oldu. BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi Rusya, masada Türkiye'den çok daha güçlü.



RUSYA'NIN BÜYÜK GÜÇ OLMA İMAJI DERİNDEN SARSILDI


Bu olayın psikolojik boyutu belki de en önemlisi. Her ne kadar Gürcistan'dan başlatabilirsek de Ukrayna ve Kırım'da oldu-bitti yapan Rusya'ya son iki üç yıldır kimse dur diyemiyordu. Türkiye, Rusya'ya pozisyonunu göstererek, bir nevi sınırlarını gösterdi. Rusya'nın büyük güç olma gösterilerine dair küresel imajını derinden sarstı. Rusya defalarca uyarılmasına rağmen ihlalleri sürekli neden yapmaya devam etti. Moskova, Esed ailesinin mensubu olduğu Nusayrilerin yoğun olarak yaşadığı Lazkiye bölgesini çevreleyen dağlarda yaşayan Bayırbucak Türkmenlerinin bölgeyi boşaltarak Federal Suriye'deki Federe Nusayri devletine verilmesini bekliyor. Bu nedenle bölgeyi yoğun bombardımana tutuyor. Diğer taraftan sınırı ihlal ederek hem Türkiye'ye gözdağı veriyor hem de Türkmenlere yapılması muhtemel yardımı engellemeyi amaçlıyor. Türkiye bu olay ile birlikte Rusya'ya buna mümkün olduğunca izin vermeyeceğinin mesajını verdi. Ayrıca bu saldırı Rusya içinde Putin'in imajını sarsmıştır.


Türkiye ne derece Rusya'ya dur diyebilir? Tahmin etmek oldukça zor. Rusya, Türkiye'ye askeri karşılık verir mi? Moskova'dan gelen açıklamalara göre bu seçenek zor bir ihtimal. Zira Putin'in daha çok siyasi diplomatik bir ajandası olduğu kanaatindeyim. Ayrıca Türkiye ne Ukrayna ne Gürcistan. Türkiye ile karşı karşıya gelmek bir anlamda NATO'yu açıkça karşısına almak demek ki, bu nedenle mücadeleyi ateşlendireceğini sanmıyorum. Fakat özellikle Suriye'de diplomatik kazanç sağlamak için büyük gürültü kopartacaktır.



YPG'YE DESTEK


Rusya bu olayın intikamını er ya da geç almaya çalışacaktır. Kötü senaryoya göre ise Rusya'dan acil ve sert tepki gelmemesi çok daha sert bir tepkiye hazırlandığı anlamına gelebilir. Asimetrik cevap verecektir. Terörü destekleyecektir. Sadece silah değil bilgi akışı ne de olsa Yandex'i var. Doğrudan askeri bir angajmana girişmeyeceği için doğrudan Rus unsurlarını kullanarak değil ama proxiler aracılığıyla cevaplar üreteceğini düşünüyorum. Bu noktada en kullanışlı olan araç YPG. YPG'ye verilen silahlar PKK'ya akacaktır.



Birkaç ay içinde toplanması düşünülen yüksek düzey işbirliği konseyi ki iki “komşu” ülke arasındaki en üst düzey siyasi platformda Putin ve Erdoğan'ın görüşmesi bekleniyor. Kanımca ekonomik ve ticari ilişkililerde kısa dönemli bir kriz yaşanacaktır. Fakat uzun süreceğini beklemiyorum. Bölgesel ve siyasal sorunların varlığına rağmen ne Türkiye ne de Rusya bu ticari ve ekonomik boyutu uzun vade de kaybetmek istemez. Türkiye açısından İsrail ile ekonomik ilişkileri siyasi-diplomatik krizden etkilenmedi. Rusya açısından Rusya petrol fiyatlarının düşmesinden dolayı Türkiye ile ticari ve ekonomik ilişkileri sorun ederek yaşadığı ekonomik krizi daha da derinleştirmek istemeyecektir. Rusya kontrollü gerginlikle durumu idare etmeye çalışacaktır. Beyaz et ithalatını durdurması ve ticari amaçla giden işadamlarına yapılan muameleler bunun göstergeleridir.



BM NEZDİNDE TÜRKİYE HAKLI


Rusya'nın şu an iç siyaseti oldukça karışık. Ekonomi kötü, sosyal problemler giderek yoğunlaşıyor, sel gibi her şeyi alıp götürüyor. Rusya bu sorunlarla boğuşurken savaşa girer mi? Daha önceki Gürcistan ve Ukrayna örneklerinde iç sorunları ve ekonomik bozulmayı örtmek amacıyla hep savaşa girmiş. Bu kez durum farklı. NATO-ABD- AB-Türkiye denklemi ve tabii ki Suriye ve DAİŞ var. Yeni oyuncular eski oyun.



Şu an gördüğümüz kadarıyla Türkiye, BM 51. Maddesi uyarınca meşru müdafaa hakkını kullanmıştır. Bu nedenle BM Güvenlik Konseyi'nden herhangi bir karar çıkması zor. Gerek NATO gerekse diğer uluslararası aktörlerden yapılan İtidal çağrıları bu nedenle önemli. NATO'nun olayın ilk dakikalarından itibaren Türkiye'nin açıklamalarını desteklemesi ve yanında durması Türkiye'nin beklentisini karşılamaktadır. Rusya, bu olayı Suriye krizinde başarı hikâyesine dönüştürmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Uçağın düşürülmesinden sonra Bayırbucak dağlarını bombalamayı yoğunlaştırdı. Diğer taraftan Viyana'da anlaşılan metin üzerinde değişiklik yapmak isteyecektir veya kabul edilmemesi durumunda oldu-bitti ile dağları boşaltıp olası federe Nusayri devleti sınırlarına dâhil etmeye çalışacaktır.




#Rus uçağı
#nato
#putin
#erdoğan
8 yıl önce