|

Sızdırılan e-postalar ve Katar krizi

Yeni Amerikan Başkanı’ndan rahatsızlık duyan resmî Washington, gözde büyükelçisiyle (BAE’nin Washington Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe) tamamen bağlantılı olan Ortadoğu krizinde şu an hasar kontrolü için didiniyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 22/06/2017 Perşembe
Güncelleme: 04:41 - 22/06/2017 Perşembe
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Akbar Shahid Ahmed-
HuffIngton Post

Başkan Trump, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve daha birçok yetkili; aralarında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Mısır’ın olduğu Amerikan müttefiki bir grup ülkeyi ABD’yle farklı bir şekilde saf tutan, bölgedeki en büyük Amerikan üssüne ev sahipliği yapan komşuları Katar’la ilişkilerini düzeltmeleri için iknaya çalışıyor.

Ortadoğu ülkeleri, 5 Haziran’da birbiri ardına Katar’la tüm ilişkileri kestiklerini ilan ederek ve hatta fiilen bu küçücük ülkeyi muhasara altına alarak Washington’ı şok ettiler. Amerikan Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün salı günü gazetecilere yaptığı açıklamaya göre, BAE, bu adımı resmen kamuoyuna ilan etmeden hemen evvel Amerikan hükümetini konuyla ilgili haberdar etmekle yetindi.

UTEYBE’NİN ROLÜ

Bu arada, Washington’daki en güçlü ve etkili diplomat olduğu ve ABD’de Katar karşıtı kampanyanın öncüsü olduğu iddia edilen BAE Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe, ortalarda görünmeyip göze batmamaya çalıştı. Uteybe, uzunca bir süredir etkili bir diplomat.

Trump’ın Katar konusunda niçin zikzaklar çizdiğini (…) perşembe günü MSNBC ortaya koydu. Trump’a yakın bir kaynak, program sunucusu Brian Williams’a, Katar’ın Amerikan birliklerine ev sahipliği yaptığını Başkan’ın bilmeyebileceğini söyledi.

Şimdi ise Amerikan yönetimi bir uzlaşmaya varmışa benziyor: Katar, teröristleri finanse edenlere ve vatandaşlarının militan örgütlerle bağlantılarına müsamaha göstermekten vazgeçip bunların sert bir şekilde üzerlerine gitmek zorunda; ama DEAŞ terör örgütü, İran ve diğer düşmanlara karşı hayati olan Amerikan stratejisi çerçevesinde kesinkes Amerikan yörüngesi içinde kalmalı.

Öyle görünüyor ki BAE, Suud ve şürekası, Trump’ı kafaya alacakları varsayımına dayalı büyük bir kumar oynadılar ve –her ne kadar Katar’dan Müslüman Kardeşler, İran, sivil toplum aktivistleri ve Ortadoğu’daki diğer güçlerle ilişkilerinde birtakım tavizler koparabilseler dahi– çok büyük ölçüde kaybettiler.

Şimdiye kadar Amerikan yönetiminden nadiren eleştiri almış ve Amerikan ordusuyla işbirliği nedeniyle “Küçük Sparta” olarak yere göğe sığdırılamamış BAE bu defa niçin tökezliyor?

Bunun ipucu, Büyükelçisi Uteybe’nin sızan özel e-posta yazışmalarında var.

Uzmanlar, bu sızıntının Katar’la resmen kopuşu kuvvetlendiren büyük bir gelişme olduğunu söylüyor.

ORTADOĞU’YU YENİDEN ŞEKİLLENDİRME GEVEZELİĞİ

Samimi e-postalar, Uteybe’nin nasıl “Washington’daki en itibarlı diplomat” şöhretini kazandığını gösteriyor. [Büyükelçi Uteybe] özellikle eski Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates’le yakın ilişkiler geliştirmiş gibi görünüyor ve aralarındaki muhabbet karşılıklı. 4 Nisan 2016’da Gates, Wall Street Journal’da yayınlanan bir yazısı nedeniyle Uteybe’ye övgü dolu bir mail yazıyor: “Harikulade. Çok doğru, kavrayışlı bahsettiğin gerçeklerle yüzleşmek istemeyen Washington’daki birçoklarına zamanlaması çok yerinde bir uyarı/hatırlatma.”

TİCARETİN DIŞ POLİTİKAYLA BULUŞMASI

Uteybe, kalpleri ve akılları kazanma çabasında güçlü bir avantaja sahip: BAE, Amerikalıların iş yapmaya hevesli oldukları petrol zengini bir yönetim.

Bazı e-postalar, Büyükelçi’nin eski Savunma Bakanı Robert Gates, eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve eski Milli Güvenlik Müsteşarı Stephen Hadley’nin yönettiği müşavirlik firması RiceHadleyGates’le nasıl giderek yakınlaştığını gösteriyor.

E-postalar, Washington’daki bir iktidar oyuncusu ve hükümet destekli Amerikan Barış Enstitüsü başkanı olan Hadley’nin geçen seneki iki görüşmede Büyükelçi’den iş bağlantısı için yardım istediğini ortaya koyuyor. Müşterisi Motorola’nın BAE hükümetine bağlı güvenlik güçlerine ve orduya telsiz ürünleri temin etmek için Abu Dabi’de temasa geçeceği isimler konusunda yardımcı olması için 16 Mart 2016’da bir e-posta yollamış. Her iki tarafın da sicilleri tartışmalı, özellikle de Amerikalılara karşı insan hakları ihlalleri ve Yemen’de devam eden kanlı savaşla bağlantılı olarak...

28 Eylül 2016’ya ait daha yakın tarihli bir mesaj, Hadley’nin PepsiCo için yardım istediğini gösteriyor ve Ortadoğu Strateji Görev Gücü adlı büyük bir araştırma projesi için düzenlenen toplantıda kendisinin ve Büyükelçi’nin nasıl birbirini gördüğünden bahsediyor. Bu alışveriş, küresel meselelerin analizinin nasıl sıklıkla Amerikalıların yabancı hükümetlerle anlaşmalar kotarma çabasıyla iç içe geçtiğini apaçık gözler önüne seriyor. Hadley’in sözcüsü bu konuda herhangi bir yorum yapmaktan imtina etti.

BAŞARISIZLIĞA
ADAPTE OLMAK

Son BAE hamlesinin açık şekilde geri tepmesi, bir süre bu hırslı genç devletin ve diplomatlarının hızını kesebilir, bilhassa ABD’nin bölge vizyonunu tehlikeye atacak dramatik adımlar atmayı düşündüklerinde… 2016’ya kadar Dışişleri Bakanlığı’nın en üst düzey yetkilerinden biri olan Ortadoğu Enstitüsü uzmanı Gerald Feierstein, Huffington Post’a “Katar’la güçlü bir ilişkiyi kaybetmek ABD’nin menfaatine değil.” Yorumunda bulundu. Ama bu sabır ne kadar sürer belli değil

Uteybe, Washington’un dostluğunu kazanma becerisi sayesinde, sıklıkla, yönetim kademelerinin takdirini ve Amerikan politikasının seyri üzerindeki nüfuzunu geri kazanmak için şekil değiştirerek rağbet görmeyen politikaları ve görüşleri dahi yeniden paketleyip sunuyor.

Büyükelçi, Obama’nın yardımcıları Tahran’la bir nükleer anlaşmaya varma çabasındayken dahi sıklıkla İran karşıtı saldırganca bir duruş için bastırdı ve daha sonra DEAŞ karşıtı zımni bir işbirliği geliştirdi.

* Tercüme: Zahide Tuba Kor ** Huffington Post, 9.6.2017 tarihinde yayınlanmıştır.

#ABD
#DEAŞ
#Obama
#Tahran
#BAE
7 yıl önce