Demir kesmek, kaynak yapmak, enkaz parçalamak gibi ağır sanayi işleri erkek işi olarak bilinir. Hele ki bunları su altında yapmak her baba yiğidin harcı değil. Peki bunu bir kadın yapıyor desem tepkiniz nasıl olurdu? Yıllarını su altında geçiren Şebnem Sarvazlar dünyanın sayılı kadın dalgıçlarından. Hatta Türkiye'nin ilk kadın sanayi dalgıcı. Onun su altında yapamadığı iş yok. Karada ne yapılıyorsa aynılarını su altında yapabilen Sarvazlar tam 27 tane uluslararası belgeye sahip. Kendisine "Su altı inşaatçısıyım" diyen Sarvazlar, 5 yıldır kesintisiz olarak sanayi dalgıçlığı yapıyor. Bunun dışında kalan zamanında ise dalış eğitimleri veriyor. 2 kızını da su altıyla tanıştıran Sarvazlar 19 yılını su altında geçirmiş. Tamamen erkeklerden oluşan bir ekiple çalışan Sarvazlar'ı gemisinde ziyaret edip, dalış hazırlıklarını yerinde inceledik.
38 yaşındaki Sarvazlar tam bir deniz tutkunu. 19 yaşındayken haftasonunu değerlendirmek için katıldığı bir dalış organizasyonu sonucu su altına hayran kalmış. O gün bugündür de su altı dünyasından vazgeçememiş. Yıllar geçtikçe kendini geliştirmiş. Dalış, eğitmenlik, sanayi dalgıçlığı belgelerini sırayla almış. Sanayi aletlerini kullanmaktan mutlu olan Sarvazlar'a, başvurduğu işlerde kadın olduğu için ofis işlerini yapması teklif edilmiş. Fakat belgeleri karşısında hiçbir dalgıçta olmayan nitelikler olduğu görülünce sanayi dalgıcı olarak işe alınmış. Şimdi çalıştığı dalgıç şirketindeki arkadaşları Sarvazlar'ın 3 erkeğin yaptığı işi tek başına yapabildiğini söylüyorlar.
Çok yakında yat kaptanlığı belgesini alacağını söyleyen Şebnem Sarvazlar, suyun altı mı yoksa üstü mü sorusuna "Tabii ki su altı. Her şeyden uzakta su altı canlılarıyla başbaşa kalıyorsunuz. Cennet dedikleri yer orası olsa gerek" karşılığını veriyor. Su canlılarından korktukları içi dalış yapmaktan çekinen insanlar için "Düşününki sizin evinize hırsız girdi. Size ve evinize zarar veriyor. Ne yaparsınız panikler ve saldırganlaşırsınız. Onlar da haliyle tepki veriyor. Su altında onlara karışmadan dalışınızı tamamlarsanız hiçbir şey olmaz" diyor. Ayrıca dalış için yüzme bilme şartı olmadığını belirten Sarvazlar, sadece derin nefes alıp vererek su altı dünyasının keşfedilebileceğini söylüyor.
Dalışa ekipçe hazırlanan Sarvazlar, arkadaşalarının yardımıyla su geçirmeyen kuru elbise diye adlandırılan özel kıyafeti giyiyor. Bir yandan da görüntü ve konuşmalı başlığı hazırlanıyor. Bu başlık sayesinde gemide bulunan biri tarafından su altunda yönlendirilip, eksikler gideriliyor. Paletleri giydirelen Sarvazlar'a 17 buçuk kilo ağırlığındaki başlığı 2 arkadaşının yardımıyla kafasına yerleştiriliyor. Tüpünü de sırtlanan Sarvazlar batabilmesi için bir de ekstra ağırlık kemeri takıyor. 40 kilodan fazla bir ağırlıkla dalışa hazır olan Sarvazlar ekipmanları son kez kontrol ettikten sonra dalışa hazır hale geliyor.
Araba kullanan bayanlara bile ön yargıyla bakılırken böylesine riskli bir işte kadın olarak buna soyunmanın büyük cesaret istediğini söyleyen ekip arkadaşları, Sarvazlar'ın azmi ve gücü sayesinde bunu zorla kabul ettirdiğini ve bu işe başlayıp bırakan çok erkeğin olduğuna dikkat çekiyorlar. Sanayi dalgıçlığından önce dalmadan duramayan Sarvazlar olup olmadık yerlere dalıyormuş. Sanayi işinin yazı kışı olmamasından dolayı sürekli dalış yapmaktan mutlu. Su altında nefes alıp vermelerini sağlayan tüpün içindeki havanın yüzde 79'unun azot olduğunu belirten Sarvazlar, "Bu işten önce azot isteği duyuyordum. Geceleri baş ucumda tüple uyuduğum günleri hatırlıyorum" diyor.
Gemilerin acil durumlarına müdahale etmekle beraber proje işlerine katılan Sarvazlar, şu an Marmara Ada'sında karaya oturan 2 bin tonluk bir geminin tamirini yapıyor. Doğalgaz, mutangaz gibi boru hatlarına döşeyen Sarvazlar işin zorluklarının farkında. En küçük hataların ölüm ya da sakatlıkla sonuçlandığını belirten Sarvazlar, geçenlerde bir dalgıç arkadaşının su altında kestiği demir parçasının altında kalması sonucu hayatını kaybettiğini anlatıyor. Bu yüzden ekip arkadaşlarıyla birbirlerini sürekli kolladıklarını söylüyor. Ekip ne kadar iyi olursa olsun malzemelerin de bir o kadar iyi olması gerektiğinin altını çizen Sarvazlar, bir keresinde su altında ekipman yüzünden yaşadıkları bir patlamayı fark etmeleriyle ucuz atlattıklarını anlatıyor.
