Tolga Dalel, Arapça öğrenmek için 2005 yılında gittiği Şam'da hocasının tavsiyesi üzerine İbn-i Teymiyye'nin mezarını ziyaret etmek istedi. Mezarlığa gittiğinde ise gördüğü manzara karşısında şaşkınlığa uğradı. İbn-i Teymiye'nin mezarını ziyaret etmek yasaktı ve kabrin çevresi çöplük olarak kullanılmaktaydı. Dalel'in hayatındaki çöp bahsi bu manzara ile başlamış oldu.
Tolga Dalel, park ve bahçelerde çalışmayı, parkları süpürdükten sonra kitap okumaya vakit bulabilmek için istedi. Aynı zamanda Arapça derslerine de devam eden Dalel, Kâğıthane Belediyesi'ne geçtikten sonra çöplükten çıkan eşyaları Suriyelilere ayırmaya başladı. Çöplükten çıkan buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın, kütüphane gibi eşyaları belediyeye başvuran Suriyeli ailelere verdi.
Şam'da kaldığı dönemde Suriye'nin Türkiye'den 30-40 yıl gerisinde olduğunu söyleyen Tolga Dalel, bizim çöp saydığımız şeylerin onlar için lüks olduğunu belirtti. Savaş şartlarında bu durumun daha da belirginleştiğinin ifade etti. Şimdilik 25 aileye yardım götürebildiğini söyleyen Dalel, Türkiye genelindeki tüm ilçelerde aynı sistemi geliştirmeyi planlıyor.
Dalel, Suriye'de kullanılan hiçbir eşyanın çöpe atılmadığını söylerken eski eşyaların ya ikinci el olarak satıldığını ya da tamire gönderildiğini söyledi. Türkiye'de ise eşyaların tamire gitmeden çöpe atıldığına dikkat çekti.
Nihayet Dergi'nin tüm dosya yazılarını ve haberlerini takip etmek için
adresini ziyaret ediniz.