|

Türkiye Latin Amerika’da büyük oynamalı

Yeni Şafak
04:00 - 1/02/2016 Pazartesi
Güncelleme: 08:15 - 1/02/2016 Pazartesi
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
- DOÇ. DR. MEHMET ÖZKAN

TİKA LATİN AMERİKA KOORDİNATÖRÜ



Türkiye'nin Latin Amerika'ya yönelik politikalarında son dönemde oluşan ilgi sonucu yeni bir derinleşme hamlesinin olduğundan bahsedilebilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şili, Peru ve Ekvador ziyareti bu anlamda önemli bir adım. Fakat bu konuda ziyaret sonrası neler yapılması gerekeri sorusunu net bir şekilde cevaplamak gerekir. Kültürel ve sosyal politikalar anlamında TİKA açtığı iki bölgesel ofisi üzerinden kıtaya yönelik ciddi bir hamle başlatmış durumda. Aynı şekilde THY'in yeni rotaları, TRT'nin açılım çabaları ve AA'nın muhabir göndermiş olması da çok ciddi bir gelişme olarak görülmelidir. Fakat Latin politikasının kalıcılığının en belirleyici etkeni ekonomik ilişkilerin derinleştirilmesi olacaktır.





Latin Amerika dünya ekonomisinde yeni pazar olarak adlandırılan ve yarım milyar nüfusa sahip, coğrafi alanı geniş bir kıtadır. Her ne kadar birçok ülkede ekonomi siyasal sorunlar ve özellikle de petrol fiyatlarının düşmesiyle kötüye gitse de, bu sadece insanların alım gücünü düşürmekte ve ekonomik pazar olmaktan çıkarmamaktadır. Türkiye, Latin Amerika'ya yönelik olarak Afrika'ya yaptığı gibi sadece küçük ve orta ölçekli ticari ilişkileri artırma üzerine kurulmuş bir politika takip etmemelidir. Küçük işletmelerin kıtada tutunması dil sorunundan tutun da mesafeye kadar birçok sebepten dolayı kısa vadede başarı sağlayamayacaktır. Ayrıca Latin Amerika'da genel yasal düzenlemelerin hepsi 'güvensizlik' ilkesi temelli olarak kurulduğu için aşırı koruyucu yaşal düzenlemeler olup, şartların zorluğu dolayısıyla kalıcılık için ciddi bir sabır gerektirmektedir.



İKİ BÜYÜK SEKTÖRE ÖNCELİK VERİLMELİ

İşte bu sebeple Türkiye savunma sanayii ve enerji gibi büyük sektörlere yönelmelidir. Özellike savunma sanayii sektöründe Türkiye için kıtada ciddi imkanlar mevcuttur. Latin Amerika'da savunma sanayii büyük oranda İsrail, İspanya gibi ülkeler tarafından ciddi şekilde kontrol altına alınmış olsa da, Türk savunma sanayii ürünleri hem kalite hem de fiyat açısında bu ülkelerin ürünleriyle yarışabilecek düzeydedir. Kıtada bu konuya ilgi duyan insanların genel kanaati budur. Fakat Türk ürünlerinin Latin pazarına girememesinin önünde çok ciddi bir engel bulunmaktadır: Bağlantı eksilkliği. Savunma sanayii ürünleri genelde aracılar aracılığıyla kıtaya satıldığından üst düzeyde ciddi bir ilişki ağına girilmesi gerekmektedir. Bunun sağlanılmadığı bir durumda bu konuda Türk ürünlerinin piyasaya giriş yapma şansı çok zordur. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seyahati sonrasında Milli Savunma Bakanı, Enerji Bakanı ve diğer üst düzey bakanların kitada birkaç ülkeyi kapsayan ve spesifik amacı olan ziyaretler yapması şarttır. Eğer bu konuda süreklilik sağlanamazsa, Türkiye'nin ekonomik anlamda kıtada tutunması mümkün olmayacağı gibi, Türkiye ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki ticaret hacmi küçük rakamlardan oluşmaya devam edecektir.



DERİN VE KALICI BAĞLANTILARIN KURULMASI

Aynı şekilde enerji meselesi hem yatırım hem de satın alma anlamında kıtanın Türkiye'ye sunduğu başka bir imkandır. Bölgede enerji çeşitlendirilmesi çabalarının girildiği şu dönemde bu konunun üzerine gidilmesi kısa vadede ürün vermese bile orta ve uzun vadede ciddi faydalar sağlayabilir. Enerji meselesine paralel olarak Latin Amerika'daki en temel sorun konut meselesidir. TOKİ ya da Türk şirketlerinin küçük çaplı olarak bu konuda kıtaya girmeyi düşünmeleri pazar alanını ayrıca genişletip çeşitlendirecektir. Fakat burada da aynı sorun üst düzey bağlantıların derin ve kalıcı şekilde kurulması sorunudur.



İLİŞKİLERDE DUYGUSAL FAKTÖR

Latin Amerika rahat insanı ve tavırlarıyla kolay girilebilecek bir kıta konumundadır. Fakat bazılarının yaptığı ve düşündüğü gibi bürokratik ağırlık, işlerin yavaş işlemesi gibi sistemsel sorunlar üzerinden pasif bir yaklaşım göstermesi ilişkilerde ilerlemenin önünü açmaz. Latin Amerika birçok resmi yazışmayla bir işin bitirilemediği fakat bir sempatik gülüşle de bir çok işin halledilebileceği bir yer konumundadır. Bu tuhaf ve anlamakta zorluk çektiğimiz bir şey olsa bile, Türkiye'nin geçmiş tecrübeleri düşünüldüğünde bizim için yabancı ve yeni birşey değildir. Bu çerçevede kıtanın ruhunu anlayıp ona göre hareket etmek ve ona göre Türkiye - Latin Amerika ilişkilerine yeni vizyon çizmek şarttır. Hele özellikle son dönemde Türkiye'nin sistemsel sebeplerden dolayı bölgede yaşadığı sıkıntıları aşmak için Latin Amerika açılımının yeniden formüler edilip değerlendirilmesi Türkiye için beklemediği kadar alan açabilir.





#Latin Amerika
#Türkiye
#enerji
8 yıl önce