|

Türkiye'nin ilk otistik mankenine Kanada'dan davet

Üvey annesinin sevgisiyle otizmin dünyasından çıkmayı başaran 17 yaşındaki Ayberk Aksu, hem bir pizzacıda çalışıyor hem de ünlü bir erkek giyim firması için mankenlik yaparak para kazanıyor.

Yeni Şafak
17:11 - 4/02/2016 الخميس
Güncelleme: 15:21 - 4/02/2016 الخميس
AA

Türkiye'nin ilk otistik mankeni olan Ayberk'in hikayesi dünyanın da ilgisini çekti. Ayberk defileye çıkması için Kanada'dan davet aldı.



Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Bilgisayar Mühendisliği mezunu Naciye Torunlar, 2010 yılında evlendiğinde, eşinin ilk evliliğinden dünyaya gelen oğlu Ayberk ile tanıştı. Kimseye sarılmayan, dokunmasına izin vermeyen hatta konuşmayan Ayberk'in durumunun kendisini çok üzdüğünü belirten Naciye Aksu, Ayberk'i otizmin dünyasından nasıl çıkardığını anlattı.



"Otizmin çaresi yok" diyenlere inanmayarak hastalıkla ilgili bilgi toplamaya başladığını, otizmli insanların başarı öykülerini araştırdığını aktaran Aksu, Bill Gates, Arşimet, Beethoven gibi isimlerden ilham aldığını ifade etti.



"Ayberk'e sadece imkan verdim"


"Yanına yaklaşma, saçına dokunma, krize girer" denildiği için ilk yıl çocuğun yanına hiç yaklaşmadığını dile getiren anne Aksu, şunları anlattı: "Ona zarar vermekten korktum, yanlış bir şey yaparım diye. Bilinçaltımda da ona yaklaşmak vardı. Silivri'de yazlık bir sitede oturuyorduk. 'Bir, iki ay yalnız kalmak istiyorum' dedim. İzmir'de ev tutmuştuk, iki bakıcı vardı. Eşim 'Çok zor' dedi. Ayberk'in hiç bağlantısı yok sanıyorduk. Otizmi unuttum. Bir de oğlumu çok özlüyordum. Ben onu Barkın'ın yerine koydum. Barkın'ı nasıl yetiştirdiysem onu uygulamaya başladım. Ayberk'in odasında bir tane yatak vardı. Başka hiçbir şey yoktu. Kendisine zarar vermesin diye. Önce odasını değiştirdim. Yatak, televizyon, bilgisayar, çalışma masası, müzik aletleri aldım. Barkın'ın odasının birebir aynısını yaptım. Dolap yaptım, beş tişört, beş şort, beş çorap koydum. Kapının arkasına bir kot pantolon, bir keten gömlek astım. Eskiden bakıcılar giydiriyordu.Daha ilk günden ben giyineceği zaman tişörtünü almayı, çorabını giymesini söyledim. Ona yaptığım aslında hep imkan vermek oldu. 24 saat, bir saniye boş bırakmadım, hep oyaladım. Üçüncü gün benle birebir göz teması oldu. Görür görmez güldü. Hiç gülmeyen, asla saçına dokundurmayan çocuk üçüncü gün benim omzuma yattı. 'Saçımı okşa' diyordu" dedi.



Otizmin yenmenin formülünün "sevgi" olduğunun altını çizen Aksu, aynı durumda olan annelere, çocuklarını bakıcıların eline bırakmamaları tavsiyesinde bulundu. Ayberk'in kısa zamanda beslenme ve tuvalet alışkanlığını da kazandığını kaydeden anne Aksu, "Ayberk'i kör, sağır, dilsiz düşündüm. Hiçbir şey bilmeyen 10 aylık bebek gibi düşündüm. Ona imkanlar verdim. Bardak tutmayan çocuğa çay demlemesini öğrettim" diye konuştu.



"Anne olmak için kan bağına gerek yok"


Üvey anne olmasıyla ilgili olarak sürekli kendisine "Neden yapıyorsun" şeklinde sorular geldiğini anlatan Aksu, "Benim 23 yaşında da bir oğlum var. Benim oğluma da sorsanız belki de ben iyi bir anne değilimdir. Bir insanı sevmek için kan bağının olması gerekmiyor. Eğer karşılıksız beklentisiz seven bir insansa benim yaptığımın daha fazlasını yapar. Bence anne ve babamdan aldığım eğitiminden kaynaklanıyor. Ailemizden gördüğümüzle bugünlere geliriz. Üvey, öz, kan bağı, bunlara inanmıyorum önce karşılıksız, beklentisiz, vicdanlı her insan bunu yapabilir" ifadelerini kullandı.



Ayberk'e Kanada'dan teklif


Otizmin duvarlarını aşan Ayberk'in hikayesi Türkiye'nin sınırlarını da aştı. Kanada'dan teklif alan Ayberk Aksu, özel bir defilede podyuma çıkacak.


#otizm
#ilk otistik manken
#manken
#ayberk aksu
#kanada
٪d سنوات قبل