|

Vicdan yüklü Kervan yollarda

Yönetmenliğini İsmail Güneş’in yaptığı Kervan 1915, büyük prodüksiyonu, her yönüyle örnek gösterilebilecek seti ve teknik özellikleriyle dikkat çeken bir yapım. Giresun’da çekimleri devam eden film, 200 Ermeni’yi Halep’e taşıyan Katırcı Salim’in hikâyesini, vicdanlı bir bakışla beyaz perdeye taşımayı amaçlıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 19/07/2015 Pazar
Güncelleme: 23:47 - 18/07/2015 Cumartesi
Yeni Şafak

İtiraf etmeliyim ki Kerpe'nin dolambaçlı yollarında ilerlerken, karşıma bu büyüklükte bir setin çıkacağını tahmin etmemiştim. Çekimlerin yapıldığı Kerpe'deki koy'a ulaştığımızda, onlarca aracın park ettiği alanda yoğun bir kalabalık karşıladı bizi. Demir iskelenin omuz verdiği devasa yapıların yükseldiği Kervan 1915 filmi seti, yakından bakıldığında daha da görkemliydi. Kocaeli'nin bu şirin ilçesine ait güzel koy'un tamamına konuşlanan film setinde ilerlemeye başladıkça İsmail Güneş'in ne denli zor bir yükün altına girdiğini de anlamış oldum. Muntazam biçimde yerleştirilmiş sosyal alanlar, harıl harıl çalışan işçiler ve bir yandan da etrafta üzerlerindeki tarihi kostümlerle koşturan oyuncular.. Dekorun öteki yanı, yani sahnelerin çekildiği tarafta ise apayrı bir atmosfer vardı. Filmin geçtiği mekânların yeniden oluşturulduğunu öğrendiğimiz bu kısımda da hummalı bir çalışma vardı. Onlar çalışırken biz de sinema yazarı dostlarla büyük prodüksiyonun inşasına şahitlik ettik. Dekorları inceledik, oyuncularla sohbet ettik ve 2016'da vizyona girecek olan Kervan 1915 filmine dair ilginç ayrıntıları bir kenara not ettik.



KATIRCI SALİM'İN HİKÂYESİ


Kervan 1915 filminin projesi 2013 yılında ortaya çıkmış. Yönetmen İsmail Güneş Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde yaşanmış ilginç olayları derleyen 'Eğin Almanağı' adlı bir kitapçığı karıştırırken Katırcı Salim'in ilginç hikâyesine rastlamış. Daha sonra olayla ilgili bir araştırmada yapan yönetmen, Giresun yerel medya arşivinde çarpıcı ayrıntılara ulaşınca bu hikâyeyi beyazperdeye taşımaya karar vermiş.



100 YIL SONRA AYNI GÜN


Filmi için hummalı bir çalışma başlatan Güneş, hikâyeyi senaryolaştırmış ve bu senaryoyu 1,5 yıl içinde 8 kez yazıp düzenlemiş. Hiçbir fedakârlıktan çekinmeden olayları gerçekliğe uygun biçimde yansıtmak amacıyla büyük bir prodüksiyona girişmiş. Çekim takviminin 27 Haziran'da başlaması çok anlamlı. Zira bundan tam 100 önce, yani 27 Haziran 1915 günü, Giresunlu Ermeni kadın ve çocuklar, katırcı Salim'in gözetiminde, Talat Paşa'nın Genel Tehcir emriyle Halep'e gönderilmiş. Kervan Giresun Şebinkarahisar yaylalarından geçerek Ermeniler için genel toplanma ve dağıtım merkezi olan Sivas Divriği'ye gelmiş, Konya Cihanbeyli'de bir süre bekledikten sonra Malatya üzerinden Halep'e geçmiş. Film, bu kervanın takip ettiği güzergâhı birebir takip ederek aynı noktalarda çekilecekmiş.



TARİHİ MEKÂNLAR YENİDEN İNŞA EDİLDİ


Kervan 1915 filminin planı bu güzergâhta yalnızca 2 noktada gerçeğin dışına çıkacakmış. Giresun'da hiçbir tarihi eser kalmadığını gören yönetmen İsmail Güneş, filmin ilk 20 dakikasını Kocaeli Kerpe beldesinde deniz kıyısında bakir bir koyda inşa edilen Giresun Hükümet Konağı ve Şehir meydanında çekmiş. Ziyaretimizde görerek etkilendiğimiz set işte burasıydı. Öte yandan Halep'te iç savaş olduğu için Halep Hükümet Konağı ve civarı da Konya Cihanbeyli de oluşturuldu.



EN ÜSTÜN TEKNOLOJİLER KULLANILIYOR


Filmde mühendis teknisyenler, sanat ekibi, dekor kostümcüler, oyuncular ve ulaştırmacılardan oluşan tam 2000 kişi görev yapıyor. Çekimlerde Türkiye'de çok az bulunan dijital sinemacılık harikası Sony F-65 model son nesil kameralar kullanılıyor. Türkiye'de sadece 5 tane bulunan bu kameralardan ikisi Kervan 1915'in setinde. Oldukça zor ve iddialı bir kamera hareketini gerçekleştirmek üzere Türkiye'ye yeni getirilen ve yalnızca bir tane bulunan techno craane-50 cihazı kullanıldı. Bir ayrıntı da seslendirme ile ilgili.. Film, şimdiye kadar çok az Türk filminde uygulanan 7+1 Dolby Atmos ses sistemi ile seslendirilecek. Kervan 1915'in toplam çekim süresi 10 hafta olarak planlanmış. Seslendirme çalışmaları için de Londra'da 3 aylık bir çalışma dönemi gelecek.



MURAT HAN VE İPEK TUZCUOĞLU BAŞROLDE




Filmin başrol oyuncuları Murat Han ve İpek Tuzcuoğlu, enerji ve yetenekleriyle sette göz dolduruyor. Kalabalık oyuncu kadrosu içerisinde iki ilginç isim de var. Filmde senaryoyu çok beğenerek rolü üstlenen ermeni kadın Shake Roza, Ermenistan'da tanınan sevilen manken sinema TV oyuncusu Türkiye'ye gelmiş. Filmin çok sayıda çocuk oyuncusu var. En küçük oyuncusu Ermeni asıllı Türk vatandaşı. Göçmeni canlandıran Aylin Manukyan, 6 yaşında.



"Önyargılar yıkılsın"




Bu büyük prodüksiyonu sırtlayan yönetmen İsmail Güneş, çekimlerde her bir ayrıntıyı titizlikle takip ediyor. Kendi sinemasında bir dönüm noktası olacağına inandığı Kervan 1915'in Ermeni tehcirine merhamet ve vicdan penceresinden baktığını söyleyen Güneş'le filmin çekim süreci ve sonrasına dair kısa bir söyleşi yaptık.



Bir yönetmen olarak bu meseleyi ele almadaki muradınız nedir?

Bu zamana kadar düşündüğüm, tasarladığım filmlerde hep bir ezber bozma söz konusu oldu. Bu filmde de 'kim, ne der' diye düşünmeden bir hikâye tasarladım. Mutlu olabileceğim bir film gerçekleştirdim. Her iki tarafın da ezberini bozacak türden bir film.. Senaryoyu bu ülkede doğmuş büyümüş benim yaşıma gelmiş birine verdiğimde de 'ya hu, bunlar böyle mi olmuş?' sorusuyla karşılaşıyorum.



Peki, Kervan-1915 bu meselede nerede duruyor?

Ben sanatın insanlar üzerinde kalıcı izler bıraktığını düşündüğümden, olası daha da ileriye götürecek işlerin yapılmasının doğru olduğunu düşünmüyorum. Savaşan film yerine anlamaya çalışan filmlerin yapılması gerektiğine inanıyorum. Ben anlamak istedim ve seyirci anlamak için yaptığım bu filmi seyrettiğinde dönemi öyle ya da böyle anlayacaktır. Yaraların kaşınarak iyileştiği vaki değildir. Anlamanın ve idrak etmenin daha önemli olduğunu düşünüyorum.



The Cut (Kesik) da Ermeni meselesini konu ediyordu. Sizin o filme dair düşüncelerinizi merak ediyorum.

Ben Fatih Akın'ı başarılı bulurum ve birçok filmini de beğenirim. The Cut, adeta tetikçi ve kiralık katil misyonu üstlenen bir filmi olmuş. Ben 23 milyon dolara çekmem böyle bir filmi. Şunu öldüreceksin, al şu kadar para denmiş gibi bir tavrı var. Derdini de sinemasal olarak iyi anlatan bir film değil. Filme Osmanlı ve Ermeniler olarak bakmadım; bir devlet var bir de halk var. Bu adını bilmediğimiz bir devlet de olabilir. Ismarlanmış bir film gibi duruyor. Bizde de vardır ya, cumhuriyetle ilgili ısmarlanmış filmler.. Onlar gibi.



Oldukça yüksek bir bütçesi var filminizin. Neleri göze aldınız? Her türlü sonuca hazır mısınız?

Ben başarısızlığı iyi tattım. Buna hazırlıklıyım. Bu ülkenin yerel festivallerinden ödül almamayı, seyirci yapmamayı biliyorum. Bilmediğim şey ise seyirci toplamama. Medya sorumluluk üstlenirse bunu da yıkacağımıza inanıyorum. Diyorum ki 'tamam, hadi ben kötü film yaptım ama seyirci bunu nereden biliyor? Filmime gelmeden kötü olduğunu nereden biliyor? Ya da ilk günden salonları doldurduğu filmler var. Mesela onun iyi film olduğunu nereden biliyor da geliyor? Bu baştan bir kabul meselesi.



Seyircide bir önyargı mı var?

Evet. Seyircide de, basında da ön yargı var. Türk halkı medyada yazılana inanmaz ama medyanın inanmadığına da hiç inanmaz. İnanılmaz bir önyargı var.



Vizyon için öngördüğünüz bir tarih var mı?

Önümüzdeki yıl vizyona girmesini planlıyoruz. Birinci yarısı mı ikinci yarısı mı olur, bilmiyorum. Festival trafiği ile ilgili biraz da.



#İsmail Güneş
#Kervan
#beyaz perde
#İpek Tuzcuoğlu
9 yıl önce