|

Yalnız hisseden ressam, Burhan Doğançay

TRT Türk’te yayınlanan “Büşra ve Kübra ile Tanıklar” programda geçtiğimiz haftalarda 2013 yılında aramızdan ayrılan dünyaca ünlü ressam Burhan Doğançay anlatıldı.

Yeni Şafak
17:15 - 11/02/2016 Perşembe
Güncelleme: 15:14 - 11/02/2016 Perşembe
IHA

Yaşamı, sanatı ve uluslararası başarısının konuşulduğu programda, 35 yıllık arkadaşı Oktay Duran, sanat danışmanı Turgay Artam, Doğançay müzesi müdürü Bergin Azer konuk oldu. Programda, 84 yaşında hayata veda eden sanatçının yaşamı boyunca bilinmeyen kesitlere yer verildi ve resim sanatına olan katkıları anlatıldı.



35 yıllık arkadaşı Oktay Duran'ın, resim koleksiyonu yapmaya niyetlendiği bir dönemde yolu Burhan Doğançay ile kesişmiş; “Eşimin ailesinin Burhan Beyin ailesiyle yakınlıkları vasıtasıyla tanıştım. Doğançay'ın sanatını dinlemeye başlayınca her şeyi bıraktım “tamam ben aradığımı buldum” dedim ve bu kadar süre içerisinde sergi, kitap ne varsa hepsinde beraber çalıştık. Doğançay müzesini kurmak benim için çok önemli bir deneyimdi. Çağdaş sanat anlamında baktığınız da Türkiye'de ilk kurulan müzedir.” Türkiye'de sanatçı olmanın zorluklarına değinen Duran sözlerini şöyle sürdürdü: “Uğraşmak kolay da kendini anlatmak zor. Sanatçı dendiği zaman hala, bazı çevrelerde bir işte dikiş tutturamamış, hobi gibi algılanıyor. Doğançay'ın dünyada resim sanatına kattığı değer önemlidir. Biz fark edemedik bir türlü. Amerika'daki müze müdürü “biz arkadayız yeter ki ülkeni getir” dedi fakat devlet politikası geliştiremediğimiz için olamadı.”



"Kendini yalnız hissederdi"


“Çok konuşurduk. Kendini Amerika'daki ressamlardan biri olarak görüyordu. Amerika ve Avrupa onun farkına vardı. Hakkında çok fazla kitap yayınlandı. Hep maalesef Türkiye dışında oldu. Çıkan kitapların bir ortak dili vardır, hiç birinin arkasında sponsor yoktur. Uluslararası yayınevleri Doğançay kitabını para kazanmak için basıyorlar. Kitapların içinde öyle methiyeler var ki… Bir Fransız yazar “Her atletin bir kuralı vardır. Bir nehirde iki kez yıkanılmaz. Bunu Doğançay bir sokaktan iki defa yürünmez. Çünkü ikinci döndüğünüzde o sokak değişmiştir. Bunları bize hep Doğançay anlatırmıştır” diyor.



"Türkiye'nin markasıdır"


Doğançay'ın şimdiye kadar 5 bin eserine ulaşıldığını anlatan Oktay Duran sözlerini şöyle sürdürdü; “Burhan Doğançay'ın eserleri yetmiş müzede, bunların otuz kadarı yurt dışında yer alıyor. Beş bin eser koca dünyada bir şey değil. Yurt dışında devletler sanatçıyı yakaladığı zaman marka değerini yükseltiyor. Çünkü sanatçının marka değerini yükseltmek ülkenin marka değerini yükseltmek anlamına geliyor. Doğançay Türkiye'nin markasıdır. Bunun farkına vardırmak bizlerin görevi.” Çift vatandaşlığı vardı. Amerika'da tescillenmiş önemli bir sanatçıydı. Buna rağmen ülkesine dönüp bir de müze açtı. Oktay Duran bunu şöyle açıklıyor: “Ne kadar şikâyet ederse etsin Türkiye'ye aşıktı. Kendi ülkesinden bahsederken bir yandan öfkelenir, bir taraftan da gözleri dolardı. Sevgisi müze açmasından belli. Turgutreis'teki ev alınıp küçük bir müze olarak saklanmasında çok büyük bir fayda var. Anıların ve tecrübelerin orada birikmiş olması turistik açıdan bakacak olursanız çok kişi orayı ziyarete gelir. Bodrum bir dünya markası, Doğançay da bir dünya markası. Müthiş bir şey olur. Ona birileri sahip çıksa keşke.”


#Büşra ve Kübra ile Tanıklar
#Burhan Doğançay
8 yıl önce