|

Yazmak ve okumanın çıkmazında

Günümüzde üretilen edebiyata dair eleştiri, yok denecek kadar az. Bu boşluğu doldurmak için yola çıkan yazar ve eleştirmen Feridun Andaç, “Çıkmazdaki Edebiyat” adlı kitabında dikkate değer bir çalışma ortaya koyuyor.

Yeni Şafak
04:00 - 13/07/2016 Çarşamba
Güncelleme: 20:11 - 12/07/2016 Salı
Yeni Şafak
-GÖKÇE ÖZDER


Sunuş yazısında “Kitap tanıtımlarının bu denli 'acemice' yapılması, yüzeyselliğin, okumamışlığın neredeyse bir yöntem olarak öne çıkması eleştirinin yoksunluğunun bir sonucu olarak da okunmalı bence!” diyen bir kitap hakkında “tanıtım” amaçlı bir eleştiri yazısı yazmak ne kadar mümkün olacaktır bilinmez. Tek bilinen şey, bir kitap ekinde yayımlanan bu yazıda Çıkmazdaki Edebiyat hakkında söylenecek her sözün yetersiz kalacağıdır.



Türkçe edebiyatta eleştirinin yoksunluğu her zaman söylenegelmiş bir şey. Bu durumun eksikliği günümüzde daha da açık bir biçimde karşımıza çıkıyor. Fethi Naci, Nurullah Ataç, yaşadıkları dönemin ya da daha öncesinin edebiyatlarını eleştiren isimlerdi. Fakat ya sonrası? Günümüzde üretilen edebiyata dair eleştiri neredeyse 'hiç' denecek kadar kısıtlı düzeyde. Feridun Andaç'ın da başta alıntılanan bölümde söylemek istediği tam olarak bu. Günümüz Türkçe edebiyatta eleştirinin yoksunluğu! Kendisi ise kitabında geçmişten tam şu güne kadar pek çok isme değinmeden edemiyor. Feridun Andaç günümüz edebiyat eleştirisinin yokluğunda bu yeri doldurmak istiyor. Çıkmazdaki Edebiyat da işte bu eleştirilerinin bir kısmını barındıran, dikkate değer bir eser.





OKURA AÇILAN KAPILAR

Çıkmazdaki Edebiyat, Feridun Andaç'ın Erdem Yayınları'ndan çıkan deneme kitabı. Kitapta altı başlık altında toplanan 61 kısa deneme var. Bu denemeler büyük oranda günümüz Türkçe edebiyatın durumunu tartışan, bunu yaparken de bir yandan Conrad'a, Sartre'a, Dostoyevski'ye, Woolf'a selam çakan cinsten. Bu nedenle iyi okurlara ya da iyi okur olmak isteyenlere yol haritası da çiziyor. Daha önce hiç okunmamış pek çok yeni isimle tanışmak için de heyecanlı kapılar açıyor okuruna.




  1. Çıkmazdaki Edebiyat
  2. Feridun Andaç
  3. Erdem Yayınları
  4. 2016
  5. 360 sayfa

Çıkmazdaki Edebiyat'ın en önemli özelliği, bünyesinde çok farklı konularda yazılmış pek çok denemeyi barındırıyor olması. Romandan öyküye, eleştiriden yer yer tiyatroya kadar birçok edebi tür hakkında, aynı zamanda edebiyat ödüllerinden, popüler edebiyata, günümüz öykücülüğünden edebiyatın kanonlaşması meselelerine dek pek çok farklı konu hakkında okurun fikir sahibi olabileceği, düşünceler öznel olduğu içinse yer yer katılıp yer yer haksız bulacağı yazılar bunlar. Bu da okurla yazarın işbirliğiyle kitabın matbaadan çıktıktan sonra dahi yazılmaya devam etmesine neden oluyor.



Kitabın bir diğer önemli özelliği ise sadece 'sadık okur'a değil aynı zamanda okuduklarından etkilenerek “Ben de yazabilirim aslında, neden olmasın?” diyen genç yazarlara da hitap eden tavsiyeler barındırıyor olması. Feridun Andaç, aynı zamanda bir yaratıcı yazarlık eğitmeni. Bu kimliğinden dolayı, kurslarındaki tecrübelerinden ve anılarından da faydalanarak yazmaya yeni başlayanlar için ipuçları da sunuyor. Bu ipuçlarının en başında ise tabii ki 'okumak' geliyor.



İYİ MAL KÖTÜSÜNÜ KOVAR

Feridun Andaç'ın kitabında eleştirdiği temel meselelerin başında popüler edebiyat geliyor. Andaç bu konuda şunları söylüyor: “Giderek artan yayınevi furyası herkesin yazar olabileceğini gösteriyor! İyi yazarları köşeye iten, piyasa için yazanları öne çıkaran bir furyadır bu. İyi mal kötüsünü kovar savı ne yazık ki edebiyat piyasasında tersine işliyor. Kuşkusuz bu sadece iyi-kötü savaşımı değil. Küresel kapitalizmin dünya ülkelerine biçtiği bir “model”dir bu: Ye, iç tüket; umursama, eğlen... Ve değersizleş, aidiyetini yitir... İstediğin her şeyi biz kargoyla sana göndeririz. Yanı başınızda bunu servis eden sağlayıcılarımız var nasılsa.” Feridun Andaç, tüketim toplumunun dayattığı 'kullan-at'çılığın edebiyata da sirayet etmesinden duyduğu hoşnutsuzluğu dile getiriyor pek çok yazısında. Bu yazılarında 'iyi edebiyat'ın niteliğini ortaya koymayı ve gelip geçici olanın yavanlığını sunmayı ve kalıcı olanın 'ne'liğini belirtmeyi deniyor yazar. Bu hâliyle de edebiyat yolcusuna adeta bir yol haritası çiziyor.



Feridun Andaç “Edebiyatımızda Sözlü Tarih Çalışması Neden Yok?” yazısında da belirttiği gibi “Aziz Nesin'den Peride Celal'e, Vedat Günyol'dan Hulki Aktunç'a, Erdal İnönü'den Emre Kongar'a, Neşet Günal'dan Semih Balcıoğlu'na bir dolu insan”la kayda alınmış söyleşiler gerçekleştirmiş. Bununla birlikte edebiyatın içinden pek çok isimle de arkadaş aynı zamanda. Bu durum yazılarına da sirayet etmiş durumda. Özellikle yakın denebilecek bir zamanda kaybettiğimiz Sait Maden'e dair anlattığı anıları, fikirleri okuyanı etkileyen ve bilinmeyen bir dünyaya kapı açmasını sağlayan türden.



SAMİMİ ÜSLUP

Kitabın sonunda yer alan Kaynakça kısmı ile Yapıt ve Kişi Adları Dizini, kitap okurken zaman zaman 'Ctrl+F' yapmayı arzulayan okurlar için düşünülmüş olmalı. Bu yönüyle gelecek zamanlarda okuru Çıkmazdaki Edebiyat'ı yeniden okumaya çeken bir özelliği de var.



Çıkmazdaki Edebiyat, deneme biçiminde yazılmış bir eleştiri kitabı olması hasebiyle okurunu pek çok konuda düşündürmeye zorlatan bir kitap. Bu özelliğinden dolayı okurken bazen hak verip, bazen durup uzun uzun düşüneceğiniz türde. Üslubunun samimiyetinin de verdiği tatla adeta yazarla konuşuyormuşsunuz, edebiyat sohbeti yapıyormuşsunuz hissini yaşayabileceğiniz rahat okunur bir 'okur ve yazar' kitabı. Bu bakımdan 'iyi okur' olmak isteyen ve günümüz edebiyatının çıkmazlarını anlamayı arzulayan okurlara tavsiye olunur.


#Feridun Andaç
#Çıkmazdaki Edebiyat
8 yıl önce