|

Hz. Mevlana’yla Paris’te tanıştım

15 yıl önce öğrenci olarak gittiği Paris’te, kitapçı raflarında gözüne çarpan Mesnevi çevirilerinden sonra Mevlana üzerine yoğunlaşan Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Dr. Ergin Ergül, yeni çalışmasında ‘şair’ Mevlana’yı değil ‘hâkim’ Mevlana’yı öne çıkarıyor. Ergül, ‘Mevlana, hukuk düşüncesiyle günümüz dünyasından çok ilerideydi’ diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 5/07/2015 Pazar
Güncelleme: 20:23 - 4/07/2015 Cumartesi
Yeni Şafak

Dr. Ergin Ergül, sayılarının artmasını ümit ettiğimiz ülkemizin, hikmetin peşindeki az sayıdaki yüksek bürokratından biri. Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevini sürdüren Ergül, uzun yıllardır Mevlana üzerine çalışıyor. Yeni eseri 'Hukukçu ve Yöneticiler İçin Mevlana Bilgeliği'nde, Hz. Mevlana'nın hukuka ve yönetime ilişkin öğüt ve tavsiyeleri üzerinden bir kılavuz çıkaran Ergül, büyük sufi'nin yedi yüz yıl önceden bugünü aydınlattığını söylüyor.



Mevlana'nın eserlerini hukuki kavram ve düşünceler açısından değerlendiriyorsunuz. İlginç bir odaklanma noktası doğrusu…

Mevlana birçok bilimsel disiplinde zirveye ulaşmış, çok yönlü evrensel bir şahsiyettir. Onun eserleriyle ciddi anlamda ilgilenmeye başladığımda, kendi uzmanlık alanımdaki konularda etkileyici ve derin tespit ve görüşleri beni de en başta hem şaşırttı, hem de heyecanlandırdı. Bunlardan “Hukukçu gözüyle Mevlana ve Mesnevisi “ adlı bir makale çıkartmak gibi mütevazi bir hedef, zaman içinde Türkçe, İngilizce ve Fransızca eserlere dönüştü. İlgi alanlarımdaki derinleşme arttıkça, Mevlana düşüncesinin güncel hukuki, sosyal, siyasi yeni boyutlarını keşfediyorum. Bu eser bu keşifleri paylaştığım en son çalışma.



HUKUK, RAHMETTİR


Mevlana'nın daha çok psikoloji ve psikoterapi alanlarında konuşulduğunu biliyoruz. Hukuk üzerinden okunduğunda nasıl bir Mevlana var?

Mevlana, eserlerinde, insandaki değişmeyen öze hitap ediyor, toplumdaki temel değerleri dile getiriyor. Onun 'adalet' diye vurguladığına biz çağımızda 'hukuk devleti' ya da 'hukukun üstünlüğü' diyoruz. Zulüm diyerek sakındırdığı fiillerin birçoğunu insan hakları ihlali olarak adlandırıyoruz. Zarflar ve isimler değişse de, muhteva aynı değişmez değerleri içermektedir.


Mevlana, yedi asır önce, 1948 tarihinde ilan edilen BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin çıkış noktası olarak görülebilecek şu evrensel manifestoyu dile getirmektedir: “Ne kul vardır, ne köle, bütün insanlar kardeştir!” O, “Hukuk rahmettir, mücadeleleri ortadan kaldırma aracıdır, kıyametteki adalet okyanusundan bir damladır."



MEVLANA, GÜNÜMÜZ DÜNYASINDAN İLERİDE


Şair Mevlana'dan daha çok 'hâkim Mevlana'dan söz ediyoruz yani…

O günümüzde de geçerli evrensel bir adalet tanımı yapıyor. Bunu yaparken, aynı zamanda adaletsizliği/zulmü de tanımlama ihtiyacı duymaktadır. O adaletin ancak adaletsizlik yoksa gerçekleşeceğinin farkındadır. Karar verme sorumluluğundan dolayı hâkimlik yapmaktan çekinen bir kimseye yönelik olarak “Tarafsızlık, bilgisizi bilgin yapar. Hâlbuki tarafgirlik bilgiyi eğri ve yanlış bir hale getirir” diyerek yargının tarafsızlığının ölçüsünü ortaya koyar. Daha o dönemde düşünce suçunu kabul etmez: Düşünceden dolayı suçlanmak yoktur, buyurur. “Mademki köle değilsin, padişah gibi seslen. Görüşlerini istediğin şekilde söyle” diyerek en ileri ifade özgürlüğünü savunur. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü alanındaki düşünceleri, çoğu kere bu alandaki modern ilkelerin daha önündedir.



Mevlana'nın Batı'da hızlı karşılık bulmasını nasıl anlamamız gerekiyor?

Benim Mevlana'ya ilgim Türkiye'de değil, 2000 yılında Fransız Hükümeti bursuyla gittiğim Paris'te gördüğüm Mevlana kitapları ile başladı. Mevlânâ'nın mesajı evrensel, seslenişi tüm insanlığadır. Düşünceleri yüzyıllar öncesinden günümüze ışık tutmaktadır. O, çağlar aşan mesajıyla küresel çağda da dünyanın dört bir köşesinde, değişik millet, dil ve kültürlerden sayısız ruhu fethetmeye devam etmektedir. Eserlerini okuyan, üzerinde düşünen herkes, hangi meslek, din ve kültürden olursa olsun kendinden bir şey bulmaktadır. Nitekim kendisi de şöyle der: Söylediklerim hiçbir zaman eskimez, hep yenidir. Zira gönül eskimez ve hep yenidir.



Hukuk fakültelerinde ders olarak okutulmalı


Mevlana da hukuk fakültelerinde pekâlâ ders olarak okutulabilir yani...

Okutulabilir değil okutulmalı. Zira hâlihazırda Batılı hukuk kurumlarını almakta, mevzuat ve şekil olarak hukuk sistemimize sokmakta çok başarılıyız. Ancak bu kurumların içerisine kendi kültür ve medeniyet mirasımız ile modern hukukun sentezini içeren bir felsefe ve zihniyet koyma konusunda yetersiz kaldığımız aşikârdır. Hukuk öğretiminde modern hukukun öğretilmesi, Mevlana'nın benzetmesi ile kuşun bir kanadı ise, diğer kanat söz konusu sentezi içeren hukuk felsefesinin edinilmesidir.



Siz bile Mevlana'yı asıl Paris'te fark ettiğinizi söylediniz. Ülkemizde Mevlana'ya pek kulak verilmiyor gibi...

Ülkemizde eğitim sisteminin ve sivil toplum faaliyetlerinin henüz Mevlânâ düşüncesi farkındalığı oluşturacak düzeyde olmadığı görülmektedir. Oysa toplumu oluşturan tüm renkler ve görüşler olarak bugün Mevlânâ'nın düşüncesini, bilgeliğini konuşuyor, tartışıyor olsaydık, kesinlikle insanlarımızı ayıran birçok konu, düşünce ve sorunun fasit dairesine takılı kalmayacaktık. Zira Mevlânâ'nın düşüncesi fanatiklik, ideolojik körlük, şiddet ve aşırılık hastalıklarına karşı toplumsal bağışıklığı güçlendirici, bunların semptomlarını ise tedavi edici özellik taşımaktadır.



Mevlânâ'nın Mesnevî'sine odak yaptığı, adaletin, ehliyet ve liyakatin, yardımlaşmanın, hoşgörünün, çoğulculuğun, başkalarının haklarına saygının güçlü sosyal değerler olarak, günümüz terminolojisi ile bağı, uyumu ortaya konularak işlenmesi halinde, şiddet ve çatışma duyguları azalırken gelişmiş toplumların özelliklerinden olan toplumda güven ve güvenlik düzeyinin yükseleceği açıktır.


Mevlânâ'nın olaylara, sorunlara insan odaklı ve bütüncül yaklaşımı, olumlu ve çözüm merkezli bakışı, benimsediği gönül ve sevgi dili, ülkemizin ve insanlığın karşı karşıya olduğu yapısal sorunların çözümüne yönelik yeni modeller ve stratejiler için değerli bir ilham kaynağı olarak önümüzde durmaktadır. İnsanlık, küresel sorunların çözümü için ihtiyaç duyduğu yol haritasını onun eserlerinden, düşüncelerinden çıkarabilir.


#Ergin Ergül
#mevlana
#paris
9 yıl önce