Bütçe, yapım kadrosu ve anlatım teknikleri itibarıyla, Türk sinemacılarının bugüne kadar çektikleri en iddialı belgesel film olma özelliğini taşıyan 2006 yapımı “Truva” (Troya), 1-10 Haziran tarihleri arasında Portekiz'de düzenlenen Festroia Uluslararası Film Festivali'nde özel bir gösterimle sinemaseverlerle buluştu.
TÜRSAK Vakfı tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın işbirliği ve Türkiye İş Bankası'nın desteğiyle çekilen, genel danışmanlığını 2005 yılında hayata veda eden Truva Kazı Başkanı Alman arkeolog Manfred Korfmann'ın yaptığı “Truva”, 4 Haziran Pazartesi günü Portekiz Festroia Uluslararası Film Festivali'nde görücüye çıktı. Yarışma dışı özel bir etkinlik çerçevesinde gösterilen belgesele portekizli sinemaseverlerin ilgisi oldukça yoğundu.
Yönetmenliğini Rıza Baloğlu'nun yaptığı “Truva” belgeseli, mitolojik anlatımların ötesine geçerek arkeolojik yapıtların izini süren sıradışı yaklaşımıyla, bu ünlü antik kent üzerine yapılmış belgeseller arasında bir ilke imza atıyor.
Doç Dr. Rüstem Arslan'ın özel çabaları ile son derece titiz bir araştırmanın yapıldığı, yurt içinde ve dışında gerçekleştirilen dokümantasyon çalışmalarının yaklaşık iki yıl sürdüğü belgeselin konseptini ise sinema yazarı ve gazeteci Burçak Evren oluşturdu. Evren'in, ünlü antik kenti ilk bulan arkeolog Henrich Schliemann'ı canlandırmak suretiyle aynı zamanda ilk oyunculuk denemesini gerçekleştirdiği “Truva”nın senaryosunda, kendisiyle birlikte Sevinç Baloğlu'nun da imzası var.
Görüntü yönetmenliğini Uğur İçbak ve Ertunç Şenkay, yurt dışı çekimlerini ise Doğan Sarıgüzel'in üstlendiği yapıt, daha başka ilkleri içermesiyle de dikkat çekiyor: Müziklerini uluslararası üne sahip ney ustası Mercan Dede'nin yaptığı ve aynı zamanda rol aldığı ilk film olan “Truva” belgeseli, aynı zamanda Berlin müzelerinin depolarında bulunan, henüz teşhire çıkmamış Truva eserlerini kamerayla belgeleyen ilk yapım olma özelliğini de taşıyor.
Truva eserlerinin yurt dışına çıkarılması serüvenin baş aktörü olan Henrich Schliemann'ın mektuplarını ilk kez gün ışığına çıkaran bu yapıt, Truva kentinin Anadolu kökenli bir yerleşim merkezi olduğunun kanıtlarını kamuoyu ile paylaşan ilk belgesel olarak da tarihe geçmeye aday…
Tiyatro sanatçısı Tilbe Saran'ın anlatımlarını üstlendiği ve dünyadan 25'i aşkın arkeologun bir araya gelerek “buluntuların çıkarıldığı yerde sergilenmesi” üzerine yepyeni bir bilimsel tartışma başlattığı Truva Belgeseli için, geçen yıl 16-23 Eylül 2006 tarihleri arasında düzenlenen 43. Antalya Altın Portakal Film Festivali bünyesinde bir gala yapılmış ve sadece Homeros'un Truva efsanesi değil, aynı zamanda Anadolu'nun Truva'sı da gözler önüne serilmişti.
Afiş tasarımlarını, son yıllarda pek çok önemli Hollywood filminin afişlerini tasarlayan grafik sanatçısı Emrah Yücel'in yaptığı “Truva”, 43. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yapılan görkemli dünya galasından sonra, 8-18 Şubat 2007 tarihlerinde gerçekleşen 57. Berlin Uluslararası Film Festivali'nde de gösterilmiş ve büyük ilgi görmüştü…
Daha önce Ukrayna Uluslararası Belgesel Film Festival'ine davet edilen ve orada büyük başarı ele eden “Truva” belgeselinin bu yılki 60. Cannes Film Festivali'nde de tanıtımı yapılmıştı.
“Truva”, bu yıl içinde gideceği dünyanın önemli film festivallerinde Truva ve Çanakkale'yi tanıtırken, dünya mirası olan bütün tarihî eserlerin ilk bulundukları topraklarda sergilenmesi gerektiği tezini evrensel bir anlatım ve çarpıcı bir görsellik içinde işliyor.
