Alper Gezeravcı’dan tvnet’e özel açıklamalar: Uluslararası Uzay İstasyonu’nda neler yaşadı?

Tarihe geçen ilk Türk astronot Alper Gezeravcı, uzaydaki deneyimlerini TVNET spikeri Sinem Karataş’a anlattı

Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda geçirdiği 18 günün ardından Türkiye'nin insanlı ilk uzay bilim misyonunu tamamlayarak 9 Şubat'ta Dünya’ya iniş yapmıştı. 12 Şubat’ta yurda dönen Gezeravcı, uzaydaki tecrübelerini TVNET spikeri Sinem Karataş’a anlattı.

Türkiye’nin Dünya’daki konumuna işaret eden Gezeravcı,

“Türkiye, Dünya’nın kavşak noktası gibi. Dünya’nın bir merkezi olsa, hakikaten burası olurmuş dediğimiz bir lokasyonda yaşıyoruz. Uluslararası Uzay İstasyonu ile üzerinden geçerken de izlerken de aynı hissiyatı yaşamış olmaktan son derece mutluyum. Gerçekten ülkemiz çok güzel bir lokasyonda.” dedi.

Fiziksel sistemler açısından en zorlayıcı bölümler: Tırmanış ve geri dönüş

Yer çekimsiz ortama ilişkin tecrübelerini de aktaran Gezeravcı, “Atmosferin aşılması, tırmanış gerekse de geri dönüş esnasında işin fiziksel sistemler açısından en zorlayıcı bölümleri orası. Kanatsız uçma tabiri hakikaten karşılığını bulan bir şey orada. Taklalar, o ortamda kontrolsüz yerdeyken yapmakta hakikaten zorlandığınız bütün figürleri orada sergileyebiliyorsunuz. Dolayısıyla yer çekimsiz ortamın vermiş olduğu bütün avantajları ve orada test etme, deneme şansımız oldu.” diye konuştu.

“Uzayda yemeklerin tatları farklı”

Yemek tatlarının uzayda daha farklı hissedildiğini belirten Gezeravcı,

“Gitmeden önce o yemekleri yerdeyken test ettik. Yani pişirilme usulü itibarıyla iki farklı lokantaya gittiğinizde onların bile lezzetleri birbirinden farklı olduğu için, onun pişirilme hazırlanma usulleri bizim bütün dünyaya böyle nam salmış Türk mutfağıyla bir değil. Dolayısıyla bizim aşık olduğumuz lezzetlerden burada da yeryüzünde de farklı zaten. Et işleri de var, sebze çeşitleri de var. Erişemediğimiz bir yoğurdumuz vardı. Onu da farklı bir form içerisinde tüketme imkanımız oldu” ifadelerini kullandı.

Gezeravcı’yı en çok etkileyen deney: G metal

Adaptasyon sürecinde zorlanmadığını belirten Gezeravcı, hemen deney çalışmalarına başladığını belirterek, yaptığı 13 deney arasında kendisini en çok etkileyen deneyi anlattı.

G metal deneyindeki tecrübelerini aktaran ilk Türk astronot,

“Akışkan ortamı içerisinde katı parçacıkların ne derece homojen bir patern ile dağılım sağladığını gözlemlemeye çalıştık buranın içerisinde. Bundan sonraki yakın hedeflerden bir tanesi Ay'a sert iniş. Yani bir roketimizi oraya çarptırmak. Bunların içerisinde kullanılacak hibrit yakıt o karışımların yanma sistemlerinin prosesinin nasıl gerçekleştiğiyle ilgili ciddi fikirler edinmemize vesile olabilecek bir deneyim.” şeklinde konuştu.

Yeğeniyle yaşadığı gülümseten ‘yıldız istiyorum’ diyaloğunu da anlatan Gezeravcı,

“Yıldıza ne kadar yaklaşabildiğimi sordu. Yıldıza elimi dokunduğumda elimi yakıp yakmadığını sordu.” dedi.

Türk gençlerine mesaj: Bundan sonra hayallerinizin önünde gökyüzünü limitleyen bir perde yok

Sözlerini Türk gençlerine verdiği mesajla noktalayan Gezeravcı,

“44 yaşına gelmiş bir ağabeyiniz olarak gençliğinde, çocukluğunda bu süreçleri hayal dahi edememiş bir insan olarak, bugün benim hayal edemediğim günleri yaşıyoruz. Bundan sonra sizin hayallerinizin önünde benim gibi gökyüzünü limitleyen bir perde yok. Devletimizin güçlü iradesiyle, ülkemiz 100’üncü yıl dönümünde böylesine güzel bir adımı attı. Bundan sonra yolunuz bahtınız açık. Geleceğiniz parlak olsun” ifadelerini kullandı.