Arama motorları hala ürün bilgisi arama ve marka keşfetme konusunda lider olsalar da, sosyal platformlar hızla arayı kapatıyor. Özellikle geç Y kuşağı ve Z kuşağı kullanıcıları, online alışveriş amaçlı aradıkları bilgileri, sosyal ağlarda soruşturarak elde etme konusunda eğilimlileri giderek artıyor. Böylece, e-ticaret ve m-ticaret haricinde bir de s-ticaret, yani sosyal ticaret de hayatımıza giriyor. Özellikle Instagram ve Pinterest’in yaptığı atılımlardan sonra, sosyal ağlar üzerinden doğrudan alışveriş yapılabilme konseptinin bazı tüketiciler nezdinde işe yaradığı görüldü. Bu yöntemler daha rafine bir şekilde yakın zamanda tüm sosyal ağlara yayılacak.
En küçük detayının bile ölçümlenebilir olması, büyük veri yaratılıp analiz edilmesi ve müşteri davranışlarının dijital olarak belirlenebilmesi, s-ticaretin en büyük avantajları arasında yer alıyor.
E-ticaret sektörüne hizmet sağlayıcısı Inveon, Türkiye e-ticaret ekosistemini inceledi. Buna göre, markalar e-ticaret operasyonlarını kendi inisiyatiflerine alacak kadar e-ticareti öğrendi ve Türkiye’de birikmiş e-ticaret know-how’ını kullanmaya başladı. Ayrıca e-ticarete daha çok yatırım yapan markalar sayesinde rekabetin artması da tüketici lehine yarar sağladığı için, artık daha çok kişi online alışverişi tercih ediyor.
Inveon’un araştırmasına göre, Türkiye’nin 1 aylık e-ticaret kullanıcı etkinliklerinde, internetteki yüzde 52’nin satın almak üzere online ürün veya hizmet aradığı, yüzde 43’ünün de bu satın almayı yaptığı görülüyor. Bu da, 29,9 milyon kişinin e-ticaret sitelerinden online alışveriş yaptığını ve 30,8 milyar TL’lik Türkiye e-ticaret hacmi içinde kişi başı yıllık 1.029 TL harcama yapıldığını belirtiyor.
