Meclis 1 Ekim'de açılacak ve ilk işi sınır ötesi tezkere olacak.

Irak ve Suriye'ye operasyon konusunda hükümete verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi Meclis'in ilk mesaisi.

Ak Parti ve MHP'nin “

” oyu vereceği kesin.

CHP'nin rengi ise belirsiz.

HDP malum.

PKK ile arasındaki bağ ortada olan bir partinin, Kandil'i bombalamaya “

demesi nerede görülmüş.

Bu bağlamda CHP'nin takınacağı rol de oldukça önemli. Parti içi bir karar mı alınacak ya da milletvekilleri bireysel mi tavır takınacak?

İzleyeceğiz.

Tezkerenin görüşülmesinin hemen ardından birkaç gün için de asıl önemli başlık Genel Kurul'un gündeminde olacak:

15 Temmuz'un hemen ardından oluşan siyasi birlik anlayışı,

'yla pekiştirilmiş; O ruh Mini Anayasa görüşmeleri ile taçlandırılmıştı.

Ak Parti, CHP ve MHP temsilcilerinden oluşan komisyon, darbe girişiminin hemen ardından bir anayasa değişikliğini gündeme almış üst üste dokuz toplantı gerçekleştirmişti.

Daha önceki anayasa komisyonlarından farklı bir ruhu vardı bu görüşmelerin. Üç siyasi partide iyi niyet çerçevesinde masaya oturdu ve sonuç almak istiyordu.

O sonuç alındı da.

Otuzbeş madde üzerinde görüşme yapıldı.

Yedi madde üzerinde uzlaşma sağlandı.

Mutabık kalınan o yedi madde daha da artabilir.

Komisyonda üzerinde durulan

önemli madde daha var. Komisyon üyelerinin bazı rahatsızlıklarından dolayı net bir karar alınamadı.

O üç-dört maddenin görüşülmesi ve sonuca bağlanması liderler görüşmesine bırakıldı.

Yani mini anayasa değişikliği on-onbir maddeyi kapsayabilir.

Acil bir ihtiyacın gereğiydi bu değişiklik ve üç siyasi parti de bunun farkındaydı.

Darbe girişiminin ardından FETÖ'nün özellikle yargı üzerindeki hegemonyasını kırmak amacı taşıyordu. Bunun için anayasal değişikliklerin çoğunu yargı başlığı oluşturuyor.

Bunlar arasında en dikkat çekeni Askeri Yargı'nın kaldırılması.

Diğeri ise

ihtiyaç duyulan iki maddeye “

” ilkesinin eklenmesi.

Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısındaki değişiklik ise komisyonun en sert tartışmalarının yaşandığı başlıklarındandı.

HSYK'nın ayrılması ve Hâkimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu olarak iki farklı yapı oluşturulması amaçlanıyordu.

Üzerinde uzlaşma sağlanamadı.

HSYK, önümüzdeki dönemde mevcut yapısı ile devam edecek.

Nihai kararlar önümüzdeki hafta gerçekleşecek genel başkanlar düzeyindeki görüşmede alınacak, hemen ardından da hiç vakit kaybedilmeden Meclis'te yasalaşacak.

Hiç şüphesiz ki darbe girişiminin devlet içindeki yapıların belirlenmesi ve tasfiyesi kadar siyaset içinde oluşturduğu uzlaşma ve birlik ruhu da oldukça önemli.

Şimdi asıl merak edilen ise bu ruhun 15 Temmuz öncesinde üzerinde çok fazla konuştuğumuz

'ya yansıyıp yansımayacağında.

İyi niyetle oturulan masalardan nasıl olumlu sonuçlar alınabildiğini gördük.

Darbecilerin yazdığı bir anaysa, darbe girişiminin neden olduğu bir yeni anayasaya neden vesile olmasın ki…?

Yeter ki niyet iyi olsun.