Yetinmedi, tek partili yıllardaki diktatörlüğünün devrilmemesi için tarihe şaibeli seçimler olarak geçen 1946 seçimlerinde
taktiği ile yüzde 70 aldı. Hâlbuki o zamanın kamuoyu yoklamaları bu sonuçların tam aksini söylüyordu.
Kanıtı mı? 1950 seçimleri…
Gizli oy, açık sayım yapıldı; CHP iktidarlığını Demokrat Parti'ye kaptırdı.
Sudan çıkmış balığa dönen CHP'nin imdadına asker yetişti… 1960 darbesi. Ve süreç hep böyle devam etti. CHP seçim kaybediyor, asker darbelerle iktidarı CHP'ye sunuyordu..
2000'li yıllarda vesayetin adı değişti, askeri darbe tarihe karıştı ama vesayet devlet içindeki devletçiklerle ortaya çıktı. Devletcikler oluşturdukları yapıyla tatmin olmadı bir de ülke içinde ülkecik kurmaya kalkıştı.
Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP mi bunun neresindeydi?
Yenilgi üstüne yenilgi alan ancak 4. Kez genel başkan seçilen Kılıçdaroğlu devletçiklere sahip çıktı, ülkeciklerle arkadaş oldu.
Şaibeli iddialar arasında kongreye gitti. Balbay'ı; Oran ve İnce'nin adaylığına karşı kullanarak parti içi muhalifleri bölmeyi amaçladı. Başarılı da oldu.
Parti tabanıyla parti tavanının birbirinden kopardı.
Partinin temel değerlerinden uzaklaşıp mezhepçi bir parti haline geldiği iddialarına tuğla taşıdı. Gerek Parti Meclisi'ne seçilenler, gerek milletvekilleri, gerekse gerekse partiden ihraçlar Kılıçdaroğlu'nun mezhepçi bir parti oluşturma çabasını gözler önüne seriyor.
Sadece mezhepçi bir politika izleyen bir CHP'den bahsetmiyoruz. Teröre destek veren söylemlerin eyleme dönüştüğü bir parti yönetimi egemen artık Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinde.
insanların dışlandığı, tasfiye edildiği bir yönetim var artık Atatürk'ün kurduğu partide.
CHP kuruluş felsefesini yitirdi. Atatürk'e küfredenlerin eşlerinin milletvekili yapıldığı;
diyenlerin ayakta alkışlandığı bir CHP. En acısı da tüm bunlar sözde ilericilik kılıfıyla hayata geçiyor partide.
Savaş büyük, çünkü oyun büyük. Kürtler üzerinden uygulamaya geçirmek istedikleri bölünme başarılı olmayınca bunu Alevilikle denemeye kalkışıyorlar. CHP de bu deneme için bulunmaz hint kumaşı. Önümüzdeki günlerde; çok uzak değil gerek siyaset, gerek ihanet çatısı altında çok daha keskin hamleler göreceğiz Kılıçdaroğlu'ndan.
Cumhuriyet devriminin partisi Bugün iktidar hırsıyla gözü dönen bir genel başkanın elinde adeta can çekişiyor. Öyle bir genel başkan ki muhalefetini hükümete değil, Türkiye'ye ve bu toprakların sahipleri olan millete karşı yapıyor…
diyen Mustafa kemalden,
diyen bir genel başkana… Belki de CHP'nin 90 yılı aşkın tarihini ancak cümle özetler.