|
Gıda fiyatları ve tarımda yapısal dönüşüm

Enflasyon rakamları çift haneli olarak açıklanmaya devam ediyor.



Son yıllarda yüzde 7-9 aralığında seyreden enflasyonu yüzde 5'lere indirmeye çalışırken, birden karşımıza çift haneli rakamlara ulaşan enflasyon çıkması tekrar konuyu ekonomi gündeminin ön sıralarına taşıdı.



Nisan 2017 itibariyle

yıllık enflasyon (TÜFE) yüzde 11.87

gerçekleşti. En önemli neden olarak yine

gıda fiyatlarındaki artış

(yüzde 15.63) gösterildi.



Gıda fiyatları enflasyon hesabının (TÜFE sepetinin) içinde yüzde 21.77'lik pay aldığından, gıda fiyatlarındaki artış enflasyonun en önemli belirleyicisi olmaktadır. Taze meyve ve sebzede fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 43,38 ve kırmızı-beyaz et ve pirinç grubundaki yıllık artış yüzde 14,5 gerçekleşmiş.



Her ay açıklanan enflasyon rakamından sonra birinci belirleyen olarak gıda fiyatlarının açıklanması ilginç. Demek ki

para ve maliye politikalarıyla enflasyonu kontrol altına almanın da bir sınırı var

. Yıllardır

yüzde 5'in altına enflasyonun inmeyişini de bu noktada aramak gerekir

.



**


Gıda ürünleri

hane halkının zorunlu tüketim ürünleri

arasında birinci sırada yer alıyor. Dolayısıyla gıda fiyatlarındaki bir artış enflasyon nedeniyle

ailelerin

(özellikle düşük gelirlilerin daha çok)

alım gücünü azaltıyor, refah düzeyini ve gelir dağılımını olumsuz etkiliyor

.



**


Gıda fiyatlarının böylesine etkili olması; neden kontrol edilemiyor (dış dünyadaki faktörler ne derece etkili) sorusunu akla getirmektedir.



Öncelikle 2003-2010 döneminde Türkiye'deki gıda fiyatlarının dünyadaki fiyatlarla uyumlu seyrettiğini,

2010 sonrasında dünya gıda fiyatları azalırken Türkiye'de artmaya devam ettiğini söyleyebiliriz.


Şöyle ki; FAO (Dünya Gıda Örgütü) rakamlarına göre dünya gıda fiyatları endeksi 2003 yılında 100 iken 2011 yılı haziran ayında 235,2'ye kadar çıkmış ve sonrasında azalış trendine girerek Nisan 2017 yılında 168'e gerilemiştir. Türkiye'de ise Mart 2003 yılındaki 100,9 düzeyinden Haziran 2011'de 191,47 ve Nisan 2017 sonunda 353,47 düzeyine çıkmıştır.



**


Burada bir tespit yapalım: son yıllarda

dünya gıda fiyatlarındaki gelişmelerden bağımsız olarak ülkemizde gıda fiyatları hızla artıyor ve enflasyonun temel belirleyeni oluyor

.



Son dönemde gıda fiyatlarındaki

negatif ayrışmanın nedenleri

(kısa vadeli);

döviz kurlarındaki değişme, hava koşulları ve meyve sebze ihracatında yaşanan toparlanmadır

.



**


Gıda fiyatlarının ülkemizde

uzun dönemli artış eğiliminde

olma nedeni ise hiç şüphesiz

tarımda yaşanan yapısal

(sürekli gündeme gelen kronik)

sorunlar.


Tarımda girdi maliyetlerinin yüksekliği, üretim planlaması olmayışı, iklim ve mevsimsel değişikliklere olan yüksek bağımlılık, zincir gıda marketlerinin yüksek karlılık içeren fiyat politikaları, üretici ve raf fiyatı arasındaki aşırı farklar (nisan ayı için yapılan bir açıklamada bu farkların soğan için yüzde 646, elma için 447 olduğu ifade edilmiş), sürekli artan nüfus ve değişen tarım politikaları fiyatların yüksek kalmasının başlıca nedenleridir.



**


Tarım sektörü

gıda enflasyonu ile gündeme gelse de ülkelerin geleceği açısından

yaşamsal ve stratejik öneme sahip

bir sektör.



Merkez Bankası koordinatörlüğünde 2014 yılında kurulan Gıda Komitesinin alacağı kararlar gıda fiyatlarını kontrol altına almaya yetmeyecektir (yetmiyor zaten).



Esas olarak tarımda yapısal dönüşümü sağlayacak, insanları kırsal yaşamdan koparmayacak, kentten kırsala göçü teşvik edici (kırsal refah düzeyini yükseltecek) üretim planlamasını, verimlilik artışını ve en önemlisi

üretim ve üretici artışını destekleyici politikalara ihtiyaç var

.



Bu sayede gıda fiyatlarındaki artışlar kontrol edilebileceği gibi, fiyat oynaklıkları sınırlandırılabilir ve enflasyon beklenti hedefleri realize edilebilir.


#Gıda fiyatları
#Tarım
#Enflasyon
7 yıl önce
Gıda fiyatları ve tarımda yapısal dönüşüm
Apokrif düşünceler arttığına göre İslam güçleniyor diyebilir miyiz?
Şecaat arz ederken Kılıçdaroğlu, beni doğruluyor
Yine Sabahattin Ali nüksetti: “Bir yanımı sardı, müfreze kolu…”
“Ülke yanıyor”
“Almanlar et başında”