Böyle bir maça ne yazılır, nasıl yorum yapılır gerçekten bilmek zor.

Beş kişi savunmada, sadece Makiadi'ye teslim edilmiş ikinci bölge, üçüncü bölgede de ne yaptığını bilmeyen 4 savruk adam. Kusura bakmayın ama futbol adına hiçbir şey üretmeyen, çaresizliğini bile dışa vuramayan bir takım Çaykur Rizespor…

Bu maça öte yandan bakan Trabzonspor'da teknik direktör Hami Mandıralı, Mustafa Yumlu'nun sakat, Aykut'un da cezalı olduğu haftada, defansın göbeğine Douglas ile Bosingwa'yı yerleştirirken, savunmanın önüne Okay'ı, bu futbolcunun önüne de Mehmet ve Yusuf Yazıcı'yı koyarak rakibine her alanda üstünlük sağladı.

Bu maçın genel görüntüsüne baktığımızda ortaya çıkan skor Trabzonspor'un oyun üstünlüğünden çok, Çaykur Rizespor'un 90 dakika boyunca maçta olmadığı gerçeğinden elde edildi. Trabzonspor, savunma güvenliğini ön planda tutarak, orta alanda kazanılan toplarla Muhammet Demir ve Yusuf Erdoğan'ı buluştururken, bu toplar kazanılandan çok rakibin kaybettiği toplardı. Fizik yeterliliği olmadığı gibi oyunun boyunu uzatan konuk ekipte Ahmet İlhan'ın uzatma dakikalarında yaklaşık 60 metrelik koşusu, niyeti de ortaya koyuyordu.

Bir takım kaybedebilir, bir takım farklı da yenilebilir ama bir takım böylesine kritik bir dönemde bu denli teslimiyetçi olamaz.

Trabzonspor için yazacak fazla bir şey yok. Hami Mandıralı artık gençlerle devam ettiği yolun son iki haftasına geldi. Zannediyorum ki pişman da olmamıştır. Bu uygulama hiçbir şeyi olmasa da Trabzonspor'un geleceğine olumlu yansımıştır.

İçinde futbol adına fazla bir şey barındırmayan bu müsabaka Süper Lig'de bu sezon Trabzonspor'un 6 üstü en farklı skorlu maçı olarak yansıdı.