|
‘Manen Mutmainim’
Başbakan
Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu
, dün koalisyon görüşmeleri turunun son durağının ardından yaptığı açıklamanın finalini başlıktaki sözle bitirdi: “Manen Mutmainim!”

13 Temmuz'da kendisine Sayın Cumhurbaşkanı tarafından tevdi edilmiş '
Hükümeti kurma görevi
' sürecini gönül rahatlığıyla tamamladığını belirtti özetle.

Türkçe'nin benim nezdimde iki otorite başvuru kaynağı vardır. Tabii ki
Türk Dil Kurumu
'nun yayınladığı Büyük Türkçe Sözlük, ikincisi de üç ciltlik
Kubbealtı Lugatı
(Misalli Büyük
Türkçe Sözlük
). İkisi de internette var.

Farsça, Arapça (Osmanlıca) kökenli kavramlarda Kubbealtı daha tafsilatlı bilgi verir. Mutmain için şöyle yazıyor: “Şüphe, korku ve endîşelerden kurtulup rahatlamış, gönül huzuruna kavuşmuş, emniyete ermiş: Âyet-i kerîmede buyurur: “Âgâh ol! Muhakkak ki Allâhu Teâlâ'nın zikriyle kalbler mutmain olur” (Eşrefoğlu Rûmî). Birçok ihtimâlâta, birçok faraziyâta mürâcaat etti; hiçbirisi gönlünü mutmain edemedi (Nâbîzâde Nâzım).”

Bundan sonra ben de kullanacağım… “İçim rahat” der geçerdik. Oysa 'Mutmain' çok daha derinmiş…

Sevgili Başbakan'ın seçim konuşmalarından sonra şu
Kadim
kavramını da daha yakından tanıma fırsatı buldum. Ben 'ezeli ve ebedi' falan der geçerdim. Oysa şu zenginliğe bakın (yine Kubbealtı'ndan):

“1. Geçmişi uzun zamâna dayanan, eski: Üç bin senedir yaşayan kadim bir milleti vîran eden Îran'ı haritadan silmek, yeryüzünden kaldırmak için ittifak ediyorlardı (Ömer Seyfeddin). Loş bir sahhaf dükkânının içinde rutûbet ve toz kokulu kadim ciltler beni aksırtarak el yazması dîvanlar arardım (Rûşen E. Ünaydın). Kadim bir eşraf eviydi baba evimiz. Bu kadim sözcüğünü ne kadar çok seviyorum. “Eski” demek; ama nedense bana eskiden daha sıcak, daha etkili, daha derin anlamlarla yüklü geliyor (Nezîhe Araz).

2. (Zaman için) Başlangıcı olmayan, ezelî, zaman üstü: “Kelâm-ı kadim: “Ezelî söz” Kur'ân-ı Kerîm.” Çok değildir mazhar-ı sırr-ı kadîm olmak bana / Mümteni'dir feyz-i ilminden adîm olmak bana (Leskofçalı Gālib).

3. i. Eski zaman: “Kadimden beri.” “Târîh-i kadim.”

Eskiden fakirleştirilen dilimize çeşni ve renk katma işine rahmetli Demirel bakardı: “Bu hükümet bednamdır”. Hadi gel bakalım, başka bir cümle içinde kullan. Kolay değil. İlle de Kubbealtı…

Bu konuyu birkaç kez dile getirmiş kendisine büyük saygı ve sevgi beslediğim Sayın Başbakanımızın, halk geneline hitap ederken kullandığı kavramları, siyasi iletişimin uluslararası standartları doğrultusunda 6 yaşındaki çocuğun anlayacağı şekilde seçmesi gerektiğinin altını çizmiştik. Bu konuda bakılacak yer de uzağında değildi: Siyasi iletişimin büyük ustası
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan
. Hitap ettiği hedef kitleye göre seçer dilini… 'Elma' der 'Alma' da…

Gelelim benim durumuma… Ben olan bitenden tam olarak 'mutmain' değilim… Çünkü bazı soruların yanıtları iletişim boyutunda yok hâlâ kafamda. Ve bunların doğru anlatıldığı konusunda da ciddi endişem var.

Soru 1
. CHP ile görüşmelerden arta kalan algı şu:
CHP
4 yıllık bir reform hükümeti kuralım dedi. “Bizle koalisyonu görüşmeye gelmemişler” dedikleri AK Parti ise, “Olmaz” dedi, “Erken seçime kadar idare edecek bir iki aylık, âcil yasaları çıkaracak ve erken seçime götürecek bir reform hükümeti kuralım!” Ya da, “Benim kuracağım bir azınlık hükümetini erken seçime kadar destekleyin!” Taraflar bunun dışında tüm konularda mutabık kalmışlardı.

En azından
CHP
tarafından yaratılan algı budur.

Bu durumda CHP ile olası bir koalisyonu engelleyen AK Parti olarak gözükmüyor mu? Çünkü AK Parti, “Allah kerim!” deyip girebilirdi 4 yıllık koalisyona; sonra da uygun gördüğü noktada ve zamanlamada ortaklığa son verebilirdi. Bunu neden yapmadı? Siyaset bu tür esnekliklere müsaittir. “Biz dürüstüz, tersi erdemsizlik olurdu” türünden savunmalar geçerli değildir.

Soru 2
. Sayın Cumhurbaşkanı uzunca bir süredir son derece agresif bir siyasi saldırı altında. Koalisyon görüşmelerini kilitleyen ve Cumhurbaşkanı tarafından uygun görüldüğü bilinen erken seçimi zorlayan taraf olarak algılanmak, Sayın Cumhurbaşkanını daha da savunmasız ve tek başına bırakmaz mı?

Soru 3
. Görevi iade sürecinin de iletişim açısından gereken ustalıkla yönetildiğine inanmamız için üç neden sayılsa yeter… Bunları görüyor musunuz?

Bu üç soruya da tatmin edici bir yanıt aldığımda bunları hemen geri çekmeye hazırım. Amacım sadece anlamak ve 'mutmain' olmak…
#Hükümeti kurma görevi
#chp
#erken seçim
9 yıl önce
‘Manen Mutmainim’
Yirmi gazeteci İsmailağa Camisi’ndeydik
Bu bir tesadüf mü?
Nükleer silahların gölgesinde
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...