|
Bölünme endişesi "versus" barış projesi

Başbakan, Akil İnsanlar Toplantısı''nda sorulara yanıt verirken, barış sürecine bölgelerde nasıl bakıldığına dair bilgiler aktarıyordu.

Kamuoyunun yüzde 58''inin barış sürecine destek verdiğini gösteren araştırmanın ayrıntıları şöyle:

Çözüm ve barış sürecini açık ara destekleyen bölgeler tahmin edileceği üzere Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu. Destek oranı, Güneydoğu illerinde yüzde 81, Doğu Anadolu''da yüzde 77.

Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde süreç önemli ölçüde destekleniyor. Bu iki bölgede destek oranı aynı: Yüzde 59. Karşı çıkanlar yüzde 34-35, kararsızlar ise yüzde 7 civarında.

Akdeniz Bölgesi barış çabaları ve politikasının arkasında denge içinde duruyor. Yüzde 49 evet, yüzde 41 hayır olarak yakın bir bölünme var bu bölgede.

Karadeniz her anlamda tam ortada duruyor. Fikrim yok diyenler bu bölgede yüzde 14''le tavan yaparken, destek verenler ve karşı çıkanlar eşit oranlara bölünmüş durumda: Yüzde 43.

Sürece karşı çıkan bölge ise Ege. Yüzde 43 Evet, yüzde 49 hayır diyor Egeliler barış politikalarına…

Şüphe yok, İstanbul''u çıkarsak ya da Marmara''yı İstanbul''suz Asya-Anadolu diye ayırsak, Trakya''daki sonuçlar Ege''yi aratmayacaktır.

Eldeki veri sadece bu. Ancak bu haliyle bile ilginç ve manidar rakamlar bunlar. Barış söz konusu olduğunda dahi değişmeyen bir toplumsal-politik kırılmaya işaret ediyorlar. Yeni anlamıyla, ''değişim sürecine direnç, Yeni Türkiye''ye öfke, mevcut iktidar dokusuna tepki'' gibi tanımlayıcı unsurlarıyla ulusalcılığın, Batı''ya kaydığını gösteriyorlar.

Karadeniz ve İç Anadolu, bölünme korkusu ile faydacı değişim politikaları arasında gidip gelerek değişmeye gayret eden, bunu AK Parti liderine, onun temsil ettiği duyarlılıklara aidiyet üzerinden gerçekleştirmeye çalışan bir dokuda.

Doğu''nun bir ölçüde, Güneydoğu''nun önemli ölçüde Kürt meselesi eksenli siyasallaştığına dair bilgi, bulgu zaten pek çok…

Bu tablo sadece bir Türkiye''nin Kürt meselesi endeksli toplumsal dokusuna ilişkin ipucuları vermez.

Aynı zamanda siyasetçinin, özellikle siyasi iktidarın önündeki hareket pusulasını oluşturur.

Kürt meselesinde, kim ne derse desin, büyük bir cesaretle ve kararlılıkla, risk alan AK Parti''yi ve liderini bu açıdan da değerlendirmek gerekir. Bu, durumun ''realpolitik'' değerlendirmesi de olur.

Cesaret ve kararlılığa karşın, başbakanın hareket tarzı ve kullandığı dil pek çok eleştiriye konu oluyor ve demokratik açıdan yetersiz görülüyor. Kürt meselesi yerine terör sorunu ifadesini kullanması, barış sürecini meclisi devreye sokarak kurumlaştırmaktan kaçınması, sürecin adını tam olarak koymamayı bir tutum olarak benimsemesi bunlar arasında…

Bu dil ve tutumun AK Parti''nin siyasi zihniyetine ve endişelerine ilişkin yönleri olduğu elbette söylenebilir.

Ancak en az bunlar kadar önemli olan husus başbakan ve partisinin, Ege, Karadeniz, Akdeniz, Batı Marmara, Sakarya gibi bölgelerin hassasiyetlerini dikkate alarak, direnç sahiplerini barış ve yeni bütünlük projesine olabildiğince ikna ederek yol almaya çalışmasıdır.

Esas olarak siyasi kök olarak içinden geldiği bir zihniyet dünyasının, bu dünyanın bölünme korkusu, milletyetçilik tabusunun üzerine giderek yol almak, cesaret ve kararlıklık kadar temkin ve siyasi akıl gerektiriyor.

Önceki gün Başbakanın yaptığı Akil Adamlar toplantısının açılış konuşmasında bu hususların tümünün izi vardı: ''İslam, 1920 ruhu, Mustafa Kemal referansı, ezilenlerin varlığına işaret, bu açıdan kardeşlik hukuku, bu açıdan hak ve hukuk tesisi, sosyal restorasyon ve ileri demokrasi…

Başbakanın ''yeni bir cumhuriyet kurmayı değil, cumhuriyeti ruh köküyle birleştirmeyi, herkesin kültürü ve inancıyla yaşacağı özgürlük ortamını inşaa etmeyi hedef alıyoruz. Kimse korkmasın…'' sözlerinin arkasında bunlar var…

Başbakan toplumu ikna etmeye çalıyor ve çalışacak…

Karşı politik tutum ve talepler, analizler ve eleştiriler onu ve iktidarı ikna etmeye çalışacak…

Ve yol böyle alınacak…

11 yıl önce
Bölünme endişesi "versus" barış projesi
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle