Futbolun üst düzeyde ilgi gördüğü bir ülkede günün her akşamı hakemler konuşuluyorsa varın gerisini siz düşünün. Her hafta yazıyoruz, anlatıyoruz ama yazdığımızla kalıyoruz. Bu futbol garibi, bu sezon hemen hemen her hafta aklı kestiğince hakem hatalarını kaleme alıyor ve ekliyor, “Hakem olmaya çalışın, Cüneyt Çakır olmaya değil.”

Ne yapayım ki elden bir şey gelmiyor. Biz yine maçımıza dönelim…

Kasımpaşa'nın attığı golü yok sayan yardımcı hakemi Kerem Ersoy'un hatasının kurbanı olan Halil Umut Meler, zannetmeyin ki çok düzgün düdükler çaldı. Bir hakem bir takımın aleyhine düdük çalar, dersin ki diğer takıma avantaj sağlıyor. Ama öyle değil. Halil Umut Meler, öyle ilgisiz düdükler çaldı ki iki takım futbolcularını da çileden çıkarttı.

Sezonun ilk yarısı geride kalmasına rağmen hala takım olma sancıları çeken Trabzonspor, mütevazı kadrosuyla sahada yer alan Kasımpaşa karşısında savunma güvenliğini ön planda tutarak mücadele etti. Tunay, Pavelka ve Koita'nın desteklediği Adem'e alan bırakmamaya çalışan bordo-mavililer, Yusuf Yazıcı ile Olcay destekli hücum organizasyonlarında NDoye ve Castillo'yu çizgide bırakmayı tercih edince hücumda çoğalamadı. Alan savunmasını yeterince yapamayan, rakip hücuma çıkarken top kapamayan ve buna bağlı olarak baskı kurup oyunun boyunu kısaltamayan Trabzonspor, hızlı rakip ataklarında sıkıntı yaşadı.

Her şeye rağmen Bursaspor galibiyetinden sonra Kasımpaşa galibiyeti Trabzonspor camiasının birliği ve dirliği için çok önemliydi.

Çok daha maçlar oynanacak, maçlar izlenecek ama Türk futbolunun renkli ve örnek ismi bir daha bizle olmayacak. Allah rahmet etsin örnek başkan İlhan Cavcav…