Cündioğlu’nun anlattıklarını bir tabloda bir araya getirmeye çalıştım.
Bu üç erdemin hepsinin bir arada olması şart. Bir tanesi eksik olursa adalet terazisi sarkıyor. Tablo çok basit gibi duruyor. Hele de örneklerle zenginleştirilince…
Diyelim ki Cesaret ve İffet var; ancak ortada bir de eblehlik söz konusu. Adalet tecelli eder mi? Ya da Hikmet ve İffet varancak uygulayıcılar alabildiğine ödlek… Ya da Hikmet ve Cesaret var da İffet yok ortada… Nasıl bir adalet çıkar ki ortaya… Hele de bu hasletlerden sadece biri varsa ortada… Mesela iffetinden sual olmayan korkak ve aptal bir lider… Ya da hikmet sahibi, ancak iffet ve cesaretten yana özürlü biri…
Allah korusun…
Bizce, liderlere de bu bağlamda bakmakta yarar vardır; iktidar için yola çıkmış siyasi parti yönetimlerine de…
Rusya, kamu diplomasisinin en incelikli taktiklerinden birini devreye sokmuş.
İzleyenler hemen ikiye bölünmüş. Bazı film eleştirmenleri Stone’un “Zalim bir hükümdara diz çöktüğünü” iddia ederken, bazıları da belgeseli yere göğe sığdıramıyor.
Olay bize Oliver Stone’un Fidel Castro ile yaptığı belgesel ve söyleşileri hatırlatıyor…
Belgeselde Putin, ABD’li siyasetçilerin seçim kampanyası sırasında Rusya karşıtı söyleme odaklanarak büyük bir hata yaptıklarını ifade etmiş.
Stone programda, Rusya Devlet Başkanı’nın ABD’yle diyaloga hazır olduğunu, iki ülke arasındaki ilişkilerin bir gün iyileşmesini umduğunu söyleyerek, “Sayın Putin kesinlikle konuşmaya hazır” demiş.
Oliver Stone, belgesel üzerinde çalışırken konuları özgür bir şekilde seçtiğini, kimsenin kendisine karışmadığını belirtmiş.
Oliver Stone, The New York Times gazetesine verdiği röportajda ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ülkesinin çıkarlarını savunma şeklinden çok etkilendiğini dile getirmiş.
Putin ve Rusya bundan iyi bir Kamu Diplomasisi aracı nasıl bulabilirlerdi acaba…
Belgesel yayınının hemen ardından Rusya’nın dün ABD ile Suriye konusunda ortak hareket etmeyeceğini açıklaması sadece kaderin bir cilvesi midir sizce?...