“Melüllenme deli gönül /Gez bir zaman gör nic'olur /İndir tahtını yücelerden /Yık bir zaman gör nic'olur
Bir iş gelirse başına /Bahane bulma komşuna /Sefil hırka çek başına
Yat bir zaman gör nic'olur
Şah Hatay'ım doğan aylar /Geçinin yoksullar beyler / Herkes kemalini söyler /Konma gönül dur nic'olur”
Anadolu irfanının arandığında hemen bulunabilecek kulağa küpe hatırlatmalarından birini daha bu türküyle, bu gecenin özüne dair ilk mesajlardan birini vererek başlamıştı program… (Finalinde de
'le, 'Uzun ince bir yoldayım'la veda ettiler.)
Şehitlerimizin hangi türküleri sevdikleri, yakınlarına sorularak öğrenilmiş. Sonrasında derlenen türküler,
ile
'ın sunduğu bu hüzünlü ama bir o kadar da izlenesi programda sanatçılar tarafından seslendirildi.
Oğuz Haksever, “Minnetimizi göstermek için ne yapsak zerre olacak” dedi. Ödenemeyen tek borç olan vefanın zerreleri,
gecesinde salondakilerden başlayarak ekran başındaki tüm seyircilere ulaştı. İzleyemeyenler internetten programı tek parça halinde bulabilirler. (
)
'ın mesajında vurguladığı gibi
ve “241 şehit, 2194 gazi ve aynı amaçla sokağa dökülmüş milyonların fedakârlığıyla 15 Temmuz'un bedelini ödedik.”
Yine Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle, “Bu destanın heyecanını her zerresinde hissetmeyenin, bu görüntülerle bu türkülerle yüreği titremeyenin yüreği taş kesilmiş demektir.”
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
türkülerle,
ve
de şiirlerle sahne aldılar. (Kerem Alışık,
'ın 'Türkiyem'' şiirini okurken, İbrahim Sadri de kendi mısralarıyla 'Ben seni ilk bildiğimde…' diyerek şehit annelere ve şehit annelerine seslendi.)
'in FETÖ kalkışmasında şehit olan
için söylediği
türküsü esnasında herkes aynı duygular, aynı düşünceler içindeydi.
Finale doğru Adıyaman Çadırkent Konaklama Tesisleri'nde kalan
nun da sahne aldığı bu türküler geçidi, beklentilerimiz doğrultusunda herhalde her yıl farklı araçlar ya da konseptlerle yenilenerek sürdürülecektir.
Batılı'nın bu türkülerin dokusunu, ruhunu bihakkın idrak etmesini bekleyemeyiz. Ancak, örneğin İspanya'nın özerk bölgesi Galiçya'da geçtiğimiz günlerde düzenlenen 82. Kongrelerine,
olarak katılıp 'kendi başına gelenleri'(!) anlatan
'ın ülkesinde, gerçekte nelerin olup bittiğini, bir de halkının gözünden dürüstlükle ifade edilmesine izin vermelerini
inden beklemek, çok mu saflık olurdu? Hiç değilse, 'Taraf olurken dürüst kalabilmek' adına…
İktidar karşıtlığının darbe karşıtlığının önüne geçtiğinde insanın başına neler gelebileceğini soyutlayamamak ne hazin bir akıl ve zekâ kusurudur…