Beşiktaş, ligin ilk maçına tempolu ve baskılı başladı. Karşılaşmanın ilk 15-20 dakikasında rakibini yarı sahasına hapseden siyah-beyazlılar aradığı golü bulamayınca oyun dengelendi. Antalyaspor oyununu sertleştirince maçın temposu doğal bir düşüş yaşadı. Beşiktaş bu dakikalarda bilindik pas trafiğiyle olmasa da futbolcu kalitesiyle oyundaki üstünlüğünü sürdürdü. Siyah-beyazlıların golü, temponun iyice düştüğü devre sonunda geldi. Dünyanın sayılı stoperlerinden Pepe attığı golde bir santrafor sezgi ve takipçiliği gösterdi. Bu da tecrübenin getirdiği sahanın her yerini bilme özelliğinin kanıtydı.
İkinci devrede de oyunda değişen pek bir şey yoktu. Beşiktaş kendi çizgisinin çok altındaydı ama karşısında sezona hiç hazır bir görüntü vermeyen bir Antalyaspor vardı. Konuk ekip, ne bireysel ne takım olarak sahaya bir şeyler koyabildi. Dünkü Antalyaspor Rıza Çalımbay'ın sezona hızlı giren takımlarının bir örneği asla değildi.
Cüneyt Çakır'ın ağır penaltısı maçın da, oyunun da sonu oldu. Fark ikiye çıkınca yüksek rutubetli havada seyircisiz oynanan maç tamamlanma mecburiyeti olan dakikalara dönüştü. Beşiktaş skordan memnundu, Antalyaspor'un ise oyuna ağırlığını koyacak hali yoktu. Şenol Güneş, önemli transferlere rağmen tanıdığı bildiği isimlerle çıkarak riski en aza indirdi. Hocanın elinde çok kaliteli ve geniş bir kadro var. Bu kadroyu da en iyi, en verimli şekilde kullanabilecek isimlerden biri de kendisi. Beşiktaş'ın dün tadı yoktu ama siyah beyazlılar eylül ayıyla beraber yükselişe geçecektir. Planlar buna göre yapılmıştır, hedef o zamana kadar geçen süreyi en az kayıpla atlatmaktır.
