Dün görüldüğü, bundan sonra da görüleceği gibi; Fatih Terim elinde bulunan kadroda formadan çok adalet dağıtmak zorunda kalacak. Akhisar Belediyespor karşısında mecburiyetten denenen 4-3-1-2"nin başka açıklaması olamaz. Formda Burak ve Umut"tan vazgeçemeyen, Sneijder"i denemek zorunda olan Fatih Hoca sahaya böyle bir takım çıkarmak zorunda kaldı.
Kapasitesi sınırlı, oyunu sıkıştırma mecburiyetindeki Akhisar"ın hocası Hamza Hamzaoğlu"na maçtan önce sorsanız, Galatasaray"ın böyle bir taktikle oynamasını dilerdi. Selçuk, Yekta ve Hamit ortada, önlerinde Sneijder ve ileride Umut-Burak ikilisinin hepsi ortada sıkışınca, ev sahibi ekibin merkezi kapatması Galatasaray"ı kitlemesine yeterli oldu. Sabri"nin yüksek formu ve hücum denemeleri yeterli olmadı. Çünkü, böyle bir taktiksel dizilişe alışık olmayan Galatasaray hücum elemanları ceza sahası ve çevresinde iyi alan paylaşamadılar.
Böyle maçlarda skoru erken yakalamak çok önemli; her geçen dakika rakibin direncini artırır. Ne skor bulabilen, ne de üretemeyen Galatasaray karşısında Akhisar dakikalar geçtikçe cesaretlendi, öne geçmeye de yaklaştığı anlar da oldu. İlk 60 dakikadaki Galatasaray"ı ligin birçok takımı kolayca dağıtabilirdi. Ev sahibi ekibin sınırlı kapasitesi, tamamen Gekas"a bağımlı hücumları yeterli olamadı. Akhisar, inanmış ama sınırlı bir takım, Gekas gibi iki-üç takviye geleceğe çok daha iyimser bakmalarını sağlayabilirdi. Buldukları gol de çalışan bir takımın atabileceği bir goldü.
60. dakikadan sonra bir masal başladı. Bir transfer için, bir kulübün ve taraftarın kafasında oluşturabileceği en güzel senaryo sahadaydı. Drogba sahne aldı, maçı da aldı götürdü. Attığı gol dünyada çok az forvetin atabileceği bir goldü. İkinci goldeki payı da büyüktü. Onun bu performansı, doğal liderliği takımı da ayağa kaldırdı. 60. dakikaya kadarki Galatasaray"ı dün Drogba etkisi kurtardı. Sıkıntılı geçen maçın kilidini açan Fildişili oyuncu, sorunların üstünü örttü. Bu görkemli başlangıç oynanan futbolun kötülüğünü unutturmamalı. Çünkü bu masal her maç tekrarlanamaz.
