|
15 Temmuz kalkışmasının en önemli delil ve harekat planları nasıl yok edildi?
15 Temmuz'da, ordu içine sızmış FETÖ militanlarınca başlatılan ''küresel merkez'' destekli kalkışma devlet-millet işbirliği ile bastırılmıştı. 16 Temmuz sabahı isyan harekatının merkezi olarak kullanılan ''Akıncılar Üssü'nde'' darbecilerin püskürtülmesinde önemli rol oynayan üst düzey bir asker, Kazan'daki jandarma karakolunu arayarak isyanın bastırıldığını ancak bazı darbecilerin kaçmaya çalışması nedeniyle önlem alınması gerektiği yolunda çağrı yapmıştı. Bunun üzerine bölgeye sevk edilen jandarma ve polis birlikleri üssün çevresini saran dikenli telleri aşıp araziye kaçan 3 sivil 26 isyancı askeri yakalamıştı. Yakalanan sivillerden biri Hava Kuvvetleri imamı ve darbeyi planlayıp yöneten
'dü. İsyancı hainler Kazan Jandarma Karakolu'na götürüldüler. Üst aramaları yapıldıktan sonra nezarethaneye alındılar. Adil Öksüz üst araması yapıldıktan sonra uzman çavuş nezaretinde tuvalete götürüldü. Uzman çavuş, tuvalet kabininin kapısında bekledi. Kısa bir süre sonra bir jandarma personeli Öksüz'ün kullandığı tuvalete girdi. Kağıt peçete kutusundan peçete almaya çalışırken kutunun içinde bir cihaz olduğunu farketti. Durumu hemen üstlerine iletti. Uzman çavuşa buraya en son kimin girdiği sorulunca Adil Öksüz ismine ulaşıldı. Adil Öksüz küçük bir flash disk büyüklüğünde
kendisine ait olduğunu tuvalette düşürdüğünü söyledi. Jandarma görevlisinin ne düşürmesi saklamışsın tepkisine rağmen bu cihazın neden hangi amaçla Adil Öksüz'de olduğu niçin saklanmak istendiği ve GPS cihazının içeriğinin detaylı bir şekilde araştırılmaması, Akıncılar Üssü'nde ve Kazan'da deşifre olmamış FETÖ'cülerin devreye girdiğine işaret ediyor. Adil Öksüz yakalandığı andan itibaren ve tuvalette GPS cihazından kurtulması mümkünken neden kendini riske attı. Şüphesiz, GPS cihazı içinde darbe girişimini, arka planı ile birlikte deşifre edebilecek gizli bilgilerin varlığı ve diğer darbeciler ile kurulan iletişimin kesilme ihtimali nedeniyle bu riski üstlendiği varsayılabilir. Bu nedenle yakalandıktan sonra veya evvel bu cihazı üzerinde bulunmayacak şekilde kamufle ettiği veya zulaladığı ve bu nedenle üst aramasında cihazın ele geçirilemediği anlaşılıyor. Ancak GPS cihazının teknik özellikleri göz önüne alındığında, 15 Temmuz Kalkışması'nın en önemli delil ve harekat planlarını ortaya çıkaracak bu cihazın araştırılmadan tekrar Adil Öksüz'e teslim edilmesi delil ve kalkışma harekat planlarının da yok edilmesi yanında ihanetin boyutlarını da ortaya koyuyor. Bilişim uzmanlarına göre Adil Öksüz güvenlik güçlerinin teknik takibine takılmamak için bilinçli bir şekilde akıllı telefon yerine GPS cihazını tercih etmiş olabilir. Eğer cihaz Öksüz'e teslim edilmeseydi ve bu hain tutuklu olarak yargılansaydı GPS cihazının''
somut delil'' olarak inceleneceği ve dünya üzerinde gittiği ülkeler ve bulundukları konumların kayıtlı olması durumunda tespit edilmesi çok kolay olabilecekti
.
En önemlisi de GPS cihazına o gece darbe görünümlü isyan planlaması kapsamında askeri birliklere ait koordinatlar ya da toplanma, buluşma ve kaçma alanları işaretlenmiş olabilirdi. Kayıtlı konumlar başka cihazlarla paylaşılabilir. Hatta Adil Öksüz, cihazı sürekli yanında ve açık durumda taşıyarak internet üzerinden nerede olduğunun birileri tarafından izlenmesini sağlamış olması da kuvvetle muhtemeldi.''


Bilindiği gibi, cumhuriyet tarihinin en kanlı isyan ve darbe girişimi ile ilgili devlet istihbaratı maalesef istihbarat birimlerimiz tarafından alınamamıştı. Ancak isyanı Türkiye'de planlayıp Pensilvanya'daki terörist başı Gülen'e onaylatan, Türkiye'nin işgaline ve iç savaşa zemin hazırlayan kalkışmayı yöneten Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksüz'ü tesadüfen de olsa yakalamıştık. Hem de delil ve belgeleriyle. Ancak Adil Öksüz 18 Temmuz'da sabaha karşı savcının itirazına rağmen iki hakim tarafından

. Kalkışmayı deşifre edebilecek çok önemli bir delil olan GPS cihazı da maalesef kendisine teslim edildi. Serbest bırakılmasında gözaltında iken kendisine ait telefonla saat 15.15 ten başlayarak yaptığı

etkili olup olmadığı HSYK tarafından soruşturuluyor.



Diğer taraftan vatan haini Adil Öksüz'ün bir an önce yakalanması kalkışmanın arkasındaki iç ve dış kamuoyunun zaten bildiği küresel güçleri bir kez daha deşifre ederken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar hakkında tezvirat ve subliminal telkinlerin de önünü kesebilecektir.




#15 Temmuz
#FETÖ
#Adil Öksüz
8 yıl önce
15 Temmuz kalkışmasının en önemli delil ve harekat planları nasıl yok edildi?
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî