Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan’ı 30 Ağustos Kabulü'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde eğilirken gösteren bazı fotoğraf karelerinin milli irade karşıtı bazı medya kuruluşlarına servis edilmesiyle başlatılan üst yargıya yönelik suçlamalar, 16 Nisan Referandumu'ndan başlayarak günümüze devam eden bildik dış destekli bir algı ve FETÖ’nün intikam operasyonuna işaret ediyor.
‘’Yargının bağımsız olmadığı ve yürütmenin emrine girdiği’’ iftirası ve yalanı ile FETÖ operasyonları sulandırılmak isteniyor. Aynı zamanda FETÖ’nün Anayasa Mahkemesi'ni çalışamaz hale getirme planına karşı mahkeme, 101 bini geçen bireysel başvuru dosyasını OHAL dosyalarına bakma yetkisi olmadığı gerekçesiyle reddetmişti. Bu nedenle AYM Başkanı Arslan’ı hedef alan intikam amaçlı Mmanipülatif fotoğrafların arkasında FETÖ’nün izleri güvenlik güçlerince ciddi olarak araştırılmalıdır. Zira Başkan Arslan’ın kendisine yönelik suçlamalara karşı yaptığı açıklamalarda; Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tokalaşırken çekilen gerçek fotoğrafları koyduğunu belirterek ‘’O fotoğraf gerçeği yansıtmıyor. Üzerinde çalışılmış, kadraj oyunuyla manipülasyonun çirkin bir örneği. O videoyu izlediğinizde zaten normal bir tokalaşma olduğunu, ama o fotoğrafın üretilmiş üzerinde çalışılmış belli imaja yönelik bir kare olduğunu anlarsınız. O törende Sayın Cumhurbaşkanı'yla normal bir tokalaşma, ardından da bu tür manipülatif bir karenin maksatlı bir şekilde servis edilmesi olayı var. Ben bunu şahsıma ve Sayın Cumhurbaşkanı'na yönelik bir haksızlık olduğunu düşünüyorum. Şahsıma karşı bir hakaret, Sayın Cumhurbaşkanı'na da haksızlık‘’ demişti.
28 Şubat’ta CUNTA’ cıların yanında yer alan medya ve sivil unsurlar, kendilerinden hesap sorulmamasını fırsat bilerek nasıl ‘’Karargah Rahatsız’’ manşetlerini büyük bir aymazlıkla ‘’28 Şubat’ın 20’nci yıl dönümüne getirerek nasıl atmışlarsa, ’’Büyük bir ihtimal FETÖ üretimi olan manipülatif bir fotoğrafla yargı ve devleti hedef almakta bu kadar pervasız davranabiliyorlardı. Fotoğraf karelerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı nedense hiç araştırılmıyor. AYM Başkanı’nın bu konudaki görüşleri sorulmuyordu. Varsa yoksa FETÖ’nün psikolojik harp söylemlerini dillendiren Kılıçdaroğlu’nun söylemlerini haklı çıkaracak operasyonlara bilerek veya bilmeden alet olma iradesizliğini gösteriyorlardı. Üstelik bu ihaneti gazetecilik refleksi içinde göstermeye çalışıyorlardı. 'Karargah Rahatsız' manşetleri o süreç içinde devletin anayasal kurumları arasına nifak tohumları sokulma amacıyla atılmıştı. Avrupa Lahey Adalet Divanı’nın ’’başörtüsü yasağıyla gelen’’ ve Avrupa’da yaşayan Müslümanları tehdit eden Global 28 Şubat’ın tekraren Türkiye’de uygulanmasına zemin hazırlıyorlardı. Bu nedenle olacak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 30 Ağustos kutlamaları tebrik kabulündeki videoyu temin edip gerçek görüntülere ulaşmadıklarını düşünüyorum. Zira gerçek gazetecilik doğru bilgilere ulaşarak kamuoyunu aydınlatmaktan geçer. Devlete yönelik manipülasyon ve operasyonlara alet olmak ihanet yanında dezenformatik gazeteciliğe işaret eder. Zira AYM Başkanı Arslan’ın açıklamasına koyduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tokalaşırken görülen tek kare resimde sayın Başkan’ın açıkladığı gibi’’ Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak ve daha öncede mesleki hayatımın hiçbir döneminde Allah’tan başka hiçbir gücün önünde eğilmedim, eğilmem de. Bunun aksine ne görürseniz inanmayın’’ sözünün ne kadar doğru olduğunu ortaya koymuşsa, yargı bağımsız değildir kumpasını kuran ve bu algıya hizmet edenlerin de inşallah bir an önce yargı önünde hesap vermesinin önünü açar.
Yargı, yürütme, ordu, polis başta olmak üzere devletin tüm kurumları Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şekilde Cumhurbaşkanlığı'nın koordinesinde bir ve bütün olarak devlet ve millet düşmanlarına karşı millet ile ele ele ikinci Kurtuluş Savaşı'nı kazanmanın gurur ve şerefiyle Türkiye’yi 2023, 2071 ideallerine taşıma gayreti içindeler.
Devlet millet işbirliğimiz daim olsun, devletimiz var olsun inşallah.
