|
IMF Başkanı"na Horst denemez mi?

Bugün canım gerçekten yazı yazmak istemiyor. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, her gün bir yeni "aşağılanmanın", her gün bir yeni "yanlışlığın", her gün bir yeni "aldatılmanın" ağır bunalımını hissediyoruz.

Adını anmak istemiyorum ama IMF, bu ülkeye "onursuzluk" damgasını vurmuş ve her geçen gün onu kanırta kanırta daha bir "belirgin" hale getiriyor. IMF Başkanı Horst Köhler, Türkiye''ye sanki bir "müstemleke" imiş gibi muamelede bulunuyor ve Türk Hükümeti''ne "birlik-beraberlik" çağrıları yapabiliyor.

İnsanın içinden "Hoop!.. Ne oluyoruz Horst Köhler Efendi" desinler diye geçiyor ama hükümete ve onun bürokratlarına bakınca Horst Köhler Efendi''ye "horst" diyecek bir babayiğit göremiyoruz.

"İpler IMF''nin elinde" bir dediğini iki etmeyen bir iktidarın, IMF''nin her dediğini hükümete (zorlukla da olsa) kabul ettirmeyi başaran bir "taşeron kurtarıcı" Kemal Derviş''in bu tavra karşı çıkması beklenemez.

Medyamız dersen bir başka alem. "IMF onayladı 3.2 milyar dolar geliyor" diye bayram yapıyor. Horst Köhler''in "Türkiye''yi yönetme" ihtiyacı duyduğu yaptığı açıklamalardan belli oluyor. Adamlar adım adım amaçlarına varıyorlar da "bizim medya" hala bunun farkında değil ve "onursuzluğun" sürmesi için "hükümete destek yayını" yapıyor.

Bu onursuzluktan nasıl kurtuluruz?

Bu onursuzluktan nasıl kurtulacağımızı 05 Nisan tarihli yazımızda "yeni bir hükümetle" diyerek belirtmiştik. Hürriyet Gazetesi''nden Serdar Turgut o günkü önerimizi biraz daha "sertleştirerek", daha doğrusu biraz daha "demokrasi dışı" bir yola sokarak yeniden yazıyor.

"Ülkemizin çıkarları bugün bir olağanüstü dönem hükümeti kurulmasını gerektiriyor.

Askerlerin de mutlaka aktif desteğini alacak bir ara dönem teknokratlar hükümeti lazım Türkiye''ye" diyor. Ona göre ancak "teknokratlar hükümeti" ile Türkiye yeniden düzlüğe çıkabilecek.

Şimdiye kadar "siyasal sorumluluğu olmayan hükümetlerin" bu ülkeye hiçbir yararı olmadı. Tam tersine işleri daha da içinden çıkılmaz hale soktular. Çünkü Türk halkından uzaktılar.

05 Nisan tarihli yazımda şöyle demiştim: "Bu hükümetle bir şey olmayacağı bellidir. Hükümet derhal istifa etmeli, Meclis''te grubu bulunan siyasi partilerin hepsinin katıldığı bir "Milli Mutabakat Hükümeti" kurulmalı, seçim takvimi ilan edilerek, Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası değiştirilerek en kısa sürede seçime gidilmelidir.

Bu krizden nasıl çıkılacağına ve kimlerin öncülüğünde çıkılacağına "Türk halkı" karar vermeli. Bu hükümet başta kaldıkça kriz daha da ağırlaşarak üzerimize binecek ve hiç de istenmeyen olayların gelişmesine neden olacak."

Söylediklerimiz çıkıyor. IMF''nin yaptığı "müdahaleler" her gün biraz daha ileri gidiyor ve "mütareke basını" tarafından da "normal" karşılanıyor. Hükümet içersinde bu "saldırılara" karşı çıkabilen "ender" bakanlar ise mutlaka ve mutlaka "aman krediyi alamayız" denilerek ya susturuluyor ya da "öksüz" bırakılıyor.

Türkiye''yi "üretemez" hale sokup, onun bunun "üç beş milyar dolarına" muhtaç bırakanlar ne yazık ki, kendilerini "başarılı" bile bulabiliyorlar. Muhalefetsiz Meclis''ten, "IMF''nin isteği" üzerine jet hızıyla geçirdikleri yasaları bir "başarıymış" gibi sunuyorlar. IMF Başkanı Horst da onlara "birlik beraberlik çağrısı" yapıp hükümeti sürdürmelerini istiyor.

Adam haklı. Hükümette bunlar değil de başkaları olsa "IMF onları istediği gibi oynatabilir mi?" Ya yarın ortaya Kıbrıs konusu, Güneydoğu sorunu, Ege sorunu gibi sorunlar geldiğinde verilecek kredi kaç milyar dolarlık olur acaba?

23 yıl önce
IMF Başkanı"na Horst denemez mi?
Gelmekte olan öfkeli Kürt gençleri
İyi Ki Varsınız
Bir Başka Mesele: Neden cinsiyet değiştiriyorlar?
Birliğe çağrı
Adamın adı Filistin