|
Yasin Börü ve arkadaşlarının kanı hâlâ yerde…
Kobane günleri sonrası teröristleri sokağa davet edip çocuklarımızın katledilmesine sebebiyet veren Selahattin Demirtaş, elini kollunu sallayarak gezerken kendisine sahte suikast girişimleri öyküsü yazıladursun, dolaylı olarak katledilmelerine sebebiyet verdiği çocukların kanı hâlâ yerde…

Kurban Bayramı'nın 4. günü Yasin Börü (16), Hasan Gökgöz (26) , Yusuf Er (18) ve Hüseyin Dakak (19) ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken, IŞİD saldırıları bahanesiyle düzenlenen gösterilerde bir grubun saldırısına uğradı, 4 gençten 3'ü silahlı ve bıçaklı saldırı ardından sığındıkları binanın 3. katından atıldı. IŞİD üyesi oldukları iddiasıyla binadan atılan 3 gencin cesedine işkence yapıldı, 16 yaşındaki Börü'nün üzerinden arabayla geçildi, Hüseyin Dakak'ın başı taşla ezildi. Cesetleri tanınmayacak hale gelen Börü, Gökgöz ve Dakak aileleri tarafından güçlükle teşhis edilebildi.

Bu vahşetten sonra varlığı boyunca "vicdan" siyaseti yapan sol kesim, muhatabını "katil" sıfatıyla anmaktan kaçınmayan bu kesim, 7/24 mesai yaparak kendi şiddetine meşru, diğerlerinin savunmasına şiddet diyerek hiç susmayan bu kesim, lâl oldu. Zaten Suriye'de katledilen insanlara karşı da lâl olmuşlardı. Oysa biz bu kesimi, Ali İsmail ve Berkin cinayetleri sonrasından gayet iyi tanıyorduk... Berkin'in cinayeti üzerinden hak talep edip, Yasin'in cinayetine sebebiyet verip, üstüne bir de kayıtsız kalanların, vicdan istismarı maalesef büyük bir acıyla ispatlanmış oldu.

Kürt Hareketi yıllarca ırkçı ve şiddetperest unsurların mağduru olduğunu ifade etti, tüm çabasının bu ırkçı ve şiddetperest sistemi iyileştirme olduğunu iddia etti ancak aynı hareket bugün ırkçı ve şiddetperest bir harekete dönüştü. Bu hareketler içerisinde akl-ı selim olduğunu düşündüklerimiz bile nefretin kurbanı oldu.

Nefret dilinden yakınan, kör vicdanlara seslenen bir hareket, 16 yaşındaki bir çocuğu defalarca bıçaklayan, üzerinden araçla geçen, üç gencin cesedine işkence eden bir nefretin sahibi oldu.

Yasin Börü davasına dönecek olursak 5 Ekim 2015'te görülen davada 1 sanığın tahliyesine karar verildi. Duruşma, 25 Kasım 2015 tarihine ertelendi. Yani bugüne…

25 Kasım 2015 tarihinde görülecek davadan birkaç gün evvel Yasin Börü'nün katledildiği evden polise açılan telefonun ses kayıtları ortaya çıktı. Maalesef çok acı sesler ve ifadeler geçiyor bu kayıtta ve yine maalesef polis müdahale etmiyor.

Dava ile ilgili olarak bugüne kadar elimize ulaşan bilgiye göre Yasin Börü ve arkadaşlarının sığındığı evin hanımı Börü ve arkadaşlarına yardım etmek istiyor ancak kadının eşi ise PKK'lılara yardım ediyor şeklindeydi. Bir çelişkili ifade daha mevcut; evin hanımı “eşimle birlikte saklandık” gibi bir ifade de kullanmıştı.

Yasin Börü davası bugün görülecek, bugün görülecek davadan karar çıkar mı bilemiyorum ancak Yasin Börü ve arkadaşları yalnız değildir. Bu davanın dikkatle değerlendirilip bu toplu katliamın ve azmettiricilerinin hak ettikleri cezayı alması gerekiyor. Bölgede sürekli olarak kışkırtılmaya çalışılan, DAEŞ bahane edilerek sürekli PKK saldırılarına maruz kalan HÜDAPAR'lıların uzun süredir gösterdiği feraset, vicdan, ahlâk ve hukuk bu katliamın müsebbiplerinin hak ettikleri cezayı almasını öngörüyor.

#cemile bayraktar
#yasin börü
#demirtaş
8 years ago
Yasin Börü ve arkadaşlarının kanı hâlâ yerde…
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!