|
11 Eylül’ün bitmeyen günah keçisi hikayesi

Orta Doğu’nun ABD tarafından ‘günah keçisi’ seçilmesine 16 yıl kala, dönemin ABD Başkanı George W. Bush bir ilkokul ziyaretinde çocuklara ‘günah keçisi’ hikayesini okuyor.

Hikayenin aslı; Yahudi rahiplerin İsrail halkının günahlarının bedelini iki keçiye yüklemesini anlatıyor. Yıllık günah çıkarma merasimleri sırasında din adamları önce bir keçiyi kurban eder. Diğer keçinin ise alnına dokunarak, İsrail halkının tüm günahlarını yükler ve keçi ıssız bir çöle salınarak ölüme terk edilir.

Başkan Bush’un çocuklara okuduğu hikayeye, kulağına fısıldanan “ABD saldırı altında” haberi karışıyor… Başkan Bush hikayeyi yarıda kesmeyerek devam ettiği sırada; 3 bine yakın ABD’li, İkiz Kuleler ve Pentagon’a yapılan saldırılarda hayatını kaybediyor.

“11 Eylül Saldırısı” olarak tarihe geçen olay, başka halkların ‘günah keçisi’ ilan edilmesinin başlangıcı oluyor.
Geçmişte CIA’nın Afganistan’daki operasyonlarına yıllarca yardım ettikten sonra bölgedeki ABD askerlerini püskürten Bin Ladin, hiçbir belge gösterilmeksizin ABD tarafından 11 Eylül saldırılarının emredicisi ilan ediliyor.
Başkan Bush, ABD’nin milenyum Haçlı Seferi’ni halka şöyle ilan ediyor:
“Terörizme karşı bu Haçlı Seferi, bu savaş zaman alacaktır. Amerikalılar sabırlı olmalıdır.”
ABD Başkanı Bush, Bin Ladin’i cezalandırmak için Afganistan’a girme kararı alıyor. Rusya ve ABD arasındaki süper güç savaşlarının on yıllardır esiri olan
Afgan halkı, 13 yıl sürecek ve "Kalıcı Özgürlük Operasyonu" adıyla başlayıp ABD kasasına 700 milyar dolarlık hezimetle geri dönüş yapacak katliamlara kapılarını aralıyor.
Afganistan halkına Bin Ladin’in tüm suçlarının yüklenerek ‘günah keçisi’ ilan edildiği yılların çilesine, 2003 yılında başlayan Irak İşgali’nden nasibini alan Irak halkı ekleniyor.
Sivillerin kimyasal bombalarla yakıldığı, kadınların tecavüz edildiği, çocukların parçalara ayrıldığı savaşın küllerine ABD’nin “Yeni Dünya Düzeni” planları karışıyor.
Irak İşgali’ni ‘Kutlu iman savaşı’ olarak gören Başkan Bush Fransa’dan, Tevrat ve İncil’de geçen Yecüc ile Mecüc kehanetleri adına kutsal-ilahi bir görevi yerine getirmek için ABD’yi desteklemelerini talep ediyor.
ABD’ye Irak İşgali’nde askeri destek veren dönemin İngiltere Başbakanı
Tony Blair ise 13 yıl sonra
"İstihbarat değerlendirmelerinin yanlış olduğu ortaya çıktı. Müdahale sonrası ortam, düşünüldüğünden hasmane, uzun ve kanlı oldu"
itirafında bulunuyor.
ABD’nin en uzun savaşı olan anılan Afganistan çıkarmasından ancak 11 yıl sonra Bin Ladin yakalanarak, infaz ediliyor. "Irak hükümetinin El Kaide bağlantıları var" iddiaları kapsamında yakalanan ve idam edilen Saddam Hüseyin ise eski CIA Ajanı Nixon’ın itirafları ile aklanıyor.
Saddam’ı sorgulayan eski CIA Ajanı John Nixon, iki aydan fazla süren sorgulamalardan sonra ülkede kimyasal silah olmadığı sonucuna vardıklarını itiraf ediyor. Başkan Bush’un “masrafsız” adlettiği Irak İşgali ABD’ye 3 trilyon dolara patlıyor.
ABD Afganistan’a kalıcı özgürlük getirmek için 100 bin, Irak’ta ise 1,2 milyon sivili katlediliyor. 2011 yılında Irak İşgaline, 2014 yılında Afganistan İşgali’ne son veren ABD 10 Eylül 2014 tarihinde yeni hedeflerinin DAEŞ olduğunu kamuoyuna açıklıyor…
“Bin Ladin’i öldürmek” safsatası altında yüz binlerce masumu katleden
ABD, İsrail’e saldırmaktan imtina eden DAEŞ’i sözde yok etmek için yüzbinlerce masumu katletmeye devam ediyor.
Suriye’de, Irak’ta ve Afganistan’da milyonlarca sivili öldüren, katlettiğinin on katını mülteci haline getiren
ABD, yakın zamanda sudan bir bahane ile silahlarını bize doğrultmaya hazırlanıyor. Güney sınırlarımızı PKK üsleri haline getiren ABD, 2018 yılında yeni günah keçisi olarak Türk halkını gözüne kestirmiş durumda.
Güneydoğu topraklarımızdan parça kopartmak için plan yapan ABD, bugünlerde kasırgalarla uğraşıyor.
Irma kasırgası nedeniyle 5 milyon sivili tahliye eden, kasırganın etkilemesi muhtemel kentlerine aylarca temel ihtiyaç tedariği yapamayacak olan ABD’ye Kur’an-ı Kerim’den hatırlatma:
“Bir kötülüğün karşılığı, onun benzeri bir kötülüktür! Kim affeder ve barışırsa, onun ecri Allâh’ın üzerinedir... Muhakkak ki O, zâlimleri sevmez.” (42/ŞÛRÂ-40)
“Senin Rabbin, sâlih (dürüst) insanların yaşadıkları bölgeleri, haksız olarak helâk edecek değildir!” (11/HÛD-117)
“Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar, kendileri zâlim idiler.” (43/ZUHRÛF-76)
#George W. Bush
#ABD
#CIA
#DAEŞ
#İsrail
#Afganistan
7 yıl önce
11 Eylül’ün bitmeyen günah keçisi hikayesi
Kara dinlilerle milletin savaşı
Amerika ve İsrail niçin din savaşı söylemine sarılıyor?
Five Minutes
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”