|
Yahya Kemal ve Nazım'ın annesi

Her aşk mutlu bitmez, hele ki sağına soluna mahalle baskısı karışmış bir sevdaysa…



Mutlu sona ulaşana kadar kanırtır durursun ama nafile çabalarını anca gönlünde yara olarak biriktirirsin…



İşte o kırık aşk hikayelerinden biridir Yahya Kemal ile Celile'nin aşkı.



Yahya Kemal'in Sessiz Gemi şiirindeki, “Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;



Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler” dizelerinin Nazım Hikmet'in annesine yazdığını bilir misiniz?



Yahya Kemal hayatı boyunca birçok aşkın kıyısından geçmiş ancak en uzun süre sevda demirlerini Celile'nin gönlüne atmıştır. Hatta Celile'yi Yahya Kemal'in evlilikten döndüğü tek aşkı olarak gösterebiliriz.



Beyatlı Bahriye Mektebi'nde öğretmenlik yaptığı sırada, aralarında Necip Fazıl'ın da bulunduğu öğrencilerinden biri de Nazım Hikmet'ti. Yahya Kemal Nazım Hikmet'e hafta sonlarında Türkçe ve şiir sanatı ile ilgili dersler vermeye, ders bitiminde de annesi Celile Hanım'la uzun sohbetlere başlar. İstanbul'un ada vapurları artık; bir şair ile bir ressamın iki yakası bir araya gelemeyen aşkı için vuslat aracıdır. Celile ve Yahya Kemal denizin iki ayrı yakasında, iki yakası bir araya gelemeyen bir sevdaya düşmüşlerdir…



Annesi ve öğretmeni arasındaki münasebetin zamanla aşka dönüştüğünü hisseden Nazım Hikmet ise kesinlikle bu aşka hürmet göstermemektedir. Üstelik Bahriye Mektebi'nde Yahya Kemal ve Celile'nin aşkı duyulmuştur. Dedikodular tahammül sınırını geçince şair bir süre okula gitmemiştir. Yahya Kemal tekrar okulda vazifeye başladığında ise Nazım Hikmet Yahya Kemal'in paltosuna şu notu iliştirir: “Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz.”



Bu not, son görüşmesinde Celile'ye üstü kapalı evlilik teklifi eden Yahya Kemal'i çok üzer ve ondan uzaklaşır. Oğlunun yazdığı mektuptan habersiz, şaire mektuplar yollayan Celile'ye uzun süre yanıt vermez. Ancak Celile'nin arkasını kesmediği mektuplarına dayanamaz Yahya Kemal ve buluşurlar. Hatta bu görüşmede nikah tarihine karar verirler.



Ancak Nazım'ın uyarı notu, henüz altın vuruşu yapmadığı tehditkar tavrının sadece başlangıcıdır. Bir gün Yahya Kemal ve Celile Hanım evde sohbet ederlerken, hastalandığı için eve erken dönen Nazım Hikmet kapıdan içeri girer. Nazım, şairi ölümle tehdit ederek üzerine yürür. Bu olayın üzerine Yahya Kemal ile Celile'nin aşkı da atmosferin derin karanlıklarına karışır.



İlerleyen yıllarda Yahya Kemal siyasete atılır. Milletvekilliği ve elçilik görevlerinde bulunur. Elçilik görevindeyken Celile'den bir mektup alır. Nazım Hikmet, Bursa hapishanesinde hasta yatmaktadır. Celile, Yahya Kemal'den oğlunun bağışlanmasını ister. Ancak Yahya Kemal bu mektupların hiçbirine cevap vermez.



Celile, mektuplarına sağır Yahya Kemal ile Galata Köprüsü'nde karşılaşır ama onu fark edemez. Çünkü oğlunu hapishaneden kurtarmak için açlık grevi yaparak, imza toplayan Celile'nin gözleri artık görmüyordur.



“Ben sıhhatimi aşık olmaya borçluyum” sözlerinin sahibi Yahya Kemal öldükten sonra evraklarının arasından bir zarf çıkar. Zarfın içinde kurumuş iki yaprak, üzerinde ise Celile için yazdığı şu not vardır: “Bu zarfın içindeki hatıra, 19 Ağustos 1930'da Sirkeci Garı'nda gece saat 10'da veda ettiğim aziz bir kadının göğsündeki çiçektendir. Koparıp verdiği bu iki yaprağı daima hıfzedeceğim.”




#Yahya Kemal
#Nazım
#Mektup
8 yıl önce
Yahya Kemal ve Nazım'ın annesi
İslam’ı asrın idrakine söyletmek (İctihad)
Haritaların hedefinde Afrika
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar