|
Burak Yılmaz'a dair
Aslında henüz Manisaspor’da kiralık oynadığı dönemde gelecekti Trabzonspor’a. Ancak son anda Gökhan Ünal transferinin mümkün görünmesi üzerine sadec Aslında henüz Manisaspor’da kiralık oynadığı dönemde gelecekti Trabzonspor’a. Ancak son anda Gökhan Ünal transferinin mümkün görünmesi üzerine sadece Selçuk İnan alındı ve Burak Yılmaz Fenerbahçe’nin yolunu tuttu. Orada da işler istenildiği gibi gitmeyince bu kez Eskişehirspor’da kiralık oynarken, Fenerbahçe’nin Gökhan Ünal transferine karşılık bonservisi Trabzonspor’a verildi. Taraftarı heyecanlandıran bir transfer miydi? Hayır. Hatta Şenol Hoca’nın sezon sonunu beklemeden devre arası gelmesinde ısrar etmesi ve bunun da Trabzonspor’a ilave maliyet getirecek olması da pek anlaşılamamıştı. Önce Beşiktaş, ardından Fenerbahçe gibi iki iddialı takımda tutunamayan bir “İstanbul oyuncusu” Trabzonspor taraftarı için yeterince soru işareti barındırıyordu. Ama öyle olmadı…

Trabzonspor’da yaşadığı başarılı dönemi atlayıp, Galatasaray formasıyla oynadığı günlere gelelim, zira birazdan yer bitecek bu gidişle. Bir Trabzonspor-Galatasaray maçında Burak tribünden kendisine yönelik tepkilere reaksiyon gösterdi. O gün ne düşündüysem aynı noktadayım; Burak Yılmaz, Trabzonspor’la profesyonelliğin ötesinde bir gönül ilişkisi kurmuş. 'Trabzonsporlu olmuş' falan demiyorum yanlış anlaşılmasın; Trabzonspor’u, tribünü, taraftarı dert etmiş. Bir yerinde kalmış onlarla yaşadıkları… Örneklerle gidelim; mesela Sergen de oynadı Trabzonspor’da ama sadece oynadı, parasını aldı ve gitti… Keza Burak deyince akla geliveren ikinci isim Selçuk İnan da öyle; Trabzonspor’la ilişkisinin profesyonel bir iş anlaşmasından öteye gitmediği çok belliydi Selçuk’un. Aynı Burak, Galatasaray’la şampiyonluğu kutlarken, milli takımın en önemli oyuncularından biriyken, yani Trabzonspor’u anmaya hiç mi hiç ihtiyacı yokken, demeçlerine mutlaka bordo-mavilileri sıkıştırdı yeri geldikçe. Oyunla ilişkisi salt profesyonellikten ibaret olmayan bir futbolcu Burak ve evet bence her takıma hiç değilse bir tane lazım olanlardan… Amma velakin Trabzonspor’un 30 yaş üstü, yani muhtemelen son transferini yapacak bonservis bedeliyle alacağı oyuncu sayısı bir veya ikiyi geçmemeli bence. Öte yandan bu özellik, işler yolunda gitmediği zaman bu tip oyuncuların takıma normalden çok daha fazla zarar vermesi şeklinde de tezahür edebilir. Ha “uzatma somut cümle kur“ diyenlere cevabım; Burak Yılmaz, Trabzonspor’a sadece saha içinde değil, saha dışında da çok şey katar. Ama ödenecek bonservis bedeli ve yıllık ücretin “işler yolunda gitmezse” ihtimali de hesaplanarak belirlenmesi kaydıyla… e Selçuk İnan alındı ve Burak Yılmaz Fenerbahçe’nin yolunu tuttu. Orada da işler istenildiği gibi gitmeyince bu kez Eskişehirspor’da kiralık oynarken, Fenerbahçe’nin Gökhan Ünal transferine karşılık bonservisi Trabzonspor’a verildi. Taraftarı heyecanlandıran bir transfer miydi? Hayır. Hatta Şenol Hoca’nın sezon sonunu beklemeden devre arası gelmesinde ısrar etmesi ve bunun da Trabzonspor’a ilave maliyet getirecek olması da pek anlaşılamamıştı. Önce Beşiktaş, ardından Fenerbahçe gibi iki iddialı takımda tutunamayan bir “İstanbul oyuncusu” Trabzonspor taraftarı için yeterince soru işareti barındırıyordu. Ama öyle olmadı…

Trabzonspor’da yaşadığı başarılı dönemi atlayıp, Galatasaray formasıyla oynadığı günlere gelelim, zira birazdan yer bitecek bu gidişle. Bir Trabzonspor-Galatasaray maçında Burak tribünden kendisine yönelik tepkilere reaksiyon gösterdi. O gün ne düşündüysem aynı noktadayım; Burak Yılmaz, Trabzonspor’la profesyonelliğin ötesinde bir gönül ilişkisi kurmuş. 'Trabzonsporlu olmuş' falan demiyorum yanlış anlaşılmasın; Trabzonspor’u, tribünü, taraftarı dert etmiş. Bir yerinde kalmış onlarla yaşadıkları… Örneklerle gidelim; mesela Sergen de oynadı Trabzonspor’da ama sadece oynadı, parasını aldı ve gitti… Keza Burak deyince akla geliveren ikinci isim Selçuk İnan da öyle; Trabzonspor’la ilişkisinin profesyonel bir iş anlaşmasından öteye gitmediği çok belliydi Selçuk’un. Aynı Burak, Galatasaray’la şampiyonluğu kutlarken, milli takımın en önemli oyuncularından biriyken, yani Trabzonspor’u anmaya hiç mi hiç ihtiyacı yokken, demeçlerine mutlaka bordo-mavilileri sıkıştırdı yeri geldikçe. Oyunla ilişkisi salt profesyonellikten ibaret olmayan bir futbolcu Burak ve evet bence her takıma hiç değilse bir tane lazım olanlardan… Amma velakin Trabzonspor’un 30 yaş üstü, yani muhtemelen son transferini yapacak bonservis bedeliyle alacağı oyuncu sayısı bir veya ikiyi geçmemeli bence. Öte yandan bu özellik, işler yolunda gitmediği zaman bu tip oyuncuların takıma normalden çok daha fazla zarar vermesi şeklinde de tezahür edebilir. Ha “uzatma somut cümle kur“ diyenlere cevabım; Burak Yılmaz, Trabzonspor’a sadece saha içinde değil, saha dışında da çok şey katar. Ama ödenecek bonservis bedeli ve yıllık ücretin “işler yolunda gitmezse” ihtimali de hesaplanarak belirlenmesi kaydıyla…
#Burak Yılmaz
#Transfer
#Trabzonspor
7 yıl önce
Burak Yılmaz'a dair
Metroyu çalarken kılıfını hazırlamamış
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü