Grupta sadece Kosova'dan 1 puan alabilmiş olsa da Finlandiya gibi sert savunma yapabilen takımlara karşı sıkıntı yaşadığımız çok maç vardı milli takımın yakın geçmişinde. Fatih Hoca'nın ilk 11 tercihi, bu bilinçle oluşturulmuş gibiydi. Rakip savunmanın dengesini bozacak isimlerle biraz da savunma güvenliği riske edilerek erken skor bulmak üzerine kurulu gibi görünen plan işledi. İki yan toptan Cenk'le iki gol bulduk maçın ilk dakikalarında. Bilhassa 2. golde Cenk'in hakkını teslim etmek lazım unutmadan.
Daha 15 dakika olmadan bulduğumuz iki golle rahatladık. Ancak Finlandiya skora rağmen savunma güvenliğini önceleyen oyun anlayışı terk etmedi. Kendi sahasında çok adamla kalmaya devam eden rakibin zaman zaman da sert müdahalelerle milli takımımıza 3. gol fırsatı vermediği bölümden sonra kısa bir Finlandiya dönemi seyrettik. İlk yarının son 10 dakikasında bizimkilerin geri yaslanması yorgunluk alameti miydi yoksa bir taktik hamle mi bilinmez ama direğimizde patlayan şut 2. yarı için adeta uyarı gibiydi; hiçbir maç rehavete gelmez...
İkinci yarıya da Finlandiya ilk yarının son anlarındaki gibi risk alarak başladı. Aslında top kullanma becerisi böylesine düşük bir takımın üzerimize gelmesi bir avantajdı lakin çabuk oynama konusunda yıllardır süren kötü alışkanlığımız bu bölümde de etkisini hissettirdi. Önce oyuncu değişikliği hamleleri ardından da rakip sahada pres yapmayı hatırlamamız hiç değilse Finlandiya'nın öz güveninin artmasına mani oldu. Erken bulduğumuz iki golle Finlandiya'yı mağlup etmiş olmak en azından bir iş kazasına uğramamış olmak adına sevindirici. Ama gruptan hiç değilse 2. olarak çıkmak için dün akşamki futboldan çok daha fazlası gerekiyor milli takıma.
