Bu yaklaşımlardan birisi, sosyal yardım alan hanelerin sosyal yardımlar karşılığında oy kullandıkları yönünde. Sosyal yardımlar
olarak adlandırılırken, toplumun sosyal ve ekonomik açıdan güçsüz bireyleri bu durumlarından dolayı suçlu görülüyordu.
Diğer yaklaşım ise, 2002'den sonra sosyal yardımlar alanında adım adım ilerlemeyi
olan faydasını yükseltmeyi hedefleyen yaklaşım.
Bunun için de, zaten çok yeni olan sosyal yardımlar alanında neler yapılması, verimliliği artırmak için hangi politikaların uygulanması, sosyal yardımlar ve ekonomik etkinlik ilişkisini güçlü kurabilme konusunda sürekli güncellemeler yapılması gerekiyor.
Çünkü, sosyal yardımlar kısa veya orta vadede sosyal ve ekonomik yoksunluk yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olduğu kadar, bu bireylerin nitelikli bir şekilde ekonomik ve sosyal yaşama katılımını da amaçlamalı.
Peki,
Sosyal yardımlar Cumhurbaşkanı nezdinde özel önem verilen bir konu.
Bu amaçla, Cumhurbaşkanlığı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkililerinin, yerel yönetimlerde sosyal yardımlardan sorumlu bürokratların, konuyla ilgili çalışmalar yürüten akademisyenlerin, Cumhurbaşkanlığı uzmanlarının katıldığı ve benim de bulunduğum
Çalışta
” düzenlendi.
İlk önce şu gerçeğin kabul edilmesi gerekiyor: Bugün Türkiye sosyal yardımlardan bahsedebiliyorsa, sosyal yardımlar kurumsal bir yapıya sahip olmuşsa ve sosyal yardımların etki düzeyi tartışılabiliyorsa, buna sebep olan iki faktör var:
Birincisi
, diğeri ise
Böyle bir ortamda, sosyal yardımların artık vazgeçilmez bir hak olduğunun kabul edilmesi ve buna göre sosyal yardım tartışmasının devam etmesi gerek.
Sosyal yardımların yoksulluk ve refah göstergelerindeki olumlu etkisinin artırılması için, mevcut mevzuatta ve sosyal yardımların kurumsal yapısında,
Bu bağlamda, sosyal yardımların verilmesi aşamasında merkezi yönetimin ve yerel yönetimlerin arasında kesişen boyutlarda oluşan mükerrerliğin önlenmesi, sosyal yardımları alacak kişilerin belirlenmesi kadar önemli. Kurumsal işleyiş sürecinde ise, yine mükerrerliğin en fazla yaşandığı aktörler olan
Çünkü kurumlar sosyal yardım alanında birbirine rakip değil, aksine birbirlerinin eksiklerini kapatan bir anlayışla hareket etmeliler. Ayrıca, yoksulluğun ve gelir eşitsizliğinin azaltılması için artık zorunlu hale gelen
Bunun için yardımların sürekli olması, tek bir mevzuatın oluşturulması ve hane bazlı yardım sistemi için
.
Diğer taraftan, sosyal yardım alanlarını belirlemek kadar sosyal yardım alan kişilerin sosyo-ekonomik göstergelerinin nasıl değiştiği iyi takip edilmesi önemli.
dediğimiz yöntem olan sosyal risklerin önceden tespit edilme mekanizmasını oluşturacaktır.
Son olarak,
yeni dönemde sosyal yardımlar için neler yapılması konusunda
başlıklı çalışmada da dikkat çektiğimiz gibi, sosyal yardımlar aracılığıyla kişisel ve toplumsal refahı artırıcı politikaların tartışılması gerekli.