|
Bunalımdaki CHP

CHP, yüzyıllık bir parti geleneğine sahip. Türkiye'de bu kadar darbeye karşın yine de varlığını sürdürmeye devam etti. Çünkü cumhuriyetin kurucu kadroları ve rejimi temsil edenler bu partiyi her zaman kolladılar. CHP, bir bakıma devlet ve rejim partisi oldu. Bundan dolayı bürokratik oligarşi ile özdeşleşti. Halktan oy almaya çok fazla ihtiyacı olmadı. Çünkü zaten devletin sahibi olarak kendisini görüyordu. Millet kime oy verirse versin CHP her zaman “derin siyasetini” sürdürme ayrıcalığına sahip oldu. Adı halk olması, sadece elitist kimliğini gizlemeye yarıyordu. Nitekim bu elitist ve devlet içi hakimiyeti her zaman sürüp gitti. Nitekim milletten gelen taleplerle köklü yasal değişmeler yapılmak istendiğinde buna karşı ilk direnen parti CHP oldu. 367 bunalımı ve başörtü için Meclis'in aldığı kararların Anayasa Mahkemesi'ne taşınarak engellenmesi sadece iki örnek. CHP devlet bürokrasisindeki DGM, MGK, Anayasa Mahkemesi, Danıştay gibi üst kurullar aracılığıyla her zaman milletin taleplerini bloke etti ve yerini korumaya çalıştı. Siyaset tarzı buydu. Devlet bürokrasi ve çeşitli üst kurullarla siyaset yapmak… Bunun en büyük nedenlerinden birisi de kendisini iktidar yapacak bir millet sosyolojisine sahip olmamasıdır. Milletten destek alamayacağına göre o da devlet ile iktidarda kalma ve siyaset yapma seçeneğini tercih etti.



Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçiş demek bu CHP siyasetinin altüst olması demektir. Çünkü geleneksel bürokratik düzen yeni yürütme ile hakimiyetini kaybedecek. Yasama, bu bürokratik yapı karşısında daha bağımsız olacak. Askeri üst yargıya son verilmesi bunun en somut örneği. Bu radikal reformlar CHP'nin rejimini alt üst ediyor. Onun yüzyıllık oyun kurma tarzını, siyaset üretme biçimini ve devleti tekelinde tutma çabasını çözüyor. Bundan dolayı CHP büyük bir bunalıma giriyor. Bu CHP'nin tarihsel bunalımıdır. Yeni siyasal durum karşısında ne yapacağını kestirememesidir. Bu siyasal bunalımın derinliğini parti içindeki tartışmalar net bir biçimde gösteriyor. Her bunalım içinde acıları, çatışmaları ve yeni fikirler bulma arayışını taşıdığı gibi CHP'de de bunu görüyoruz. Parti içindeki istifalar, PM'den ihraçlar ve yeni genel başkan aday potansiyellerinin öne çıkması bunu gösteriyor. Selin Böke'nin istifası, Fikri Sağların ihracı, Muharrem İnce'nin yeniden genel başkan arayışına yönelmesi ve Deniz Baykal'ın cumhurbaşkanı adaylığına dikkat çekmesi bunun açık kanıtları.



CHP'deki bu siyasal bunalımın aşılması için yaşanan iç tartışma ve çözülme çeşitli alternatifleri de gündeme getiriyor. Muharrem İnce, parti programının baştan sona değiştirilerek yeni şartlara göre hareket edilmesini öneriyor. Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Sistemi'ne geçişi kabul ederek artık buna göre bir mücadele yürütülmesi gerektiğini söylüyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ise mevcut sistemin değişmesini yok sayarak, yeni hamlelerle (demokratik yollarla) parlamenter sisteme geri dönme çağrısında bulunuyor. En radikal ve en militan öneri ise sokak çağrısında bulunanlardan geliyor. Meclis dışına ve demokrasi dışına çıkarak sokakta milleti yeni sistemi sabote etmeye çağıran bu yaklaşım bunalımın en sorunlu tarafını temsil ediyor. Bu siyasetin başını parti sözcüsü Selin Sayek Böke yapıyor. Sokak çağrısı yapılmadığı için görevinden istifa etti. CHP İstanbul milletvekili Melda Onur, genel başkanlarını sokağa çağırmadığı için eleştiriyor. Erdoğan'a “silahlı militer gruplar” suçlamasını yapıyor ve bu yalan ile sokağa çıkma taleplerini meşru göstermeye çalışıyor. CHP'yi tamamıyla sokağa ve militanlığa çağrıda bulunan bu söylem, bunalımı intiharla sonuçlandırmak istiyor. Oysa CHP yaşadığı siyasal bunalımı, yeni bir siyaset üreterek aşabilir. Sokak çağrısında bulunanlar ise bunun yerine kolayını ve anti demokratik olanı tercih ediyorlar. CHP içindeki en sert, en militan ve en millet karşıtı ruhu harekete geçirmek istiyorlar. Daha doğrusu, CHP'nin içindeki bu militan damarı marjinal sol anlayışla bütünleştirme içine giriyorlar. Millete ve demokrasiye inanmayan elitist ve darbeci sol damardır bu.

#CHP
#Rejim
#Türkiye
7 yıl önce
Bunalımdaki CHP
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu