|
İsrail ontolojimiz

İsrail ile barış en zor duygulardan biridir. Çünkü muhafazakârların zihniyet dünyasında İsrail mahkûm edilmiş bir imgedir. Nurettin Topçu'dan Necip Fazıla, Erbakan'dan Sezai Karakoç'a kadar İsrail bir Siyonist devlettir. Müslümanların en büyük düşmanı Siyonistlerdir. Yahudiler, tarihsel olarak da Müslümanları birbirine düşüren bir varlıktır. Abdullah Bin Seb'e bir isim olmaktan öte bir zihniyetin müşahhas varlığıdır. Müslümanlar, her zaman en büyük ihaneti Yahudilerden görmüştür! Hendek Savaşı'n da Kureyşli müşriklerle anlaşarak ortak kent/vatan savunmasında ihanet göstermişler, Peygamber'i öldürmeye kalkmışlar, Kur'an'da lanetlenmişler, Hz. Musa'ya “Sen git Rabbin'le savaş” deyip onu yalnız bırakmışlar, birçok peygamberi katletmişler… Bütün bunlar İslam tarihinden, İslam düşüncesinden Müslümanlara akıp gelen bilgilerdir. Bilgiden öte inançlardır. Bundan dolayı her Müslümanın hafızasında Yahudilere ilişkin bir mesafe vardır. Elbette Hz. Peygamber'in kendileriyle anlaştığı Yahudi kabileleri de vardır. Kur'an'ın ehli kitap arasında kendinize yakın gördüğünüz dediği grup içinde Yahudiler de bulunuyor. Osmanlı toplum düzeninde Yahudiler bir millet olarak yaşar. Hatta İspanya'da ölüm, dönme ya da sürgünle baş başa bırakıldıkları zaman cedlerimiz tarafından kabul görmüşlerdir.



Yahudilere ilişkin Müslümanların tarihsel ve çağdaş iki önemli tecrübesi var. Çağdaş dönem Yahudi muhayyilesi tamamıyla İsrail işgalciliğinin gölgesi altında oluşur. Saldırgan, işgalci, her gün bir Müslüman katleden, insanları açlığa ve sefalete terk eden, dünyadaki kanun ve nizamı tanımayan bir siyasal yapıdır. Türkiye'de dindarların, İslamcıların ve muhafazakârların bu yapıya karşı öteden beri büyük bir mesafesi vardır. Milli Görüş'ten Nurculara, İslamcılardan Nakşilere kadar bütün İslami kesim Siyonizm'e ve İsrail'e karşı mesafelidir. Mesafeden öte İsrail'i en kutsal ikinci mabetlerini işgal eden ve Müslüman kardeşlerini katleden bir devlet olarak görürler. Hatta II. Abdülhamit sevgisinin en önemli boyutlarından biri yine bu konu ile ilgilidir. Çünkü II. Abdülhamit'in Siyonizm'in kurucusu ve Yahudi devleti tezinin sahibi T. Herlz'in çuval dolusu altın teklifine tenezzül etmeyerek Kudüs'e, Filistin'e sahip çıktığına inanırlar.



Dindar, muhafazakâr ve İslamcıların gençlik dönemleri mutlaka bir İsrail protestosuna katılarak geçmiştir. İsrail'in saldırgan tutumlarını cami önlerinde ya da meydanlarda tel'in eden bir mitinge, bir protesto eylemi içinde bulunmuşlardır. Bundan dolayı İsrail'e karşı ontolojik ve sosyolojik bir mesafeleri vardır. Kutsal kitabımızdaki ontolojiden gelen bir hafıza ve İsrail'in işgalci eylemlerini protesto eden sosyolojiden gelen bir tecrübe… Bundan dolayı en büyük kızgınlıklardan biri Erbakan'ın 28 Şubatçıların dayatmasıyla İsrail ile yaptığı antlaşmaydı. 28 Şubatçılar da bu konunun hassasiyetini bildikleri için bu konuyu özellikle yayarak Erbakan ile onun tabanı arasında mesafe açmaya çalıştılar. Ancak camia bu oyuna gelmedi. Batı düzeni de İsrail'in her zaman Türkiye ile barışık bir çerçevede hayatını sürdürsün diye Türkiye'ye baskılar uyguladı. Nitekim 28 Şubatta da Türkiye ABD'den silah yardımı ya da silahların modernizasyonu talebinde bulunduğunda İsrail işaret edilmişti.



İsrail ile Türkiye'nin dindar hafızasının antlaşma imkânı yok. Ontolojik bağlamda İsrail kabul edilen bir siyaset ve felsefe değildir. Türkiye'de İsrail'e karşı en büyük direniş her zaman muhafazakâr kesimlerden gelmiştir ve gelmeye devam edecek. Kimse bu zihniyetin değişmesini de beklemesin. Ak Parti, bir iktidar olarak İsrail ile reel politik bağlamda çeşitli antlaşmalar yapıyor. Devleti yöneten bir irade, pragmatik tutumlar çerçevesinde hareket ediyor. Türkiye'nin çıkarı ve geleceği için adımlar atıyor. Bu adımlar tutarlıdır, reel politik açıdan tutarlıdır. Ancak kimse bu adımlar atılırken İsrail'i sevmeyi, kabul etmeyi, dost bellemeyi ve Siyonizm'le barışmayı da beklemesin. Çünkü ontolojik alanı etkilemeye zaten ne siyasetin gücü yeter ne de başka bir şeyin. Sonuçta İsrail ile reel politik bağlamda anlaşabiliriz, ancak ontolojik olarak asla!


#İsrail ontolojisi
#İslamcılar
#Yahudi muhayyilesi
8 yıl önce
İsrail ontolojimiz
Boşnakların tebessümüne ne oldu?
Bereket
Azınlığın zenginliği ile 1 Mayıs'ın yoksulluğu
Tadımlık hile
Öğrenci hareketleri: İsrail’e karşı ama düzene karşı mı?