Gülen örgütü, Türk solu, ulusalcılar, Doğan grubunun bir kısmı ve HDP'liler bir ağızdan bütün nefretlerini kusuyorlar. Ak Parti ve İslamcılığa nefretle saldırıyorlar. Aynı dili, aynı stratejiyi ve aynı imajları kullanıyorlar. Ak Parti ve liderliğini İslamcılık, selefilik ve şiddet kavramlarıyla eleştiriyorlar. Eleştiriden öte savaşıyorlar. Yalanın ve ideolojinin bütün ahlaksız imkanlarını kullanıyorlar! Ortak vuruş noktaları ve ortak hedefleri Ak Parti ve İslamcılık. Ortadoğu'da terör estiren IŞİD'e bakarak yapıyorlar bunu. IŞİD aynasından seyrediyorlar her şeyi. Şiddet, selefilik ve İslamcılık üçlemesini buradan okuyorlar. IŞİD aynasıyla hem İslamcıları hem de Ak Parti'yi mahkum ediyorlar.
Türkiye İslamcılığı, hiçbir zaman şiddete bulaşmadı. Her zaman dinamizmini aktaracağı insani, entelektüel ve demokratik kanallar buldu. Milli Görüş'e bakın ya da dünün radikal İslamcılarına! Hepsi de birikimlerini bu ülkenin entelektüel, akademik ve demokratik siyasetine kanalize ettiler. Türkiye'yi birikimleriyle yeniden ihya ve ıslaha yöneldiler. Ak Parti siyaseti Nakşilerin, Nurcuların, Milli Görüş'ün ve İslamcıların üzerinde uzlaştığı bir koalisyona dönüştü. İslamın dinamizmi burada merkezileşti. Türkiye'nin kalkınma ve demokratikleşme motivasyonu haline geldi. Gülen örgütü buradan koptu ya da dışlandı. Çünkü bu koalisyonu tekeline alma cüretkarlığına girdi.
Şiddete bulaşmayan, selefiliği İslam'ın özüne dönme ve mezhepler üstü İslam birliği olarak yorumlayan bir İslamcılık nasıl oluyor da bugün hedef seçiliyor? Üstelik Kürt dinamizmini şiddete kanalize eden, terör ve katliamlara taşıyan bir hareketle kol kola yapılıyor bu. Acaba Gülen'in akademisyenleri bu fenomeni görecek basiretlerini de mi kaybettiler? Örgüte tabiyet adına en sıradan gerçekleri görecek yetenekleri buharlaştı mı? Türkiye İslamcılığını şiddete tapan, sufi karşıtı ve IŞİD'çi gösteriyorlar. Ak Parti'yi selefilik, şiddet ve İslamcılıkla tanımlıyorlar. Bunu da HDP li ve Türk soluyla beraber yapıyorlar. Bunun tek bir açıklaması var: İttifak! Evet, ortada bir siyasal ittifak var. Nasıl ki Nakşiler, Nurcular ver İslamcılar Ak Parti etrafında kümelenmiş ve bir hat ortaya çıkmışsa öte yandan da Gülen örgütü, HDP'liler/PKK'lılar, Türk solu ve beyaz Türkler de ele el tutuşmuş bulunuyorlar. Bu iç siyasetteki ittifakın en büyük sahibi uluslararası güçlerdir. Bu söylem ABD'deki akademisyenler tarafından üretiliyor. Bu akademisyenler bütün İslamcıları şiddet yanlısı ve selefi gösteriyorlar. Selefilik tek kalıp olarak önümüze konuyor. Türkiye İslamcılığı da buna göre okunuyor. Gerçekle hiçbir alakası olmayan bir okumadır bu. Türkiye geleceğiyle alakası yok. Batı ezberlerinin Türkiye'ye genellemesi. Çünkü Türkiye'deki diriliş boğulmak isteniyor. Çünkü Türkiye İslamcılığı ve Ak Parti, İslam dünyası için önemli bir modeldir. İslam dünyasında bunun başka bir örneği yok.
Türkiye koyu bir şiddet dalgası altında. Her gün askerlerimiz şehit ediliyor, yollar kesiliyor, arabalar ateşe veriliyor, çocuklar dağa çıkarılıyor… Bütün bu şiddet ve bunlardan çıkan cenazelerden medet umuluyor. Ak Parti'nin eseri diye gösterilerek suçlamalar yapılıyor. “Seçim ve cenaze” başlıkları atılıyor. Terörist PKK ve onun kamuoyu temsilcileri yerine Ak Parti ve İslamcılar taşlanıyor. Türkiye İslamcılığının demokrasiyle var oluşu ve toplumsal destekleri yok ediliyor. Tüm İslam dünyası umutsuzluk içinde diktatörlerine teslim olsunlar isteniyor. Esed ve Sisi ile ilgili tek laf edilmiyor. Batı emperyalizminin işbirlikçilerine refakat ediliyor. PKK'nın terörist kadınları pikniğe çıkan ve makyaj yapan masum melekler olarak lanse ediliyor. Ülkeyi yakan teröristler, Kürtleri şiddete taşıyanlar ve bunu meşru gösterenler savunulurken, Ak Parti ve İslamcılar şiddetle ve IŞİD ile yan yana gösteriliyor. PKK, IŞİD'e karşı savaşıyoruz naraları atarken, Gülenciler de Ak Parti ve İslamcılara IŞİD'çiler naraları atıyor! Rollerini kaybetmiş beyaz Türk aydınları da PKK terörü haklı diye başlıklar savuruyor.
#Gülen örgütü
#Türk solu
#ulusalcılar
#Doğan grubu
9 yıl önce
Şer ittifakı: Paralel, beyaz sol ve HDP
Bu başarı hepimizin
Bin Kayrevan’dan bir Kayrevan’a
Herkeste bir ‘ben’ var, bir de ‘gerçeklik’…
Yatırım grevi
Gölge oyunu...
