|
AK Parti'ye seçimleri 18 Haziran'da kazandıran haber
1 Kasım 2015 tarihi, bu ülkenin kaderini değiştiren
3 Kasım 2002 gününün
yerini almıştır artık. Tam 13 yıl önceki 'sandık devrimi'yle başlayan Türkiye'nin dur durak bilmeyen ilerleme süreci
5 aylık sendelemeden sonra
yeniden başlıyor.


Yüzde 49 oy oranı sadece AK Parti'yi tek başına iktidar yapmakla kalmadı. Mayıs 2013'ten beri uçuruma itilmek istenen, 17/25 Aralık darbe girişimleri ile
diz çökertilmeye çalışılan Türkiye Cumhuriyeti Devleti
'nin halkından başka sahibi olmadığını tüm dünyaya bir kez daha gösterdi.


Ortada çok büyük bir başarı var. Doğrulması, düşmesinden yüz kat zor olan bu hareket, özüne dönme hamlesi ile dimdik ayağa kalktı.


Tıpkı 2007 ve 2011 seçimlerinde olduğu gibi
h
er iki kişiden biri AK Parti'ye oy verdi
dün. Dost düşman herkes, bu denklem ile
Recep Tayyip Erdoğan'ın kaderinin aynı zamanda bu ülkenin geleceği olduğunu
bir kez daha kavradı.


7 Haziran'daki yüzde 41'in üstüne eklemlenerek
AK Parti'yi tek başına iktidar yapan 4 buçuk milyon seçmen
,
Ahmet Davutoğlu'nun Türkiye'ye yeni mesafeler katettirecek liderliğini tescilledi.


Seçim yükünü omuzlayan memleketi Konya'dan gelerek gerçekleştirdiği Ankara'daki balkon konuşmasında;
“Bugünün kazananı yoksullar, kimsesizler, mazlumlar, kısık seslerdir.
Bugün sadece AK Parti değil, AK Parti'ye gönül verenler değil bütün Türkiye kazanmıştır. Bugün geleceğimiz, umudumuz, gelecek nesiller kazanmıştır" dedi Başbakan Davutoğlu. Sadece geçmişe ve bugüne değil, Türkiye'nin yarınlarına seslendi..


Elde edilen bu siyasi zafer, yüreklere sığmayan bu müthiş coşku, kelimelerle anlatılamayacak övmelere layık elbette. Bu başarıyı taksim edenler, kendine pay çıkartanlar olacaktır mutlaka. Alınan yüzde 49'luk oyda çok sayıda etken var.


AK Parti hareketi 7 Haziran günü ve sonrasında yaşanılanlardan büyük dersler çıkardı. 7 Haziran seçimleri tarihi bir uyarı olarak kayıtlara geçti.
Beş ay önceki çaresizlik ve geçirilen siyasi travma
bu yüzden de hiçbir zaman unutulmayacak.


Radikal ve Cumhuriyet
gazetelerinin 18 Haziran tarihli
“3'üncü köprü artık 2 beton kuleden ibaret"
haberleri olmasa bu travmadan çıkmak hiç kolay olmayacaktı. Halk, milli yatırımlara savaş açılmasını asla kabullenmedi. Üçüncü havaalanına savaş açanların yanından hızla uzaklaştı. Olanları çıplak gözle izledi ve kimlerin bu devlete neden savaş açtığını çok iyi gördü. Aydın Doğan'ın, PKK'yı 'cici çocuk'laştırması olmasa böylesine sıklaşmayacaktı belki de saflar. Demirtaş, 100 insanın katledildiği yere gidip oy istemeseydi eğer, saz ve sözün üstadı olarak kalacaktı büyük bir ihtimalle. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'yi de sayarsak yüzde 60'lık blokun önemli bir payı var bu yüzde 49'da.



1 Kasım sonuçlarında, AK Partili olmayan ama ülkenin imdadına koşan seçmenin çok büyük bir etkisi var şüphesiz. Kısmen AK Parti'ye geri dönen ve
en az 21 milletvekili kazandıran Kürt oylarının
katkısı ortada. Fakat, 7 Haziran'da HDP'ye oy verdikleri için çok ağır hakaretlere uğramaları da yüz kızartıcı tutum olarak not edilmeli mutlaka. Bu geri dönüş, daha büyük dönüşlerin yolunu açmalı.


Ülkücülüğü, Alperenliği kalbine nakşedenler, dün mührü AK Parti'ye vururken
en büyük ideolojinin terör karşısında vatan savunması olduğunu ortaya koydu açıkça. Bu büyük buluşma, çözüm sürecinin devamı ve selameti için de büyük bir fırsata dönüştürülmeli.


45 yılın
Milli Görüş
siyasetinde yer alan ve
Necmettin Erbakan
'a ahde vefalarından dolayı, başka bir partiyi aklının ucundan dahi geçirmeyen yaklaşık 500 bin seçmen, kaos denemeleri ve siyasi istikrarsızlığa karşı AK Parti saflarına geçmek için hiç düşünmedi mesela. Bu kucaklaşmanın artık bir kimlik istediği de ortaya çıktı.


Bölgede
“Dindar Kürt olmalarının"
bedelini ödemek zorunda kalan HÜDAPAR'ın büyük fedakarlığının değeri sadece oy olarak ölçülmemeli. Buzluktan çıkarılacak olan çözüm sürecinin tarafı oldukları gerçeğini artık herkes bilmeli.


Türkiye yeni günle birlikte, yeni hayallere, yeni umutlara ve kendi içinde çok yeni bir dünyaya uyandı. AK Parti şimdi hiç olmadığı kadar farklı kesimlerin desteği ile iktidarda. Kendi içinde kuracağı
büyük koalisyon ile fitne ve fesadın önüne geçmeli önce..
Ardından da 2023'ten önceki son durağa, yani 2019'a damgasını vurmalı.
#1 Kasım
#AK Parti
#Saadet Partisi
#MHP
#CHP
#Demirtaş
٪d سنوات قبل
AK Parti'ye seçimleri 18 Haziran'da kazandıran haber
1980 sonrası İslamcılık
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü