|
Bence dümen o…

Toni Schumacher, bir reklam filminde, başparmağını seyirciye doğru uzatıp meşhur bir televizyon markası için “Çok iyi televizyon” derdi.

Bu başparmak hareketi, Amerika’da, Avustralya’da, Britanya’da, Rusya’da ve Kanada’da, “tamam, onaylıyorum, evet” anlamına geliyormuş, Latin Amerika’da, Afrika’nın batısında, İran’da, Irak’ta, Afganistan’da ise, “hadi oradan, beni kandırmaya çalışma, işine bak” demekmiş.


Yani,

Sömürenlerin onayladığı şeyleri, sömürülenler reddediyor, başparmak hareketinin dünya coğrafyasındaki karşılığı bu…

Akşener, partiyi kurdu, logoyu yapıştırdı, altına da ismini yazdı, “İyi Parti” dedi.

Partinin adına bakılırsa işareti de “başparmak” işareti olacak gibi, yoksa “İyi Parti”yi başka şekilde nasıl tarif edecekler, bilemiyorum.

Erbakan Hoca, antiemperyalistti, fakat bu “başparmak” hareketi, Hoca ile özdeşleşmişti, Refah Partisi’nin mitinglerinde, Hoca’nın halkı selamlamak için kullandığı bir işaret olarak hafızalara kazınmıştı.

Meşhur “Milli Görüş” yemini de başparmak eşliğinde topluca yapılırdı.

Tabii Akşener’in partisinin bu işareti kullanacağını varsayarak akıl yürütüyoruz, çıkışımız partinin adı, kesin bir şey yok yani, onu söyleyeyim.

“İyi Parti” adını hafif bulanlar oldu, daha ağır, kallavi bir isim bekleniyordu galiba ki, “Dağ fare doğurdu” yorumları yapıldı.

Öyle düşünmüyorum ben, halkın kolayca telaffuz edeceği, dalga geçerken bile hemen hatırlayacağı bir isim koymuşlar partilerine, “İyi Parti, iyiymiş abi” diyenler bile olacaktır, göreceksiniz.

Sıkıntı şurada,

İyi Parti’nin kısaltması olmayacakmış, her yerde “İyi Parti” olarak geçecekmiş.

Maalesef o iş öyle olmuyor işte, partiyi kuranlar, “Bizim partimizin adı şudur, böyle telaffuz edin” deseler de, halk kendine uyduruyor, bazen absürt değişiklikler yapabiliyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi, kısaltmasını “AK Parti” olarak tarif etti, böyle kullanılmasını istedi ama muhalefet “AK Parti” yerine “AKP” dedi.

Yani “AKP” demek, “Muhalifim” demek oldu, o kadar yerleşti, bu söylem.

Şimdi seyredin makarayı, yeni partinin kısaltılmış haliyle neler söylenecek neler, “Akşener’in İP’i kimin elinde?” diyen de olacak, “Bunları kim İP’ler?” diyen de, “İP’e un serenler partisi” diyen de, daha neler neler...

Bakalım Ali Saydam, Yeni Şafak’ta, “İyi Parti”yi nasıl yazacak, merakla bekliyorum.

Bu arada, partinin logosuyla ilgili dedikodular da aldı başını yürüdü.

“Vallahi maklube bu” diyen de var, “Yok yok, bu Vatikan’daki St. Peter’s Basilicası” diyen de, “Bildiğin güneş çöreği oğlum, bu nedir yahu” diyen de…

İyi Parti’nin amblemi, bana daha çok gemi dümeniymiş gibi geldi, Türkiye batıyor ya(!), bunlar da dümene geçiyor, ben öyle anladım yani.

Neyse gülmeyin, ciddi işler bunlar, gerçekten dümen değil mi o, ben mi yanlış anladım acaba?

Ama var ya, yakında Akşener’i, gemi kaptanı kıyafetleriyle dümene geçmiş, poz verirken görürseniz, hatırlatacağım bu kehanetimi, bilmiş olun.

“Hepimiz aynı gemideyiz, batarsak beraber batarız” metaforundan yola çıkan Meral Hanım dümende, azgın dalgalarla savaşıyor.

Logoda sıkıntı yok, dümen partisi o, artık dümenden ne anlıyorsanız…

Bence “İP” iyi olmamış.

Düşündükçe derinleşiyor insan, “iplik” mi desem, “pazar” mı desem, ipliğin pazara çıkışı mı desem, ne desem bilemedim ki…

#Meral Akşener
#İYİ Parti
6 yıl önce
Bence dümen o…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi