Sen ne dersen de, adam tezgâhı kurmuş, gelirken de giderken de, alırken de satarken de, hep ama hep kazanıyor.
Her zaman söylüyorum; dünyanın en yetkisiz, en iradesiz, en iktidarsız devlet adamları, Amerika Birleşik Devletleri başkanlarıdır…
Hatırlayacaksınız, bir süre önce
saldırılarıyla ilgili enteresan gelişmeler yaşandı.
diye bir yasa yaptı, götürdü
önüne koydu.
Bu yasa, terör saldırılarında zarar gören
, teröre destek veren ya da destek verdiği iddia edilen ülkeler aleyhine dava açabilmesine olanak sağlıyordu.
, geçen hafta yasayı veto etti, gerekçesi de şuydu;
…
Tam 8 yıldır
yönettiğini zanneden
, sadece uygar insanların anlayacağı bir dille,
demeye getirdi.
Peki dinleyen oldu mu, ciddiye alan biri var mıydı?
Bağışlayın tabirimi, kimse sallamadı bile
yeniden toplandı,
vetosunu veto etti ve “
oyuyla yasayı geçirdi.
Hemen ardından
de,
haddini bildirdi.
Usulünce terbiye edilip,
başına getirilen zavallı bir adama, 8 yılın ardından, giderayak da olsa, dünyanın nasıl yönetildiğine dair önemli dersler veriliyordu.
, zannediyordu ki,
karşı,
saldırılarında
deyip dava açmak,
işlediği terör suçları için de emsal teşkil edebilir ve ülkenin başını derde sokabilir, hatta
hazine bonolarıyla birlikte
mal varlıklarını satma tehdidi bile, veto etmek için yeterli bir sebeptir, öyle zannediyordu garibim…
Şimdi ben bu işi niye anlattım, biliyor musunuz, mevzunun bizi ilgilendiren, daha doğrusu bizim de yaşadığımız bir hadiseyle acayip benzeşen yönleri var da, ondan.
Biliyorsunuz,
,
yardım götüren
gemisini uluslararası sularda durdurdu ve katliam yaptı.
O gemide hayatını kaybedenlerin yakınları
çeşitli davalar açtılar,
yaptığı haksızlıkları her platformda ispatladılar.
Fakat zamanla dengeler değişti,
,
politikalarını revize etti,
de,
bazı şartlarını kabul ederek masaya oturdu.
ve
arasında bir anlaşma yapıldı, fakat o anlaşma,
onayıyla yapılmadı.
anlaşmayı imzalarken,
onay aldı mı, onu bilmiyorum, ama bizim meclis kararıyla anlaşmayı imzalamadığımızı biliyorum.
Şimdi,
Bu şartlarda devletin yaptığı anlaşmayı kabul etmeyen mağdurlar
dava açabilirler mi, yoksa dava dilekçeleri, devletin yaptığı anlaşmadan dolayı işleme konul(a)maz mı?
,
olayında, terörizmin sponsorlarına destek veren ülke olması hasebiyle,
” da emsal gösterilerek,
tarafından bireysel olarak dava edilemez mi?
Edilemez!…
Keşke edilebilseydi ama edilemez.
Bizim milletimiz devletinin aldığı karara saygılıdır, haklı da olsa susar, devletini zor durumda bırakmaz, bu şüphesiz iyi bir haslettir.
Fakat egemenlerin hukuku öyle demiyor işte, veto eden
başkanı da olsa, vatandaşına hak arama yolunu açıyor, karşıdaki devletin adı, sanı, parası, pulu fayda etmiyor, anında terör listesine yazılıyor!
Bu meseleyi anlatırken,
yapılan anlaşmadan dolayı devleti eleştirmiyorum,
yapıldığını çok iyi biliyorum.
Gün olur devran döner, o işin hesabı da sorulur
, lakin mevzu başka.
Telefonda konuşurken elindeki beyzbol sopasıyla aklınca
tehdit eden ev zencisi,
beyaz efendilerinin zılgıtıyla süt dökmüş kediye dönüyor birden, esas zavallılık burada!
Ama takdir ediyorum adamları,
O kadar milli, o kadar güçlü, o kadar sağlam bir meclis kurmuşlar ki, “
korkusuyla, başkan denilen iktidarsızı bile maskaraya çevirebiliyorlar.
da, bizim meclisin defansına, muhalefetine rağmen gidip oralarda terör sponsorlarına dikleniyor, ülkesinin, milletinin hakkını arıyor.
Bu işte bir terslik var ama dur bakalım…