|
Sevgili Kürt kardeşim bu mektup sana…
Her şeyi en başından beri hatırla, yeniden düşün ve artık bir karar ver, sevgili
Kürt kardeşim…


Bugün yaşanan terör ortamını, gerçekten ama gerçekten kim tezgahladı, cumhuriyet tarihinin en riskli kararını veren hükümetin barış planını kim boşa çıkardı?



Kürt çocuklarının

dağda bayırda ziyan olmaması, devletin yatırımlarını silaha değil de kalkınmaya harcaması için ortaya konan iradeyi kim hançerledi?



Seçimlerden önce

“PKK'ya, ancak biz silah bıraktırabiliriz”

diyenler, seçimlerden sonra

“PKK terör örgütü değildir”

demedi mi?



Madem

PKK, HDP

tarafından terör örgütü olarak görülmüyordu, o zaman elindeki silahları bıraktıracağı vaadiyle,

Kürt

ve

Türk

seçmenini kandırmadı mı?



Sonra,



PKK

, terör örgütü değilse, neden silah bıraktırılacaktı?



Devletin operasyonları, iki polisin şehit edilmesiyle başlamadı mı ve bu cinayetleri de

Kandil

üstlenmedi mi?



Diyarbakır

'da

PKK

hendeklerinde, hücre evlerinde devlete karşı savaşan haçlı teröristler,

Kürtlerin

hangi kutsalına hizmet ediyorlar, o bölgeye ne uğruna gelmiş olabilirler?



Özellikle son on beş yılda, bu güzel ülkenin hangi şehrinde, hangi imkanlardan yararlanamadın da, kendini mağdur ve mazlum hissettin?



Erdoğan

'a,

“Kürt sorununu çözersen, sen çözersin”

diyen

Leyla Zana

, şehir terörünün had safhaya çıktığı bu dönemde, doksanlarda yaptığı gibi sadece devleti suçlamıyorsa, esas suçlu kimdir?



Kürt

siyasetinin en deneyimli isimleri bile

PKK

'nın silah bırakmasını isterken, buna engel olanların akıl hocaları kimlerdir?



Türkiye

'nin parçalanması, yakılıp yıkılması, hangi

Kürt'e

, nasıl bir gelecek sunacaktır?



Milyonlarca göçmenin perişan olduğu

“el kapıları”

,

Kürtlere

mi yar olacaktır?



Tam yirmi beş senedir, elle tutulur polis teşkilatı bile olmayan

Irak

'ta, yarı bağımsız halde yaşayan

Irak Kürtlerine

, tam bağımsız devlet olma hakkını vermeyen

“Büyük Şef”

, dünyanın en iyi ordularından birine sahip olan

Türkiye

'ye karşı seni savaştırırken, ne düşünüyor acaba?



Huzur için, insanca yaşamak için, adalet için oy verip Meclis'e gönderdiğin milletvekilleri, senin verdiğin oyun hangi acılardan süzülerek gelen yaralı bir oy olduğunu biliyorlar mı?



Sevgili Kürt kardeşim,


Sen

HDP

'ye oy verirken,

“Erdoğan'ın, başkan olmasını engelle, Ak Parti ile bütün ilişkini kes!”

diye mi oy verdin, yoksa iki yıl boyu, devletin taviz üstüne taviz verdiği

çözüm sürecini

nihayete erdir, memleketin önünü aç diye mi, oy verdin?



Vicdanına sor,

Allah

için söyle,

“devletten devlet istemenin”

demokratik hak mücadelesi olduğu, nerede görülmüştür?



“Kürtlerin yaşadığı bölgeler, Kürtlerin, Türklerin yaşadığı bölgeler hepimizin!”

söylemi, senin de kulağına gelmiyor mu, hak mücadelesi verdiğini söyleyen bir partinin

“hak”

anlayışı bu mudur?



Askerin ve polisin operasyonlarını

“Bir ordu, kendi ülkesinin şehirlerini ele geçiriyorsa, bunun neresi başarı?”

diyerek küçümseyen

Demirtaş

, aynı ülkenin bayrakları o şehirlerde dalgalanınca, neden rahatsız oluyor, insan, kendi ülkesine bayrağını asamayacaksa, nereye asacak?



“Biz, bayraktan rahatsız değiliz”

diyen aynı

Demirtaş

, değil miydi?



Sevgili Kürt kardeşim…


Karar senin, kimsenin tehdidine, şantajına, sabotajına, yaygarasına kulak asma artık!



Bu çatışmaların bitmesini,

Anadolu

'nun, mübarek şehirlerinde kardeşlik türkülerinin söylenmesini istiyorsan, her şeye rağmen, bütün şehitlerimizin, bütün ölülerimizin haklarını helal etmesini isteyerek, el ele tutuşmak için var mısın?



Her şeyi tersine çevirebiliriz, çocuklarımızı, gençlerimizi, zehirli karanlıklardan çıkarıp, kuş sesleriyle demlenen yemyeşil bahçelerin çiçekleri haline getirebiliriz.



Yeter ki iradeni ortaya koy…



Seni de anlıyorum, kış kıyamette, evini barkını terk ettin,

Mushaf

'ını, boynuna astın, öz vatanında, yoz emeller uğruna perperişan oldun.



Kutsal bildiğim her şey üstüne yemin ediyorum ki, sen göçerken, sen üşürken, sen ağlarken, bir yanım yorgun, bir yanım soğuk, bir yanım eksik…



Sevgili Kürt kardeşim…


Bu kadar dert, bu kadar acı, hem sana, hem de bana yeter artık…


#kürt vatandaşlar
#Demirtaş
#pkk
#hdp
#Leyla Zana
8 yıl önce
Sevgili Kürt kardeşim bu mektup sana…
Tanrıcıklar
Sıra dışı bir yazı!
Yaşar Kaplan’a rahmet
AK Parti'nin Davası Türkiye'nin Davasıdır
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından