|
Dünyanın petrole değil de “ikna gazı”na mı ihtiyacı var acaba?
2016 yılı her bakımdan zor geçecek bir yıl.

“Arap Baharı”nın mezhep çatışmalarının dönmesine Allah muhafaza ramak kaldı...

Türkiye, Sudi Arabistan ve İran'a teenni çağrısında bulunuyor.

Bu çağrıya kulak veren olur mu?

Devletler, devletler ile muhatap ise, bizim de vatandaşlar olarak birbirimizi muhatap kabul edip, mezhep odunu ile harlandırılmaya çalışılan yangının din ile uzaktan yakından alakasının olmadığı konusunda konuşma mesafesini muhafaza etmemiz gerekiyor.

Neredeyse dünya kadar eski bir yöntemdir; ekonomik dengelerin bozulduğu dönemlerde tebanın/vatandaşın şikayetini bastıracak en önemli “proje”, eski düşman ile savaşa girmektir.

Şu sıralar İran, vatandaşlarına İran-Irak savaşının geç gelen zaferi olarak Bağdat hükümetinin Şii yöneticilerini nazara veriyordur muhtemelen.

Savaş ilan eden/edilen ülkenin vatandaşları kısa bir süre yarasına taş bassa da, savaşın açtığı yaralar bir müddet sonra hiçbir taş ile bastırılamayacak hale geliyor/gelecektir.

Ekonomik dengesizlikleri savaş üzerinden bastırmaya çalışmak belayı bela ile örtmek demek.

Sudi Arabistan ile İran sözüm ona mezhep çatışması ile karşı karşıya geliyor, bu zıtlaşma durumundan Putin kendisine bir güç devşirmek için arabuluculuk öneriyor.

İran'ın, Suriye'nin en büyük müttefiki olan Rusya, arabuluculuk önerisine Sudi Arabistan'ın evet demesini elbette beklemiyor.

O halde?

Maksat spor olsun... (Siz spor kelimesini arzu ettiğiniz başka bir kelime ile değiştirebilirsiniz elbet.)

24 saatten az süren 3. Dünya Savaşı...

Yukarıda okumuş olduğunuz cümle Dino Buzzati'nin “Gizli Silah” adlı öyküsünden...

Rusya ile ABD arasında hiç yoktan tartışma çıkmıştır. Antarktika'daki toprak parçasını bahane eden Rusya, ABD'yi “gizli silah” ile tehdit etmiş, ABD'liler de esas kendi “gizli silah”larına inanmanın güvencesi ile tehditte aynı frekansta cevap vermiştir.

Restleşmenin ardı karşılıklı gönderilen füzelerdir.

“Zincirinden boşanmış füzeler –sanki- yaşamın tüm küçüklü büyüklü hayallerini, aşkı, huzurlu evleri, sevgi dolu karşılamaları, ün ve zenginlik düşlerini, ailenin mutluluğunu, ilkbaharı, bilgeliği, müziği, yılların sakin sakin geçişini beraberinde götürüyorlardı. Ama artık bunları düşünmenin zamanı değildi. Bakışlar kaygıyla saatlere takılıyordu. Az sonra belki de bir anda her şey yok olacaktı.

Topraktan inanılmaz bir çığlık yükseldi. Çok yükseklerde, göklerde bir patlama duyuldu; sonra ikincisi, üçüncüsü, üç yüzüncüsü, üç binincisi. Her patlamayla alevlerin yansımasında sanki örümcek ağına benzer sayısız şerit, büyük mü büyük bir telkâri örgüden meydana gelme bir gök kubbe oluşturuyordu. Sonra duman öyle bir yoğunlaştı ki, tam tente gibi yıldızları tümden örttü.”

Hikayenin sonunda okuyucuyu muazzam bir sürpriz beklemektedir. 24 saatten az süren 3. Dünya Savaşı'nın sonunda ABD'liler sosyalist, Ruslar demokrat olmuştur.

Nasıl mı?

“Her iki tarafın bilim insanları, birbirinden habersiz çalışarak ve deneyerek savaşı birbirlerini yaralamadan bir saat içinde kazanmanın yolunu bulmuşlardı. “İkna edici gaz” adı verilen bu ideoloji yüklü gaza insan beyni karşı koyamayacaktı. Atom bombasına, yıkımlara, kıyımlara gerek yoktu. Uçucu bir esans Amerikalıların kafasına Marksizm aşılıyordu, Amerikalıların gazıysa Rusların kafasına demokrasiyi sokmuştu.”

Her şey ne güzel diyorsunuz değil mi?

Ne romantik bir son. Öyle değil lakin.

Eski sosyalistler demokrat, eski demokratlar sosyalist olmuş soğuk savaş yeniden başlamıştır.

Yazarın 1972 yılında öldüğünü hatırlatmama müsaade edin lütfen...
#Arap Baharı
#petrol
#Rusya
#Dino Buzzati
#Gizli Silah
8 years ago
Dünyanın petrole değil de “ikna gazı”na mı ihtiyacı var acaba?
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!