|
Neşesini yitirmiş yüzler

Birkaç yıl önce Müslümanlar''ın çok asık yüzlü oldukları ve bunun esas nedeninin de eğlenmeyi bilmediklerinden kaynaklandığına dair Şevket Eygi tarafından bir görüş ortaya kondu. Bu görüşün "Müslümanlar eğlemeyi bilmiyor" kısmı "İslamî diskotekler olabilir mi?" tarzında istihza yüklü cümlelerde "eğlencelik" bir tartışma başlatır gibi olduysa da arkası gelmedi. Fakat "Müslümanlar''ın asık yüzlü" olduğu görüşü Müslüman karşıtı kişiler tarafından karakterize edilmiş olan öfkeli yobaz tipini, Müslümanlar''ın ne denli içselleştirmiş olduklarını dışa yansıtması bakımından üzerinde düşünülmesi şart olan bir mesele haline gelmiş bulunmakta.

İslamî kimliği ilk bakışta farkedilen kişilerin daha asık yüzlü oldukları en son Taha Kıvanç tarafından bayram sonu yazısı olarak kaleme alındı. Sözkonusu yazıda özellikle üzerinde durulması gereken nokta, Müslümanlar''ın değil İslamî kişiliği ilk bakışta farkedilen insanların asık yüzlü olduklarının belirtilmesiydi. Buradan çıkan netice kılık ve kıyafet itibarıyla "mürteci/gerici/yobaz" kategorisine tâbi tutulmayacak Müslümanlar''ın daha güleryüzlü oldukları.

Bütün bunları yazmama vesile olan bir olay oldu geçen gün. Yaşlı bir dostumuz olan beş vakit abdesinde namazında, fakat aile geleneği olarak CHP''ye oy vermiş olan bir profesör de beni hayrete düşüren bir soru sordu: "Başörtülü kızların hepsinin yüzünde ağladı ağlayacak bir ifade var. Bu bile onların başlarını zorla örttüklerini göstermez mi? Geçenlerde birine neden başını örttüğünü sordum. Cevap olarak kel olduğunu söyledi. Doğru mu türban takanların çoğu kel mi?"

Bu soruya nasıl cevap verebilirdim? Soru değil kara mizah türünde bir uygulamaydı adeta. Ahlak temizliğine gıpta ettiğim bu üniversite hocasının çevresine bu derece bigane kalması beni ayrıca üzdü. "O soruyu sorduğunuz öğrenci hergün defalarca bu soruya cevap vermek zorunda kaldığı için latife yolunu seçmiş" diyebildim sadece. Fakat türbanlı kızların ağladı ağlayacak bir ifadeyi yüzlerinde sabitlemelerinde anlaşılmayacak bir şey olmasa gerek. Okul birincisi olmalarına katlanılamayan, diploma almamaları için her türlü işkence reva görülen genç kızların nasıl bir ifade ile dolaşmalarını beklerdiniz? "Bir elinde cımbız bir elinde ayna/umurunda mı dünya" meşrebine ait olmalarını mı?

İslamî kimliği, kıyafeti dolayısıyla ilk anda algılananların etraflarında hoş haleler oluşturamamaları kendilerinden kaynaklanmıyor. İslamî kimliğin "tehlike" olarak adeta bir suçtan aranan insanlarmış gibi laikçi zihinlere yerleştirilmiş olması; Müslümanlar''ı her an nereden geleceği belli olmayan saldırılara karşı teyakkuz halinde bulunmaya itiyor. Bu hal içinde didinirken neşe''ye yer kalmıyor tabii.


25 yıl önce
Neşesini yitirmiş yüzler
Sanat ve fark
Bu başarı hepimizin
Bin Kayrevan’dan bir Kayrevan’a
Herkeste bir ‘ben’ var, bir de ‘gerçeklik’…
Yatırım grevi