Milyar dolarların konuşulacağı bir dönem başlıyor.
Geçen yıl gündeme gelen büyük projelerden sonra bu yıl da hem özelleştirme hem de özel sektörde büyük satın almalar dönemi bekliyorum. Buyurun, en çok konuşulanlardan bir demet.
İki yabancı bankanın Türkiye"de yetki alması her an açıklanabilir. Malum Bankasya da hisse satışı konusunda görüşmelere başladığını açıklamıştı.
Büyük Kanal Projesi de bu yıl ihaleye çıkabilir. Gelelim daha somut olanlarına...
En başta Milli Piyango"yu bekleyen pekçok yerli ve uluslararası yatırımcı olduğunu biliyorum. Milli Piyango"nun, en büyük özelleştirmelerden biri olması bekleniyor. İhale süreci olduğu için söylentilere girmeyelim. Beklenti ve tekliflerin çift haneli milyar dolarlar olduğunu hatırlatmakla yetineyim.
Malum seçim sebebiyle süre ertelendi ve Mayıs sonunda ihaleye çıkacak.
Milli Piyango, sadece piyango biletlerinden ibaret değildir. Bahis ve talih oyunları alanının yeniden düzenlenmesi gerekiyor. İnternet ve mobil uygulamalarla bu alan hızla genişliyor. Sadece kumar, bahis değil oyun programları bile bu alanda kullanılıyor.
Facebook"ta hepimize her gün onlarca oyun daveti geliyordur. Her oyun sadece Türkiye"den milyonlarca dolar kazanıyor.
Migros"u kim alacak? Perakendedeki dengeleri sarsacak bir şirketten bahsediyorum. Migros deyince hemen Walmart"ın Türkiye"ye geleceği de birlikte konuşuluyor. Ben farklı düşünüyorum.
Türkiye"de dünyanın en büyük 10 market zincirinden sadece üçü yani Tesco, Carrefour, Metro bulunuyor. Üçünün de Türkiye"deki geleceği tartışılırken, yenisi rahatça gelemez. Son dönemde indirim marketleri perakende sektöründeki dengelerde belirleyici hale geldi.
Sektörün en büyüğü BİM oldu, onun takipçisi A101 ve en hızlı büyüyen UCZ varken diğerlerini tartışmaya sıra gelmez. UCZ"de bir hisse devri yaşanabilir. Mevcut durumda UCZ"de hisse bazında olmasa da fiili olarak Bizim Toptan"ın etkin olduğu söylenebilir.
Migros"un Şok"ları 2011 yılında Yıldız Holding ve Gözde Girişim"in oldu. Dia"lar da Şok oluyor. Haliyle buralarda alkollü içecek satışı kaldırılıyor.
Bundan en çok rahatsız olan hangi grupsa, yeni satış noktaları kazanmak isteyecek de odur. Bunun için sadece bira satışlarındaki rakamlara bakmak gerekiyor. Bira satışlarının yüzde 74"ü süpermarketler ve bakkallardan gerçekleştirilmiştir.
Bira lobileri, "mahalle baskısıyla" bira satış noktalarının azaldığını söylüyor. Rakamlara göre 2012 yılında yüzde 7 üretim artmasının yanısıra ithalat da yüzde 130 yükselmiş görünüyor. Yine de alkollü ürün üreticileri satış noktalarını kaybetmek istemiyor.
Migros"a hayati derecede kim ihtiyaç duyuyor, sorusunun cevabını burada aramak gerekiyor. En yaygın satış noktası bakkalların cirolarındaki en büyük ciro kalemi gazlı içecekler, sigara ve alkollü içecekler oluşturuyor. Bakkalların market zincirleriyle rekabet edememesi sonucu kapanması market zincirlerini daha stratejik hale sokmaktadır.
Migros"un satışını da mantıkla ele almak gerekiyor.
Olayın bir ayağı daha var. Kipa yani Tesco ile Migros operasyonlarının birleşeceği konuşuluyor. Bu tez bile, yukarıdaki yaklaşımımı güçlendirir.
Özel sektörden bir diğer satışın da U.N.RO-RO olması bekleniyor. Uluslararası Nakliyetçılar Derneğinin kurduğu roro şirketini çoğunluk hissesini 2007 yılında KKR Yatırım Fonu satın almış ve bugüne kadar da yönetmişti.
Gemi sayısı 12"ye ulaşan şirket, 5 hatta hizmetlerini sürdürüyor. Yerli yabancı büyük grupların ilgisi artıyor. KKR, yatırım fonu olduğu için bu yıl şirketi satması bekleniyor. Talipliler arasında yerli yabancı grupların yarışması nasıl bir sonuç doğuracak bakalım.
TOBB"un demiryollarına yönelik BALO projesi, yeni kurulan roro şirketleri ve gelişen lojistik sektörünün yanısıra TIR"ların geçiş haklarına yönelik sınırlamalar projeye ilgiyi artıracak sebepler olarak görülüyor.
Her şartta, bu yıl özel sektörde beklenmeyen satın almalar yaşayacağımız bir yıl olacak.
