Mustafa Balbay, Ergenekon''da aldığı 34 yıl hapis cezasını duyunca ''Sonbaharda görüşürüz'' diyerek tepkisini tehditle gösterdi.

Balbay''ın tehdidi, solcuların ''Az kaldı devrim olacak'' repliğini hatırlatıyor.

''Direnin asker müdahale edecek'' mesajıyla Gezicileri gaza getiren provokatörler gibi Balbay da sonbaharda devrim bekliyor anlaşılan.

Üniversiteler açılıp, lig başlayınca, İstanbul, Ankara, İzmir, Hatay''da… ''Gezi ruhu'' yeniden sokakları savaş alanına çevirecek. Başbakanlık Ofisi de işgal edilir, iktidar düşerse Silivri''dekiler rahat bir nefes alacak. Hesap bu.

Balbay, paşalarla yaptığı darbe görüşmelerini gün gün not etmişti darbe günlüklerine. Cumhuriyet''in manşetinden ''Genç subaylar rahatsız'' haberiyle Eruygur''un Sarıkız Planı''na destek vermişti.

Bilgisayarında bulunan darbe günlüklerini önce sildiğini söylemiş, sonra da çark ederek ''Notlar bana ait değil'' demişti. Çelişkiye düştü ama dik durdu; itirafta bulunmadı.

Balbay yedi yıl önce neredeyse, şimdi de orada duruyor.

Sonbaharda beklenen Taksim kalkışmasının, iktidarı yıkma ihtimaliyle bile meydan okuyor.

***

Hurşit Tolon, Şener Eruygur paşalar ve Ergenekon''un sivil ayağında ''1 numara'' olarak gösterilen Mehmet Haberal, doktor raporlarıyla tahliye için uğraşırken, Balbay gibi dik duran biri daha vardı.

28 Şubat''a Aydınlık ve 2000''e Doğru dergisiyle lojistik destek veren darbe dönemlerinin heyecanlı solcusu Doğu Perinçek.

O dönem ''Tanklar resmi geçitler için alınmadı, meydanlara çıksın'' çağrısı yapan Perinçek, duruşmalarda da darbe mevziisindeydi hep. Taraftarlarını davanın kritik duruşmalarında Silivri Cezaevi''nin önüne yığdı.

Taksim kalkışmasında Silivri''den MHP ve CHP''ye ''AK Parti''yi devirelim koalisyon kuralım'' çağrısı yapacak kadar da kendine güveniyor. Perinçek ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı.

O da taraftarlarıyla sonbahardaki ikinci Taksim kalkışmasını bekliyor.

***

Ergenekon''da 13 yıl hapis cezası alan 28 Şubat döneminin MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç Paşa da eski günlere geri dönüleceğini umut eden sanıklardan. Perinçek''in dergisine verdiği röportajda ''28 Şubat süreci hala devam ediyor. Sadece kesinti var. AK Parti ilelebet iktidar olmayacak. Yarın bu görüntü değişecektir'' demişti.

Önceki gün Silivri''de teslim olan paşanın bir bildiği vardır elbette.

***

Türkiye değiştikçe, darbecilerle, derin devletle hesaplaşıyor, Ergenekon ise ''o güzelim günler''in özlemini duyuyor hala.

***

İki nedeni var bu psikolojinin.

CHP ve eski merkez medyanın davayı itibarsızlaştırma çabası… Ergenekon''un Taksim kalkışmasında yeniden ortaya çıkması…

Sırayla gidelim…

Ergenekon davasına karşı çıkan medya, solcu, ulusalcı aydın ve yazarlar ''AK Parti muhalifleri susturuyor'', ''Gazeteciler tutuklanıyor'' propagandasıyla davayı insafsızca muhalefet aracına dönüştürdü.

AİHM''in aksi yönde iki kararı bile seslerini kesmedi. Bir ölçüde de başarılı oldular. Davaya, mahkemeye güveni zedelediler.

Şimdi de sanıklara verilen cezaları, iktidara vurmak için kullanıyorlar.

Farklı görüş ve statüdeki insanların aynı örgütte olmasını inandırıcı bulmadıklarından ''torba dava'' eleştirisini ''torba adalet''e çevirip yeniden kullanıma sunmaya başladılar.

Oysa siyasetçi, istihbaratçı, bankacı, işadamı, gazeteci ve medya patronları vs. 642 kişinin mahkûm olduğu İtalya''daki Gladyo davasından, Ergenekon''un nasıl bir yapılanma olduğunu da, kaç iddianameyle yargılama yapılabileceğini de en iyi onlar biliyor.

''İlker Başbuğ Silivri''ye, Öcalan dışarıya'' ajitasyonunun reytingi, davayı sulandırma etkisine sarılanlar için Ergenekon''a yandaşlık, Türkiye''nin karanlık geçmişiyle yüzleşmesinden daha önemli…

***

İlker Başbuğ''a müebbetin izahını yapmak zor. Örgüt yöneticisi Mehmet Haberal''a verilen tahliyenin de; kanser hastası Türkan Saylan''a yapılan operasyonun da…

Bunlar sorgulanmalı ancak Türkiye''nin karanlık tarihiyle yüzleştiği bir davayı yargı skandalına tevil etmek için kullanılmamalı.

''Böyle devasa bir örgütte 1 numara nerede?'' sorusu da haklı bir soru. Ancak eksik.

Ergenekon, 28 Şubat''ı yapan kadroydu. Post modern darbeyi tetikleyen Susurluk kazasından iki ay önce darbenin seminerini yapan süreci yürüten işadamları, paşalar ve siyasetçilere neredeyse hiç dokunulmadı. Örgüt 1999''da yeniden yapılandı.

Soruşturmayı siyasi taleplerine alet eden kesimleri yüzünden asıl yapı dışarıda kaldı. Son iddianamede ''Örgütün sermaye, medya ve siyasetteki ayağı henüz deşifre edilememiştir'' sonucuna varan savcıyı Taksim kalkışması haklı çıkardı.

Ergenekon farklı kılıflarla karşımıza çıkıyor. Bazen Sincan''da bazen Taksim''de…

Soruyu tamamlayalım… Ergenekon''da derine gidilmesini kim engelledi?

Silivri''dekiler Taksim kalkışmasından heyecan duymasın da ne yapsın?

***

Ramazan''ı hüzünle uğurluyoruz… Bayramınız mübarek olsun.