Taksim kalkışmasını yönetenler, sivil toplum kuruluşları, yerli ve yabancı medyanın desteğiyle Türkiye''ye 28 Şubat sürecinin ''askersiz'' versiyonunu yaşattılar.
Başörtülü öğrenciler için kurdukları ikna odaları gibi, sivil toplum örgütü adı altında bir tür ''oda vesayeti'' koydular demokrasinin karşısına…
28 Şubat sürecinde başını TOBB''nin çektiği 5''li çetenin (TİSK, TESK, DİSK ve Türk-İş) fonksiyonunu, Taksim Platformu''nun en büyük paydaşı Türkiye Mimarlar Mühendisler Odası Birliği (TMMOB) üstlendi bu kez.
Platformun sözcüsü de, aldığı kararların belirleyicisi de TMMOB''ydi.
Başbakanvekili Bülent Arınç''la eylemler sürerken görüşen platform heyetindeki 7 kişiden 4''ü birliğin yöneticisiydi. O görüşme, ''valileri, emniyet müdürlerini görevden alın, 3. havalimanı ve köprü projelerini iptal edin… '' dayatmasıyla sonuçlandı.
Hükümet Gezi Parkı, Topçu Kışlası konusunda söz vermesine rağmen, beklentilerin aksine ''eyleme devam'' kararı aldılar.
''Yerinde sayanlar, yürüyenlerden daha çok gürültü çıkarır'' der Cenap Şahabettin. TMMOB''ninki de öyle. Mesele gürültü çıkarmak ya, gerisi teferruat.
Eylemlerin nedeni olan Topçu Kışlası Projesi''nin mahkemece iptal edildiğini, gürültü devam etsin diye adliyedeki yandaşlarıyla 1 ay herkesten saklama ikiyüzlülüğü bile utandırmadı onları.
TMMOB ve bağlı odaların AK Parti alerjisini uzatmaya gerek yok.
AKM projesi, HES''ler, havaalanları, barajlar… Dava açtıkları, karşı durdukları projeleri buraya yazsak yerimiz kalmaz.
***
TMMOB''nin ''muhalif'' duruşu kadar kendisi de sorunlu. Bir sivil toplum kuruluşu gibi hareket etse de neresinden tutarsanız tutun, devletin kanunla özel yetki verdiği bir yapılanmadan öte başka bir şey değil.
Diğer meslek odaları gibi TMMOB''nin de Anayasa ve 1954''ten kalma kanunla, yetkileri, sorumlulukları belirlenmiş yarı resmi statüsü bulunuyor.
Mesleğini icra etmek isteyen her mimar ve mühendis, kanunen TMMOB''ye bağlı odalardan birine üye olmak zorunda. Yani bir sivil toplum kuruluşunun olmazsa olmaz şartı, ''üyelikte gönüllülük'' de yok.
Ne ABD ne de Avrupa demokrasilerinde benzeri olmayan ''sözde'' bir sivil toplum kuruluşu anlayacağınız.
Birliğin, 14 maddelik temel ilkeleri bile sivil toplum kuruluşundan çok ideolojik bir örgütlenmenin ipuçlarını veriyor. ''Emperyalizm, gericilik ve ırkçılıkla mücadele'' gibi muğlak mı muğlak bir görev tanımı bile var ilkeler arasında.
***
Demokrasiye bakışınız ilkeli olunca ne kanunlar, ne yapılanmanızın bir önemi var aslında. TMMOB içinde bile güzel bir örneği var bunun.
Dikkatlerden kaçtı ama TMMOB''ye bağlı Gemi Mühendisleri Odası aynı eylemelerde tarafsız kalmayı tercih ederek demokrasi dersi verdi. Okuyalım:
''Odamız, mesleğini yapan her mühendisin üye olmak zorunda bulunduğu bir kurumdur. Odaya üyelik herhangi bir dernek veya sendikaya üye olurken olduğu gibi hür iradeye bağlı olmayıp; kanuni zorunluluktur. Diğer bir deyişle, oda üyenin görüşlerine aykırı düştüğünde, üyenin istifa edip odadan üyeliğini bitirme iradesi yoktur.
Tüm üyelerimizin ortak görüş sergilemediği/sergilemeyeceği ve meslek alanımızı da içine almayan konularda görüş bildirmenin bizlere mesleki açıdan fayda sağlamayacağı inancındayız.
Kurumumuz tarafından yapılacak herhangi bir açıklamanın siyasi yönlere de çekilebileceği ve ayrıca üyelerimizin tamamının görüşünü yansıtmayacağından dolayı GMO Yönetim Kurulumuz konu hakkında müspet veya menfi görüş belirtmemeyi uygun görmüştür.''
Taksim kalkışmasını destekleyin ya da desteklemeyin, bu demokratik tavır alkışı hak ediyor.
***
Eylemlerden önce hazırlanan TMMOB''nin mühendis ve mimarların projelerine ''damga'' vurarak aldığı ücretin iptal edilmesine ilişkin düzenlemenin Meclis''te kabul edilmesine ''siyasi ceza'', ''sivil topluma darbe'' başlıkları atan Yalçın Doğan gibi Gezici yazarların bu açıklamayı tekrar tekrar okumasında fayda var.
Taksim kalkışmasında başrol oynuyor, diye TMMOB''ye zorlama kriterlerle sivil toplum örgütü payesi vermek ''zoraki üyeler''e dilinizden düşürmediğiniz ''çoğulcu demokrasi''yi çok görmek değil mi?
TMMOB alfabetik sırayla 22 odanın ismini basın açıklamalarına koyarken, 450 bin üyesinin düşüncesine de ipotek koymadı mı? Nasıl bir özgürlük anlayışı bu?
Demokrasi içinizden gelmezse, dışarıdan böyle sırıtıyor işte!
