Bazen kendi sözlerinde mahsur kalmış gibi hissediyor insan kendini.
Kendimizi tutamayıp doludizgin konuştuğumuz zamanların, aynı zamanda söyleyecek pek az şeyimiz olduğu zamanlar olması ne kadar can acıtıcı!
“Bir şey söylemeyecek misin?” diye sordu biri. “Benim bütün sözlerin dışında kaldığım zamanlar oluyor” dedi diğeri.
İletişim kurmak için bu kadar çok imkanla donatılmış olmasaydık, birbirimizin sesini duyabilirdik!
Konuşkan bir insan değildi, gitti kendine hiç konuşmayan bir papağan aldı. Uzun yıllar boyunca aynı evde sessizce beraber yaşadılar. Hiç anlatmayı düşünmedikleri için her zaman birbirlerine anlatabilecek çok şeyleri oldu.
“Her şey bir unutkanlıktı/ arada bir deliler gibi kavuştuğumuz” diyor kısacık yoğun bir akşamın en uzun süren anında Turgut Uyar.
Ne kadar yıkansak, çağlayanların altına girsek, kendimizi el değmemiş denizlere atsak, üstümüzden akıp gitmeyen şeyler var!
Deterjan firmaları eski temizleme formüllerini sürekli daha güçlü formüllerle değiştirdiğine göre her geçen gün bizler de kirlenme yeteneğimizi geliştiriyoruz!
İnsanların kirlettiği makinelerin temizlediği ve makinelerin kirlettiği insanların temizlemediği bir hayat...
Televizyonda ne zaman bir kişisel gelişimciyi konuşurken görsem, tam o noktada kişisel gelişimimi bir daha başlayamayacak şekilde durdurasım geliyor!
Bu sanat işleri hep yalan dolan! Bakıyorsun adam hem ezik, hem silik bir tip! Hiçbir kahramanlık yapmadığı halde, bu sanat erbabı kendi aralarında o adamdan 'filmin kahramanı', 'romanın kahramanı' diye sözedip duruyorlar.
Ne zaman bir filmi ikinci kez izlesem, ilk izleyişimden aklımda bir şey kalmadığını farkediyorum. Keşke imkan olsa da, birinciyi atlayıp direk ikinci izlemeye geçebilsem!
“Hiç gerçek olduğunu sandığın bir rüya gördün mü? Ya o uykudan hiç uyanmasaydın rüya olduğunu nasıl anlayacaktın?” diyordu Morpheus, Matrix'te.
Hayatı en heyecanlı yerinde bırakıp, ardına bakmadan giden insanlar da var.
Sessizliği bölerek, “Bir şey olsaydı ve günahlar görünür hale gelseydi, dünya bugünkü halinden çok mu farklı bir yer olurdu?” diye sordu meraklı ziyaretçi. Kısa bir sessizliğin ardından soruyu sorana doğru döndü ve “Günahlar görünmüyor mu zannediyorsun?” dedi gülümseyerek beyaz saçlı adam.
Hiçbir kavuşmanın dindirmediği, aksine büyüttüğü büyüttüğü büyüttüğü bir şeye hasretiz.
Ne çok zaman geçti, içinden bir şey alıp hayatımızın iç ceplerine koyamadan!
“Sen susturmayı bilmezsen” dedi meczup, “hayat seni hep lafa tutar!”
#meczup
#Matrix
#Televizyon
9 yıl önce
Kendi sözlerinde tutsak
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle
